MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Partisinden istifa eden Kasım Gülpınar: 3 ayrı partiden teklif geldi

ANA SAYFAGÜNDEMPartisinden istifa eden Kasım Gülpınar: 3 ayrı partiden teklif geldi
Partisinden istifa eden Kasım Gülpınar: 3 ayrı partiden teklif geldi
04 Eylül, 2024, Çarşamba 18:15
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış
yazı içi reklam

Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Kasım Gülpınar,  Yeniden Refah Partisi'nden istifa etmesi sonrası 3 partiden teklif geldiğini açıkladı.

Yeniden Refah Partisi'nden istifa eden Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Kasım Gülpınar,  Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy'un sorularını yanıtladı. Partisinden neden istifa ettiğine dair konuşan Gülpınar, "Ben AK Parti'de neyin mücadelesini yaptım. Aynı şeyi karşımda bulunca oturup, bunlarla mücadele edemem. Maaşları nasıl ödeyeceğim gibi düşünürken oturup bunlarla mı uğraşayım?" dedi.

Gülpınar'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu:

EN GÜZEL MAKAMLARI BIRAKIP RİSK ALDIM

Olması gereken olmadığı için, kurallar, kanunlar, tertip, görevini yapması gerekenler görevini yapmadığı için AK Parti'den ayrılmak zorunda kaldım. Bu vebale rağmen önünüzde net veriler olduğu halde. Her zaman söyledim, Cumhurbaşkanının liderliği her zaman ayrıdır. Halk ne derse o olur. Şimdi makam, mevki benim için önemli değil. En güzel makamları bırakıp risk aldım. Demokraside yüzde 100 kazanacağını kimse diyemez. Bütün bu riskleri aldım, mevcut durumum, pozisyonum çok daha iyi makamdı. Urfa Belediye Başkanlığı şerefli, haysiyetli tabii.

ŞURAYA GELİRKEN BİLE TELEFONLAR ALDIK

Bazı belediye başkanlığı başka belediyeye geçiyor, teşekkür ediyorlar, sıfır borçla. Ben de bunu diyebilseydim. Hükümet para gönderiyor, siz o parayı verimli şekilde kullanabilirdiniz. Şimdi borçlarla, alacaklarla uğraşmaktan dünya kadar sıkıntı yaşadık. Şuraya gelirken bile telefonlar aldık. Şimdi halka rağmen siyaset olmaz dedik. Hemen hemen bütün partiler teklifte bulundu. Tercihimizi Refah'tan yana kullandık. CHP'den de teklif geldi. Milletvekilliği döneminde CHP'den teklif geldi. Bunları detaylandırıp, kendimizi ağırdan satalım diye malzeme haline getirmedik hiçbir zaman. Bu süreçte tercihimizi kullandık. Bu işe ilk aracı olan yereldeki arkadaşımız. Genel merkezle irtibata geçti, sonra genel merkez bizimle irtibata geçti. Ben tercihimi buradan yana kullandım. Babamın siyasete başlangıç yaptığı yer orası, siyasete kendimizin yakın hissettiğimiz yer. Saadet de söyledi. Orada da birtakım arkadaşlarımız var.

O KADAR ŞEYLERLE KARŞILAŞTIM Kİ

SAADET'ten 'gel bizden aday ol' diye bir söylem oldu. Başka yerlerden de olabilirdi. Ben kibre kaçacak laflar kullanmaktan imtina ediyorum. O kadar şeylerle karşılaştım ki, hangisine cevap vereyim, hangisine vermeyeyim gerçekten kafam karışık. Bir tanesi 'onun babası da öyleydi, zamanında MSP'den adaydı sonra Anavatan'a geçti' dedi. MSP 80'de lağvedilmiş bir parti. ANAP 80'de kurulmuş bir parti. Özal 1977'de İzmir'den MSP adayı idi. Babam da Şanlıurfa MSP adayıydı. İkisi de seçilemedi. Kader onları Anavatan Partisi çatısı altında birleştirdi. İkisi de milli görüşçü. Şimdi bir keramet mevzu çıktı.

ÖNCE İNSANLAR KENDİNİ BİR TARTSIN

Sürekli beni eleştiriyorlar. Refah Partisi'nin farklı siyaset izleyeceğini düşündüm. Şimdi burada iseniz çok iyi, kapının dışına çıktığında sizden kötüsü yok, istediğiniz kadar hizmetiniz olsun. Bu siyaset dar çerçeveden kurtulması lazım. Önce insanlar kendini bir tartsın, hatasını görmeye gayret etsin. Olur olmadık yerden bana saldırmaya başladılar. Peki kendi hatanı sorguladın mı? Nerede hata yaptık dedin mi? Sürekli 'Kasım Gülpınar, kerameti kendinde zannetmesin' dediler. Tasavvufta kimi keramet sahibi olduğunu bilir, kimi bilmez. Bilen de imtina eder. Peki bu keramet niye Urfa'da sergilendi ki. Refah'ın kerameti orada mı çıktı ortaya? Biz isterdik ki devam edelim. 'Kendimi kendinde zannetmesin' deniliyor, haşa! Ne kerameti. Sadece Urfa'da kazanmışsın büyükşehir olarak. Madem keramet gösterdiniz, neden sadece Urfa'da gösterdiniz ki. İlk günden beri, hiç kimse farkında değil. Aday tanıtımın olduğu gün salonu terk ettim. Aslında o gün bırakıyordum adaylığı. Bizden önce aday belirlenmiş. Biz diyoruz ki 'bu adayların bir kısmı olmaz, bazılarını değiştirmemiz lazım, benim getireceğim arkadaşlar var, benden başarı bekliyorsunuz, oraya en iyi adayları götürmek zorundayım'.

O GÜN BIRAKIYORDUM

Sabah toplantıya geldim, bir baktım arkadaşımız gelmiş 'sahneye çıkacağım' diyor. Bu sefer biz bir kenara çekip hemşehrimizi ikna etmeye çalışıyoruz. Aday tanıtım toplantısında bununla uğraşıyorum. 'Bu olmaz' deyip arabaya bindim. O gün bırakıyordum. Geri döndürdüler. Bir partide bir adayın başka adayı ikna etmesi benim görevim mi? Seçim döneminde aynı sıkıntılar yaşandı. Bazı görüşmelerimizde eksiklik oldu ama kimse bir sorun tespit etme, sorunu çözme gibi gayret etme içinde değildi. Genel başkanı hiç aramadım. Görevi gerekeni yapmasını gerekenler görevini yapmak zorundadır. Geldik encümen tespitine, adaylar tam istediğimiz gibi olmadı. Bu sefer birileri benimle kavgaya tutuştu 'bizim adamımız olsun' diye. Urfa'da yeni bir siyasi anlayış, yeni hareket. Kısa bir süre kalmış. Maalesef hiç sevmediğim, yapılması gerekmeyen Makyavelist bir anlayışla hareket etmek zorundayız dedim.

ÜSTÜ KAPALI ŞANTAJLAR, TEHDİTVARİ ŞEYLER

Beni genel başkana şikayet ettiler 'bizim adamları koymuyor, teşkilatı koymuyor' diye. Madem öyle koyduk adayları. Zorla kaybettirmek için adeta. Seçimler geldi. Üstü kapalı şantajlar, tehditvari şeyler. Başka yerden sıkıntılar. İstifa ederiz modunda insanlar vardı. Sık sık ikna etme çalışıyoruz. En son bardağı taşıyan noktaya geliyorum. Bana tebligat yapılıyor, yerelden yapılıyor. 6 ilçede kongre kararı alınmış. Hayırlı olsun. Ben Urfa'da Refah Partisi'nin tek büyükşehir belediye başkanı olarak partim kongre kararı almışsa, hangi 6 ilçe ise, büyükşehir belediye başkanı en azından nezaketen sormaya gerek yok muydu? Ben de 'tamam' dedim. Ben AK Parti'de neyin mücadelesini yaptım. Aynı şeyi karşımda bulunca oturup, bunlarla mücadele edemem. Maaşları nasıl ödeyeceğim gibi düşünürken oturup bunlarla mı uğraşayım?

NE AK PARTİ'DEN TEKLİF GELDİ NE BENDEN GİTTİ

AK Parti'de de zaman zaman bu düşünceler vardı, yukarıyı da bu şekilde yanıltıyorlardı. Ben hiçbir pazarlığa girmem, bir şey talep de etmem. Kongre yapılırken birinin gelip de '6 ilçede kongre kararı aldık' diye tebligat gibi sunması, görüşümüzün alınması siyaset anlayışıma uygun değil. AK Parti'den ayrılma sebebinin benzeri burada cereyan etti. O zaman niye AK Parti'yi niye bıraktım ki? Mehmet Altınöz Bey beni aradı. Mehmet Bey'e 'Ben halka soracağım, halkın fikrini alacağım' dedim. Sadece AK Parti değil ki, diğerleriyle görüştüm. İstifa ettikten sonra 3 ayrı partiden daha teklif geldi. O isimleri söylemem, o bizde kalsın, ileride belki kitap yazarız. Sonrasında Sayın Altınöz'le görüşmedik. Zaman zaman AK Partili arkadaşlarımla görüşüyorum. Dostluğumuz devam ediyor. Açıkçası ne AK Parti'den teklif geldi ne benden gitti. Urfalı bir arkadaşımız aracı oldu. Bizim belediye olarak Bakanlığa gidip dosyalarımızı sunarız. Bu görüşmede böyle bir şey söz konusu oldu. 'Hiçbir şey diyemem, halk ne diyorsa odur' dedim. Halkın onayı olmadan kendi başıma bir şey yaparsam orada bana gelecek leke, beni zedeleyecek argümanlar benim için önemlidir.

BENİ DAVET ETTİKLERİNDE AK PARTİ'DEYDİM

Seçimde herkes bize oy verdi. 80 yaşında delikanlılarla karşılaştım. Bana 'hayatımızda ilk defa bir sağ partiye oy vereceğiz' dediler. Yıllarca CHP'ye oy vermişler. DEM'li, HDP'liler de bana oy verdiler. MHP, AK Parti, İYİ Partilisi herkes bize oy verdi. Onların fikrini almadan tek başıma hareket etmem mümkün değil. Beni davet ettiklerinde AK Parti'deydim. AK Parti usullere göre beni aday yapsaydı belki bu insanlar AK Parti'ye verecekti belki vermeyecekti. Bazıları haksızlık olarak gördü bana yapılanları. Solcusu, sağcısı bizim meselede herkes kendinden bir hikaye buldu. Aslında anket hiç yapmam. O işlere girmem. Halk bana ulaştı. Çok ciddi irtibat kanallarımız var bizim. Meclis toplantısı oldu. Meclis'te dedim ki 'sizden 15 gün müsaade istiyorum'. 2 günlük süreçte infial koptu. 15 gün boyunca halk ne diyorsa onu yapacağım dedim. Mehmet Bey'e de onu söyledim. Beni günde onlarca insan arıyor, mesaj atıyor. İstanbul'a geldim, Kapalıçarşı'yı gezdim. İş Urfa'yı da geçmiş. Bayburtlu, Maraşlıyla da oturdum.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Ersin Kalaycıoğlu
    Ersin Kalaycıoğlu Sol siyasal partilerin açmazı: Sosyal demokrasi ile Ulusalcılık arasında sıkışmışlık
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Sağ popülizm neyi savunur?
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Çürümenin Kitabı: Hangi gelecek bizim adımıza konuşacak?
    Bilgehan Uçak
    Bilgehan Uçak Sadettin Saran’ın seçim zaferinin düşündürdükleri
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Yeni çözüm süreci: Sessiz bir başlangıç, belirsiz bir gelecek
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Komisyona bir öneri
    Çağhan Uyar
    Çağhan Uyar CHP’nin kayyum çıkmazı
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Osmanlı–İngiltere İlişkileri (2): Prens Edward’ın Birinci İstanbul Gezisi (1862)
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy CHP siyaseti hızlanan zamana yetişebilecek mi?
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Bayrampaşa ve maskeli balo
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Yeter ki ekonomi konuşmayalım!
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık CHP yeniden yola çıkarken…
    Ahmet Öztopkara
    Ahmet Öztopkara Evet, Göztepe Satılık… Daha Güçlü Olmak İçin…
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı