MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir, kadın işgücünü değerlendirdi

Ana SayfaGündemProf. Dr. Gamze Yücesan Özdemir, kadın işgücünü değerlendirdi
Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir, kadın işgücünü değerlendirdi

Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası’nın Emek Araştırma Dairesi’nin 8 Mart 2024’e özel yayımladığı Kadın Emeği Raporu’nu değerlendirdi.

16 Ocak, 2025, Perşembe 16:32
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış

Türkiye’de kadın istihdam oranlarının dünya ve Avrupa ortalamalarının altında olmasının temel nedenlerini anlatan Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir, Türkiye’deki kadınların çalışma hayatı dışında kalmalarını “bugünün en ciddi sorunu” sözleriyle anlattı.

Kadın istihdam oranının ortalama altında kalmasını üç nedenle anlatan Özdemir, "İlki, ülke ekonomisinin istihdam yaratmayışıdır. Üretken bir ekonomi olmaması istihdamı daraltmakta, bu da öncelikle kadınları vurmaktadır. İkinci neden ise toplumun yeniden üretiminde devletin hiçbir sorumluluk almamasıdır. Yeniden üretim alanı, çocuk bakımı, yaşlı bakımı tümüyle kadınların omuzlarındadır. Bu da kadının eve hapsolmasıdır. Üçüncüsü ise sosyal ve kültürel hayatın gericileşmesidir. Toplumun gericileşmesi kaçınılmaz olarak kadınların toplumdan ve çalışma hayatından dışlanmasıdır" dedi.

Türkiye’de çalışma hayatında kadın istihdamı erkeklerin oldukça gerisinde. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre 31 Aralık 2023 tarihi itibarıyla, kadın nüfus 42 milyon 638 bin 306 kişi, erkek nüfus 42 milyon 734 bin 71 kişi olarak kayıtlara geçti. Yani Türkiye’de toplam nüfusun yüzde 49,9'unu kadınlar, yüzde 50,1'ini ise erkekler oluşturuyor.

TÜİK’in son açıkladığı Kasım 2024 işsizlik verilerinde işsizlik oranı erkeklerde yüzde 7, kadınlarda yüzde 11,7.  15-24 yaş arası genç işsizlikte erkeklerin oranı yüzde 11,9, genç kadın işsiz oranı yüzde 23. 35 milyon 820 bin kişi olan işgücü nüfusunun 23 milyonu erkek olurken 12 milyonu ise kadın. İstihdam edilen 33 milyon nüfusun 22 milyonu erkek 11 milyonu kadın.

İstihdamdaki kadınların yüzde 30,8'i kayıt dışı

DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası’nın Emek Araştırma Dairesi’nin 8 Mart 2024’e özel yayımladığı Kadın Emeği Raporu’na göre ise Türkiye’de istihdamda cinsiyet açığı yüzde 34,6. OECD üye ülke ortalamasında istihdamda toplumsal cinsiyet açığı oranı yüzde 12,1 ve AB üyesi ülkelerde ise yüzde 10,7.

İstihdamdaki kadınların işteki durumları incelediğinde ise kadınlarda işçileşmenin arttığı görülüyor.  2021 yılında 6,217 milyon kadın ücretli, maaşlı veya yevmiyeli istihdam edilirken 2023 yılında bu sayı 7,758 milyon kişiye ulaştı. Oransal olarak bakıldığında da 2021 yılından 2023 yılına kadar yüzde 4,5 gibi yüksek bir artış olduğu görülüyor. Aynı dönemde işveren kadınların sayısı ise sadece 13 bin kişi arttı. 2021 yılında 174 bin kadın işveren iken 2023 yılında 187 bin kadın işveren oldu. Yani kadın istihdamının yüzde 73,5’ini işçi kadınlar oluştururken yüzde 1,8’ini sadece işveren kadınlar oluşturmakta. Öte yandan Türkiye’de kadın istihdamının sadece yüzde 34’ü kadın. İstihdamdaki kadınların yüzde 30,8’i ise kayıt dışı çalıştırılmakta.

Kadın işsizliği yüzde 13,7

Öte yandan Türkiye’de kadınların işsizlik oranları OECD ve AB üye ülke ortalamalarının oldukça üzerinde. OECD verilerine göre; 2023 yılında kadın işsizliği genel olarak azalsa da Türkiye için yüksek oranlar devam etmekte. 2023 yılında AB üye ülkelerde kadın işsizliği yüzde 6, OECD üye ülke ortalamasında yüzde 6 iken Türkiye’de yüzde 13,7 oldu.

2023 yılı 4. çeyrek verilerine göre 8 milyon 606 bin kadın ev işleri nedeniyle çalışma hayatına dahil olamadığını belirtirken ev işleri nedeniyle çalışma hayatında yer alamadığını belirten erkek verisi bulunmamaktadır. Benzer bir şekilde ailevi ve kişisel nedenlerle çalışma hayatına dâhil olamadığını belirten kadın sayısı 3 milyon 144 bin kişi iken erkek sayısı sadece 466 bin kişi.

Hanesinde 3 yaşın altında çocuğu olan kadınların istihdam oranı yüzde 28

Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre 2022 yılında 15 ve daha yukarı yaştaki nüfusun işgücüne katılma oranının yüzde 53,1 olduğu görüldü. Bu oran kadınlarda yüzde 35,1, erkeklerde ise yüzde 71,4 oldu. Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre hanesinde 3 yaşın altında çocuğu olan 25-49 yaş grubundaki bireylerin istihdam oranı, 2014 yılında yüzde 59,8 iken 2022 yılında yüzde 60,5 oldu. Bu oran cinsiyete göre incelendiğinde, 2022 yılında hanesinde 3 yaşın altında çocuğu olan 25-49 yaş grubundaki kadınların istihdam oranının yüzde 28,0, erkeklerin istihdam oranının ise yüzde 90,5 olduğu görüldü.

Kadın istihdamının OECD ve AB ülkelerinin oldukça gerisinde olan Türkiye’de iktidar ise 2025 yılını “Aile Yılı” olarak ilan ederek bu noktada çalışan kadınlar için esnek çalışma modeli, uzaktan çalışma modeli, doğum izinlerinin artırılması gibi konuları gündeme getirdi. Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir, kadın istihdamının azlığını ve nedenlerini değerlendirdi.

Özdemir, Türkiye’de kadın işgücünün yüzde 50’sinin iş ve çalışma hayatının dışında olmasının önüne geçebilmek için kadınların eğitim durumuna ve vasfına uygun, geçinebileceği bir ücretle, güvenceli iş olanağı sağlamanın kamunun temel bir sorumluluğu olması gerektiğini söyledi. “Kamu güvenceli, sigortalı, örgütlü, insana yaraşır ücretlerle istihdam sağlamalıdır” diyen Özdemir, kamu girişimciliğini ve hizmetlerini istihdam yaratacak şekilde yeniden ele almanın acil olduğunu ifade etti.

"Anneyi çocukla ilgili sorunlar ve yüklerden kurtarmak da devletin sorumluluğunda olmalıdır"

Girişimlerin “Kamu İstihdam Politikası” başlığı altında yapılabileceğini söyleyen Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kadınların çalışabilmesi ve toplumsal ilerlemenin eşit unsurları olabilmeleri için anneyi çocukla ilgili sorunlar ve yüklerden kurtarmak da devletin sorumluluğunda olmalıdır. Kadınlara özgü görülen ev içi sorumlulukların çözümü için kamu politikalarını hayata geçirmek gerekiyor. Özellikle kamu kurumları ve yerel yönetimler tarafından kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakım evleri gibi merkezler açılarak tüm kadınların ücretsiz yararlanabileceği bir hak olarak tanımlanmalıdır.”

“Türkiye’de kadın istihdamı oranının ortalama gerisinde kalmasının nedenlerinden birisi sosyal hayatın gericileşmesi”

Türkiye’de kadın istihdam oranlarının dünya ve Avrupa ortalamalarının altında olmasının temel nedenlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özdemir, Türkiye’deki kadınların çalışma hayatı dışında kalmalarını “bugünün en ciddi sorunu” sözleriyle anlattı. Kadın istihdam oranının ortalama altında kalmasını üç nedenle anlatan Özdemir, şöyle konuştu: “İlki, ülke ekonomisinin istihdam yaratmayışıdır. Üretken bir ekonomi olmaması istihdamı daraltmakta, bu da öncelikle kadınları vurmaktadır. İkinci neden ise toplumun yeniden üretiminde devletin hiç bir sorumluluk almamasıdır. Yeniden üretim alanı, çocuk bakımı, yaşlı bakımı tümüyle kadınların omuzlarındadır. Bu da kadının eve hapsolmasıdır. Üçüncüsü ise sosyal ve kültürel hayatın gericileşmesidir. Toplumun gericileşmesi kaçınılmaz olarak kadınların toplumdan ve çalışma hayatından dışlanmasıdır."

“Kadınlara yönelik mesleki önyargılar, kadınların iş arama ve çalışma imkanlarını sınırlandırıyor”

Genç işsizliğinin Türkiye’nin en önemli ekonomik ve sosyal sorunları arasında yer aldığını söyleyen ve bu durumun yapısal bir sorun haline geldiğini söyleyen Özdemir, genç kadın işsizliğinin, genç erken işsizliğinden daha yüksek olduğuna dikkat çekti. Öte yandan ne istihdamda ne de eğitimde olan gençlerin verilerinde de kadınların daha yüksek oranlarda yer aldığını hatırlatan Özdemir, “Emek piyasasında istihdam yaratacak bir dinamizmin olmaması, uzun çalışma saatlerine dayanan istihdam rejimleri, işverenlerin cinsiyetçi yaklaşımları, kadınlara yönelik mesleki önyargılar, genç kadınların çalışmasının önündeki sosyal ve kültürel engeller, karşılıksız iş yükü ve bakım sorumlulukları genç kadınların iş arama ve çalışma imkanlarını sınırlandırıyor.” diye konuştu.

“Emek piyasasında kadınlar esnek ve güvencesiz istihdamı tüm yıkıcılığıyla deneyimliyorlar”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2025 yılının “Aile Yılı” ilan edilmesine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Özdemir, “2025 yılını Aile yılı ilan etmek, uzun süredir AKP’nin kadınlara yönelik inşa etmeye çabaladığı gerici-neoliberal emek rejimi için attığı bir adım” dedi. Özdemir, sözlerini şöyle sonlandırdı: "AKP’nin amaçladığı gerici-neoliberal emek rejimi, kadınları işgücüne katılmaya çağırırken, bir yandan da ailenin ulviliğini vurgulayan dini değerleri seslendiriyor. AKP iktidarında emeğe ve kadına yönelik düzenlemeleri tek tek veya parça parça değerlendirmek anlamlı değil. Bu düzenlemeleri genel anlamda inşa edilmeye çalışılan bir emek rejiminin parçası olarak değerlendirmeliyiz. Gerici-neoliberal emek rejimi, kadınların işyerlerinde ve işyeri dışında ürettiği toplumsal ilişkileri, iktisadi, siyasi ve ideolojik yapılarla birlikte anlamayı mümkün kılar.

Bu emek rejimine ‘neoliberal’ sıfatını kazandıran, siyasal iktidarın kadınları emek piyasasına ‘fırlatma’ politikalarıdır. Emek piyasasında kadınlar esnek ve güvencesiz istihdam, düşük ücretler ve uzun çalışma saatleri ile güvencesizliği tüm yıkıcılığıyla deneyimliyorlar. Bu emek rejimine ‘gerici’ sıfatını kazandıran ise, kadınları emek piyasasına esnek, ucuz ve güvencesiz şekilde fırlatırken aynı zamanda eve kapatma ve kadınları dini kurallarla sindirme girişimleridir. Evin içinde kadınlar, hem piyasaya dönük üretim yaparak para kazanıyor hem ev işlerini yürütüyor hem çocuk bakıyor hem de yaşlı bakıyor. Bununla birlikte dinsel kodlarla örülmüş ‘makbul kadınlar’ olmaları bekleniyor."

  • 2025 yılında Dünya ekonomisine ilişkin beklentiler 2025 yılında Dünya ekonomisine ilişkin beklentiler
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Prof. Dr. Gamze Yücesan ÖzdemirDİSKGenel-İşEmek AraştırmalarıKadın Emeği RaporuKadın İstihdamıEmek Piyasası

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Hasan Bülent Kahraman
    Hasan Bülent Kahraman 27 Mayıs 1960 Darbesine Yeni Bakışlar (1)
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Erdoğan’ın uğradığı en büyük hezimet
    Adnan Ekinci
    Adnan Ekinci Anayasa Günlüğü - İlk Gün
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık Ey CHP: Titre ve Kendine Dön
    Tuğba Muslu
    Tuğba Muslu Düşünmeyen nesiller projesi
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Beyaz Saray’da aşk başkadır!
    Osman Erden
    Osman Erden “Führer’e İtaat”
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı