MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Selvi ile Uçum arasına sıkışan \'hukuk\'

Ana SayfaGenelSelvi ile Uçum arasına sıkışan \'hukuk\'
Selvi ile Uçum arasına sıkışan \'hukuk\'
09 Mayıs, 2024, Perşembe 20:33
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Murat Aksoy
Murat Aksoy

31 Mart seçim sonuçları Erdoğan’ın Özel’le görüşmesini sağlarken diğer yandan Kavala ve Gezi tutuklularının tahliye yolunu açma adımlarının atılmasına vesile olmuştur. Bir olasılık olarak tahliyelerin gündeme gelmesi bile tek başına bu kararların hukuki değil siyasi olduğunu göstermektedir. 

31 Mayıs seçim sonuçları AKP’deki küçülmenin sürdüğünü gösterdi. Görülen bu gerçeği, AKP de artık kabul etti.

Ve son günlerde AKP içinde bu gidişi durdurmaya yönelik pek çok adım görmeye başladık.Bu adımları ve temennilerin somut halini Abdülkadir Selvi’nin yazılarından izlemek mümkün. Seçim sonuçlarının ilk sonucu kuşkusuz Erdoğan’ın CHP lideri Özel’le görüşmesi oldu. Sonraki adımı ise siyasette "yumuşama" gerekliliği vurgulu açıklamalar geldi.

Sırada Kavala başta olmak üzere Gezi tutuklularının yeniden yargılama yoluyla tahliye yolunu açma çabaları var. Bir önceki yazıda ifade etmeye çalıştığım gibi bütün bunlar sadece AKP’nin isteği ve bu yönde Erdoğan’ı ikna konusundaki adımları olabilecek şeyler değil.

Bu konuda belirleyici olacak olan, Erdoğan’ın, Cumhur İttifakı içindeki ortaklarını ikna edip edemeyeceği, dahası nasıl ya da ne karşılığında ikna edeceği belirli olacaktır.

AKP, kuruluşunda siyasi meşruiyetini toplumdan alan bir parti iken bugün tüm siyasal meşruiyetini devletten almaktadır. Bunun değişmesi açıkçası mevcut siyaset yapma tarzı ve mevcut yeni yönetim sistemi nedeniyle kolay görünmemektedir. 

AKP  KURULUŞ AYARLARINA DÖNMEK İSTİYOR MU?

Bu soruya hemen şu cevabı verebilirim; AKP’nin bütün bu girişimleri kuruluş ayarlarına dönmek gibi bir çabaya denk düşmüyor. AKP’nin parti olarak önceliği içinde olduğu büzüşme, küçülme halini durdurmaktır.  

Açıkçası bunun kısa vadede de gerçekleşmesi mümkün değildir.

Çünkü AKP, 2010’ların başından bu yana adım adım siyasi parti olma vasfını kaybetmeye başlamış ve siyaseten tüm iradesini Erdoğan’a teslim etmiştir.

Bu haliyle AKP hukuki olarak siyasi parti olsa da, işleyiş olarak şirkete benzetmek yanlış olmayacaktır. Erdoğan da bu yapıda şirketin CEO’su görünümündedir.İşte bu AKP, 31 Mart sonrasında kabullendiği büzüşme halini durdurabilmek için Erdoğan’ı ikna ederek siyaset üretmeye çalışıyor.

Bir kez daha ifade edelim ki, tüm bu çabalarının sonuç vermesi çok kolay görünmüyor. Çünkü bugünkü AKP, kuruluşunda siyasi meşruiyetini toplumdan alan bir parti iken bugün tüm siyasal meşruiyetini devletten almaktadır. Burada devlet gücünü ise, esas olarak devletçiliğin yarattığı rant ve bu rantın yukarıdan aşağıya paylaşılmasından almaktadır.

Bununla birlikte AKP’nin 31 Mart sonrası siyasete sahip çıkma yönünde attıkları adımları kendi kurumsal kimliği ile değil Erdoğan üzerinden yapmayı tercih etmeleri bu çabaların gerçekleşmesi yönündeki bir başka temel eksikliktir.

Erdoğan’ın var olan siyasi denklem ve MHP/devlet ile kurduğu ideolojik ortaklık nedeniyle AKP’den gelen telkinlere kalıcı biçimde ikna olması zor görünmektir. Çünkü mevcut siyaset yapma tarzı ve mevcut yönetim sistemi buna engeldir.

AKP eğer içine düştüğü büzüşmeden kurtulmak istiyorsa bunun ilk adımı Erdoğan’a verdiği siyasi temsil yetkisine yeniden sahip çıkmasından geçmektedir. 

Abdülkadir Selvi AKP’nin siyasi pozisyonunu bir anlamda temsil ederken; Erdoğan’ın hukuk danışmanı olarak devlet blokunu temsil etmektedir. Erdoğan’ın tercihi kısa vadede partiden gelen baskılar yolunda adım atsa da, son tahlilde var olan gücünü koruma ve iktidar olma halini sürdürme olacaktır.

SELVİ VE UÇUM KİMLERİ TEMSİL EDİYOR?

Her şeye rağmen AKP’nin çabaları anlamlıdır. Özgür Özel görüşmesi, yumuşama mesajları birer adımdır. Şimdi sırada Osman Kavala ve Gezi tutukluların yeniden yargılanma yoluyla tahliye edilmelerinin yolunun açılması var.

Bu yönde atılacak adım bize, bu tutuklulukların hukuki değil siyasi olduğunu göstermektedir. Ve hukuki değil siyasi kararla alınacak tahliye kararları bize yargının bağımsız olmadığını göstereceği gibi bundan sonraki süreçte, yine siyasi saiklerle başka tutuklamaların olabileceğini söylemektedir.

Şimdi aynı soruları bir kez daha soralım; AKP’den gelen ikna çabaları Erdoğan üzerinde ne kadar etkili olur? Dahası Erdoğan ortağı olduğu devlet blokunu ne kadar ikna edebilecektir?Görülen o ki, iktidar bloku içinde son gelişmeler bağlamında bir gerilim olduğu açık. Nitekim bu konuda ifade ettiklerinin farkı çok açık olduğu için sembol iki ismin iktidar bloku içindeki gerilimi dışa vurmaktadır.

Abdülkadir Selvi AKP’nin siyasi pozisyonunu bir anlamda temsil ederken; Erdoğan’ın hukuk danışmanı Mehmet Uçum bu anlamda devlet blokunu temsil etmektedir.

Nitekim Devlet Bahçeli’nin Erdoğan’ın "son kez adayım" açıklaması sonrasında, "hayır Türk milletini bırakamazsın" itirazı da; devlet için Erdoğan’ın vazgeçilmezliğini göstermektedir.Ve bu vazgeçilmezlik Erdoğan’ın AKP’nin liderliğinden çok devletin kamusal temsili noktasındadır.

Sonuç olarak Erdoğan’ın da tercihi kısa vadede partiden gelen telkinler doğrultusunda olsa da, son tahlilde var olan gücünü koruma ve iktidar olma halini sürdürme yönünde adım atacaktır. 

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Murat Aksoy
Murat Aksoy

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Murat Aksoy
Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
Burak Can Çelik
Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
Tunay Şendal
Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
Mehmet Hasgüler
Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
Gülseren Aydın
Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
Ali Kılıç
Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
Hakan Şahin
Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
Bahar Akpınar
Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
Buse Ayazma
Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
Betül Özdemir Güran
Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
Mesut Balcan
Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
tanpınar haber altı
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı