MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

TCMB başkanları magazinin konusu olabilir mi?

Ana SayfaGenelTCMB başkanları magazinin konusu olabilir mi?
TCMB başkanları magazinin konusu olabilir mi?
18 Aralık, 2023, Pazartesi 22:37
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Öner Günçavdı
Öner Günçavdı

İlgili başkanın geçmişine bakıldığında ve o geçmişindeki başarılarını istikrarlı bir şekilde kamuoyunun dikkatine çekme gayreti içine defalarca girmiş olduğu düşünülünce, magazinel nitelikler taşıyan bu röportajın da, geçmiştekiler gibi Sayın Hafize Gaye Erkan’ın kişiler ikbalinin inşasına hizmet eden bir röportaj olduğu anlaşılıyor.

Modern merkez bankacılığında “kurumsal iletişim” son derecede önemlidir. Ancak bu iletişim merkez bankalarının uyguladığı para politikasına yönelik olmalıdır.İletişimin merkez bankacılığındaki önemini arttıran ise, bankanın faiz ve likidite kararlarının herhangi bir ekonomik maliyet doğurmadan, bankanın kendi politikasıyla uyumlu etkileri oluşturmasına yardımcı olmasıdır.Bu nedenle merkez bankalarının siyasetten bağımsız, para politikasının “şeffaflığı” ve “hesapverilebilir” olması önerilir. Para politikasına yönelik “iletişim” ise, bu şeffaflık koşulunun bir gereğidir.

Merkez bankaları bu iletişimi, her ay düzenli olarak yaptıkları para politikası kurulu toplantılarının ardından faiz kararlarına yönelik kamuoyuna yaptıkları yazılı açıklamalarla ve/veya toplantı tutanaklarını kamuoyuna açıklayarak yaparlar. Belli aralıklarla hazırlayıp kamuoyuna sundukları “enflasyon raporları” da bu iletişimin bir parçasıdır.Konu para politikası ve bu politika yönelik kararların gerekçelerini kamuoyuna açıklamak olunca, merkez bankalarının bu karalarının “kişiliklerden” arındırılmış, bankaların kurumsal duruşlarını temsil eden kararlar olmasına özen gösterilir.

Hatta bu amaçla merkez bankalarının başkanları verecekleri mesajların ve uyguladıkları para politikası üzerine yaptıkları değerlendirmelerine dayanan iletişimin “etkinliğini” arttırmak için kamuoyundan kendi kişilikleriyle görünür olmak istemez ve özel yaşamlarının ise magazin konusu olmasından kaçınırlar.

Bu, özellikle Türkiye gibi merkez bankasının ciddi “güvenilirlik açığı” olduğu bir ülkedeki bir merkez bankası için çok daha önemlidir.Zaten ülkemizdeki merkez bankacılığı tarihine bakıldığında, bugüne kadar görev yapan başkanların hemen hemen hepsinin de bu kurallara riayet ettikleri ve kendi kişisel yaşamlarının magazinsel boyutunun hiçbir zaman bankanın amaçlarının önüne geçmesine izin vermedikleri görülmüştür.

Ancak yeni TCMB Başkanı Sayın Hafize Gaye Erkan, dün Hürriyet gazetesinden Sayın Ahmet Hakan’a verdiği mülakatta bu kuralların bir istisnasını oluşturdu. Ülkemiz için son zamanlarda önemi çok artmış böyle bir kurumun başındaki bir “bürokratın” (seçilmiş bir siyasetçi olmayan), “PİAR” görüntüsü veren bir röportaja konu olması anlaşılamamıştır. Bugüne kadar görev yapmış önceki başkanların oluşturduğu teamüllerle de hiç uygun değildir.

Dahası Sayın Erkan’ın bu röportajda yaptığı açıklamaların mevcut Maliye ve Hazine Bakanı’mızın kamuoyuna vermeye çalıştığı mesajlarla çelişen tarafları vardır. Bu da bir süreden beri Sayın Mehmet Şimşek’in kamuoyuna kira artışları konusunda vermeye çalıştığı mesajın etkinliğini azaltmıştır. Bu nedenle röportajda yürütülen para politikasını destekleyen bir iletişim yapma endişesi duyulmadığı, aksine Sayın Başkan’ın röportajı sırf “şahsi” nedenlerle verdiği anlaşılmaktadır.

TCMB’nin şu andan yürüttüğü politikalarda henüz kayda değer bir sonuç alınmadan, böyle bir röportaj verilmesi hem anlamsız hem de zamansız görülebilir. Burada kurumsal amaçlara hizmet eden hiçbir katkıda bulunulmamıştır.

YTCMB bizlerin bilmediği bir dış kaynağa mı ulaşmıştır ki önümüzdeki dönemde ek sıkılaştırma ve vergilemeye gerek duymadan, iktidarın seçim harcamaları kolayca finanse edilecektir? Böyle bile olsa, bir merkez bankası başkanının bu şekilde konuşması onun yaptığı görevi “siyasallaştıran” bir nitelik taşımaktadır.

TCMB VE SİYASET

Ayrıca Sayın Başkan röportajda kendi hayatına ilişkin vermiş olduğu “magazinsel” bilgiler ile bankanın kurumsal olarak para politikasına yönelik verilmek istenen mesajların önüne geçmiş ve bu durumun bankanın gelecekte alabileceği kararların sağlıklı iletişiminin yapılmasını zaafa uğratacak kısıtlar oluşturmuştur.

Bir merkez bankası başkanının kamuoyuna göstermesi gereken duruşa aykırılıkların yanında, Sayın Başkan’ın söylediklerinin de son derecede talihsiz ve kamuoyu zihinlerinde karmaşaya neden olabilecek niteliktedir.

Öncelikle ilgili gazetende röportajın başlığında bulunan “Vatandaş yeterince kemer sıktı” şeklinde özetlenen Başkan’a ait açıklamanın, Sayın Mehmet Şimşek’in politikalarıyla uyumlu olmadığını düşünüyorum. Dahası bu açıklamanın, “vatandaşça” bir açıklama olduğu ve bir “yetki aşımına” işaret ettiğini de iddia edebiliriz. Zira bir merkez bankası başkanının maliye politikası ile görüşlerinin yer alacağı yer kurumunun hazırlayacağı Enflasyon Raporları’dır. Yoksa basın üzerinden yapılacak bir tartışma bunun yeri değildir.Diyelim ki seçimler nedeniyle yapılacak harcamaların finansmanında zorluklarla karşılaşıldı ve bu harcamaların finansmanı için ek vergileme yapılmasına gerek duyuldu. İç talep artışına yol açacak u gelişme sonucunda TCMB yeteri kadar sıkılaşmanın yapıldığını ve bu yüzden bu maliyetin vatandaşa yansıtılmaması gerektiğini mi savunacak? Böyle bir savunma yapacaksa, siyasilerin ve Sayın Bakanın bundan haberleri var mıdır?Ya da TCMB bizlerin bilmediği bir dış kaynağa mı ulaşmıştır ki önümüzdeki dönemde ek sıkılaştırma ve vergilemeye gerek duymadan, iktidarın seçim harcamaları kolayca finanse edilecektir? Böyle bile olsa, bir merkez bankası başkanının bu şekilde konuşması onun yaptığı görevi “siyasallaştıran” bir nitelik taşımaktadır. Özellikle siyasetten bağımsız olmasını istediğimiz bir kurumun başkanı, böyle bir açıklama yaparak bizzat kendi kurumunu siyasetin içine çekmektedir. Bunun kabul edilebilir bir davranış olduğunu düşünmüyorum.

Bir diğer sorunlu husus ise, Sayın Başkan’ın kiraların yüksekliğine dikkat çekerken yaptığı açıklamadır. Bizzat Sayın Mehmet Şimşek’in oluşturmak istediği imaja ters bir açıklama yapmıştır Gaye Hanım; bilerek veya bilmeyerek. Oysa çok kısa süre önce Sayın Bakan kiralarda düşüşün başladığını kamuoyuna duyurmuşken, Sayın Gaye Erkan’ın ortaya çıkıp da bunu yalanlayacak şekilde, “İstanbul’da kiraların yüksekliği nedeniyle annesinin yanında kalmaya devam ettiğini” söylemesi kabul edilemez. Sanırım bununla bir yandan ülkemizde hala önemsenen aile birlikteliği ve dayanışmasına verilen öneme dayanarak, hala annesinin evinde yaşadığını belirten Sayın Erkan, kamuoyu nezdinden kendi lehine popülist bir algı oluşturmak istemiş, diğer yönüyle de, istemeden olsa da, Mehmet Bey’in kiralar konusundaki iddialarını yalanlar bir pozisyona düşmüştür.

Bu röportajın uygulanmakta olan ekonomi programına yönelik beklentileri yönetmeyi amaçlamadığı çok açık bir şekilde anlaşılmaktadır. Aksine röportajın son derecede kişisel iletişim amaçlı olduğu görülürken, bundan kamuoyu nezdinde bu kişisel fayda elde edilmesini sağlayacak popülist bir yaklaşım benimsenmiştir.

EKONOMİ, SİYASET VE KİŞİSEL İKBAL

Kamuoyundaki yaygın düşünceye uygunluğu bakımından Sayın Gaye Erkan’in görüşünün daha çok sempati ile karşılaşacağı düşünülürse, bu açıklamasıyla Sayın Başkan Mehmet Şimşek Bey’in önüne geçmiş ve kamuoyu nezdinden “siyasi” bir üstünlük elde etmiş olabilir.

Ama çok daha önemlisi, yaşadığı apartmanın görevlisiyle hayat pahalılığı konusunda yaşadığı görüş ayrılığına yaptığı vurgudur. Bu kendi görev alanı ile ilgili olduğu için çok daha önemlidir.Tam da kamuoyundaki inanışa uygun olarak hayat pahalılığının devam ettiğini iddia eden bir apartman görevlisine karşı ileri sürdüğü resmi “Enflasyon düşüyor ve daha da düşecek” tezini sahiplenen Gaye Hanım, kendi sorumluluğunda olan para politikasının sonuçları hususunda kamuoyunda oluşmuş olan algıyı teyit edecek şekilde gözler önüne sermiş, görünür kılmıştır.Peki ama bir bürokrat olan Sayın Hafize Gaye Erkan, neden damdan düşer gibi böyle bir açıklama yapma ihtiyacı duymuştur?

Açıklamaların şahsiliğine bakılırsa, bu röportajdan Sayın Mehmet Şimşek’in bilgisinin olmadığını düşünüyorum. Zaten olsaydı, röportajda geçen bazı açıklamaların onun görüşleriyle tersliğini izin verilmezdi.

Ayrıca bu röportajın uygulanmakta olan ekonomi programına yönelik beklentileri yönetmeyi amaçlamadığı çok açık bir şekilde anlaşılmaktadır. Aksine röportajın son derecede kişisel iletişim amaçlı olduğu görülürken, bundan kamuoyu nezdinde bu kişisel fayda elde edilmesini sağlayacak popülist bir yaklaşım benimsenmiştir.

İlgili başkanın geçmişine bakıldığında ve o geçmişindeki başarılarını istikrarlı bir şekilde kamuoyunun dikkatine çekme gayreti içine defalarca girmiş olduğu düşünülünce, magazinel nitelikler taşıyan bu röportajın da, geçmiştekiler gibi Sayın Hafize Gaye Erkan’ın kişiler ikbalinin inşasına hizmet eden bir röportaj olduğu anlaşılıyor.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Öner Günçavdı
    Öner Günçavdı

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Rabia Karakaya Polat
    Rabia Karakaya Polat İmamoğlu’nun X hesabının kapatılmasının ardından: Özgürlük veya denetim alanı olarak Sosyal Medya
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bildirinin sosyalist pasajları: Türkiye siyasetinde yeni bir raf düzeni
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk PKK kendini feshetti: Peki şimdi ne olacak?
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Anneme, tüm kadınlara: Bir kadınlık mirası üzerine
    Beril Esra Atahan
    Beril Esra Atahan Sevgi, çocuklukla pazarlık yapmaktır
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Ahmet Türk’e demokrasi,  İmamoğlu’na Silivri olmaz/olamaz 
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Hayırlı olsun!
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy ‘Terörsüz Türkiye’den ‘Demokratik Türkiye’ye
    Ahmet T. Kuru
    Ahmet T. Kuru Batı’dan Müslüman ülkelere: Liberalizmin küresel krizi 
    Çağhan Uyar
    Çağhan Uyar Paşaların barışması
    Ayşe Övür
    Ayşe Övür Beyoğlu Kültürü 
    Ersin Kalaycıoğlu
    Ersin Kalaycıoğlu Terörsüz Türkiye, Demokrasi ve Hukuk Devleti
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Turbun büyüğü: Yerine getirilmeyen 6 maddede
    İlter Turan
    İlter Turan Vergi gelirlerini arttırmak muhtemelen mümkün olmayacaktır 
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık Hakikat bir gizli sırdır
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Sopadan havuca geçer miyiz?
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı