MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Tufan yaklaşırken: Almanya’nın genel seçimi

Ana SayfaDiş Poli̇ti̇kaTufan yaklaşırken: Almanya’nın genel seçimi
Tufan yaklaşırken: Almanya’nın genel seçimi

Ekonomik gidişatın giderek kötüleştiği, siyasetin kutuplaşma eksenine kaydığı ve ülkenin her anlamda ivme kaybetmeye başladığı bir iklimde Almanya, belirsizliğin daha da derinleştirme potansiyeline sahip bir genel seçime yürüyor. Merz’in popülist yaklaşımları nedeniyle SPD ve Yeşiller ile CDU/CSU arasındaki politik makasın giderek açılması, Almanya’yı 23 Şubat sonrasında aylar süren koalisyon görüşmelerine mahkum edecek gibi görünüyor.

11 Şubat, 2025, Salı 07:56
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Emrah Aslan
Emrah Aslan

Almanya’da 23 Şubat genel seçiminden zor bir koalisyon denkleminin çıkması beklenirken, Merz’in AfD ile dolaylı iş birliği anlamına gelen popülist çıkışları ve adımları, seçim sonrasında kurulacak koalisyon masalarını şimdiden sarstı. Nitekim seçim sonucunda CDU/CSU’nun birinci olması beklense de birlik partilerinin salt çoğunluk elde edecek bir çoğunluğu elde etmesi beklenmiyor.

Almanya’da genel seçim için geri sayım sürerken ülke siyasetinde tansiyon yükselmeye devam ediyor. Anketlere göre aşırı sağcı AfD giderek güçlenirken ve %20 – 22 bandındaki oy oranıyla ikinci sıradaki konumunu pekiştirirken, Hristiyan Demokrat Birlik partilerinin (CDU/CSU) şansölye adayı Friedrich Merz’in AfD’ye kayan seçmeni kazanmaya dönük popülist çıkışları ve eylemleri, 23 Şubat sonrasında oluşacak tablo konusunda genel bir karamsarlık yaratmış halde. Anketlerde %15-17 arasında gidip gelen sosyal demokratlarda ise, partinin seçim günü yaklaştıkça kararsız seçmenin de sandığa yönelmesiyle %20’yi zorlayacağı inancı hakim.

Merz’in Ters Tepen Kumarı

CDU’nun geleneksel sağ kanadını temsil eden bir figür olarak Merz, erken 2000’lerde ve 2010’larda Angela Merkel’in temsil ettiği ve CDU’yu dönüştürdüğü merkezci değerlerin hemen hepsine zıt bir isim olarak sivrildi. Merkel’le girdiği tüm savaşları kaybetmiş bir isim olarak uzun yıllar sabırla köşesinde bekleyen ve nihayet 2021’deki genel başkanlık seçiminde çok arzuladığı CDU liderliğine seçilen Merz’in başat vaadi, CDU’yu fabrika ayarlarına döndürmek, yani partiyi yeniden geleneksel muhafazakar çizgide konumlandırmaktı. Nitekim Merz’in seçilmesinin ardından CDU’nun temel politika belgeleri daha muhafazakar ve sağ bir dille güncellenirken, özellikle mülteciler, göçmenler, entegrasyon ve suç kavramları, Merz’in sıkça dillendirdiği ve popülist bir üslupla tartışmaya açtığı başlıklar oldu. Bu bağlamıyla Merz, “Partiyi sola kaydırdı” dediği Merkel’den intikam alırcasına CDU’yu popülist sağ bir çizgiye çekmek için çaba sarf etmeye başladı.

Yaklaşan genel seçimlerde şansölyelik koltuğuna en yakın isim olan Merz’in odaklandığı en kritik nokta, “AfD’ye kaybedilen seçmeni kazanmak” olarak özetlenebilir. Merz’in planı, CDU’yu özellikle göç politikası konusunda epey sağa kaydırmak ve seçmene, “CDU gibi bir merkez sağ parti varken göç ve güvenlik korkusu nedeniyle AfD’ye oy vermenize gerek yok. Bu kaygılarınıza ben yanıt verebiliyorum ve partiyi bu konularda sağa kaydırıyorum.” mesajını vermekti. Yakın zamanda Merz’in çabalarıyla parlamento gündemine alınan tartışmaları göç önergelerinde AfD desteğini almaktan imtina etmemesi, Merz’in partisini sağa kaydırma konusunda ne kadar ciddi ve sorumsuz olabileceğine ilişkin ürkütücü bir örnek olarak ortaya çıktı. Bu tavrın, aynı zamanda 23 Şubat sonrasındaki müstakbel koalisyon görüşmelerinin şimdiden tıkanmasına yol açabilecek boyutta bir güven krizini doğurması ise Alman siyasetinin ekonomik krizin yanında bir de siyasi krizle boğuşacağının habercisi gibi duruyor.

23 Şubat sonrasında kurulacak bir müzakere masasında sol partilerin Merz’in dümende olduğu CDU/CSU ile bir koalisyon uzlaşışına varması epey güç. Merz’in AfD çizgisine denk düşen göç ve mülteci politikası önerilerinden ne düzeyde taviz vereceği ve bu tavizlerin sol partiler için ne kadar yeterli olacağı, ciddi bir soru işareti.

Seçim Sonrası: Dibin Dibini Görmenin Anatomisi

Almanya’da 23 Şubat genel seçiminden zor bir koalisyon denkleminin çıkması beklenirken, Merz’in AfD ile dolaylı iş birliği anlamına gelen popülist çıkışları ve adımları, seçim sonrasında kurulacak koalisyon masalarını şimdiden sarstı. Nitekim seçim sonucunda CDU/CSU’nun birinci olması beklense de birlik partilerinin salt çoğunluk elde edecek bir çoğunluğu elde etmesi beklenmiyor. Liberallerin (FDP) parlamento dışında kalacağı veya çok az sayıda milletvekiliyle temsil edileceği, ayrıca AfD ile koalisyon ihtimalinin de dışlanacağını düşünürsek Merz için iki potansiyel koalisyon partneri var: SPD ve Yeşiller.

Merz’in AfD ile doğrudan ya da dolaylı olarak iş birliği yapmayacağına ilişkin sözlerine sadık kalmayarak parlamentoda AfD desteğiyle popülist önergeleri oylatması, sol partiler nezdinde CDU/CSU’nun güvenilirliğini epey sarsmış halde. Ayrıca Merz’in partisini sağa kaydırmakta hemen her hafta vitesi yükseltmekten imtina etmemesi, yakın gelecekteki koalisyon görüşmeleri tıkayan gelişmeler olarak kenarda duruyor. 23 Şubat sonrasında kurulacak bir müzakere masasında sol partilerin Merz’in dümende olduğu CDU/CSU ile bir koalisyon uzlaşışına varması epey güç. Merz’in AfD çizgisine denk düşen göç ve mülteci politikası önerilerinden ne düzeyde taviz vereceği ve bu tavizlerin sol partiler için ne kadar yeterli olacağı, ciddi bir soru işareti. Nitekim sol partiler ile Merz arasındaki uçurum, müzakere masasında verilecek karşılıklı tavizlerle kapatılacak kadar küçük değil. Verilecek olası tavizler, tüm taraflar açısından radikal bir paradigma değişikliği anlamına geleceği için epey zorlu bir koalisyon masası tüm tarafları bekliyor.

Sonuç Yerine

Ekonomik gidişatın giderek kötüleştiği, siyasetin kutuplaşma eksenine kaydığı ve ülkenin her anlamda ivme kaybetmeye başladığı bir iklimde Almanya, belirsizliğin daha da derinleştirme potansiyeline sahip bir genel seçime yürüyor. Merz’in popülist yaklaşımları nedeniyle SPD ve Yeşiller ile CDU/CSU arasındaki politik makasın giderek açılması, Almanya’yı 23 Şubat sonrasında aylar süren koalisyon görüşmelerine mahkum edecek gibi görünüyor. 23 Şubat sonrasında koalisyon görüşmelerinin sonuçsuz kalarak ülkenin yeniden seçime gitmesi ya da kurulacak koalisyonun istikrarsız ve kısa ömürlü olması, öne çıkan en güçlü ihtimaller. Almanya, ekonomide yaşadığı türlü sıkıntılara rağmen en azından politik olarak stabil bir ülkeydi. 23 Şubat sonrasında ise ekonomik belirsizliğe büyük bir siyasi kaos da eklenecek. Almanya, ciddi anlamda Avrupa’nın hasta adamı olma yolunda ilerliyor.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
CDU/CSUAfDBundestagAlmanya Federal MeclisiNeoFaşizm

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Emrah Aslan
    Emrah Aslan

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
    Buse Ayazma
    Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
    Mesut Balcan
    Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı