MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

MUBİ’den bir hediye: 20 yıl sonra Fatih Akın’la köprüyü tekrar geçmek

Ana SayfaGenelMUBİ’den bir hediye: 20 yıl sonra Fatih Akın’la köprüyü tekrar geçmek
MUBİ’den bir hediye: 20 yıl sonra Fatih Akın’la köprüyü tekrar geçmek
11 Temmuz, 2024, Perşembe 13:07
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan

MUBİ platformu Fatih Akın’ın 2004 yılına tarihli İstanbul Hatırası/Köprüyü Geçmek filmini onurlandırarak çekilişinden 20 yıl sonra 4K kalitesinde yayına sunmakla kalmadı üzerine eski Babylon şimdi Blind’de bir parti vererek Köprüyü bir kez daha geçirdi, hatıraları yeniledi. Fatih Akın da 10 yıl sonra tekrar İstanbul’da olmanın coşkusuyla sahneye fırlayıp daha dünmüş gibi filmin çekiliş hikayesine dair duygularını ve İstanbul’la/Türkiye’yle arasına giren uzun yılların hesabını paylaştı. 

“Yeni gittiğiniz bir yerdeki kültürü, derinlikleri, sığlıkları anlamak için o ülkenin müziğini dinleyin.”

Konfüçyus’tan bu alıntıyla başlar Fatih Akın’ın 2004 yılına tarihli İstanbul Hatırası/Köprüyü Geçmek filmi/belgeseli.

Büyük Londra Oteli’ne kapağı atan Alexander’ın karşısından bir bir geçer müziğin mümessilleri.

Keyfi bir seçimdir tabii Alexander’ın ve Fatih Akın’ın tercihleri. Neredeyse sonsuz seçenek listesinden filmin kesişim kümesine düşenlerse azımsanacak karakterler değildir.

MUBİ platformu filmi onurlandırarak çekilişinden 20 yıl sonra 4K kalitesinde yayına sunmakla kalmadı üzerine eski Babylon şimdi Blind’de bir parti vererek Köprüyü bir kez daha geçirdi, hatıraları yeniledi.

Kadıköyle olan bağlarım ve MUBİ’nin Kadıköy’le olan yakın teması ile davetli listesinde olduğum partinin merkezinde Baba Zula grubu vardı. Sahnede Baba Zula psikodelik ezgilerin Manço’dan Karaca’dan Koray’a uzanan çizgisinde coşarken, ekranda filmden kareleri dönüyordu. Fatih Akın da 10 yıl sonra tekrar İstanbul’da olmanın coşkusuyla sahneye fırlayıp daha dünmüş gibi filmin çekiliş hikayesine dair duygularını ve İstanbul’la/Türkiye’yle arasına giren uzun yılların hesabını paylaştı.

Erkin Koray, Sezen Aksu, Müzeyyen Senar, Orhan Gencebay’ın başa güreştiği hikayede Selim Sesler’den Duman’a; Ceza’dan Aynur’a, Siya Siyabend’den Baba Zula’ya uzanan bir müzikal alt kadro bize 2005’in Türkiye’sinde kültüre, sığlığa ve derinliğe dair çok şeyler söylüyordu. Filmin sadece 20 yıllık bir geçmişi olmasına karşılık 2004’ten sonra pek çok anlamda dönüşen Türkiye ve İstanbul’un maddi ve manevi geçmişine dair de anımsattığı pek çok detay var. 

FİLMİN ANIMSATTIĞI PEK ÇOK DETAY VAR

Partinin ertesi gününde yayına giren filmi bir solukta izledim.

Erkin Koray, Sezen Aksu, Müzeyyen Senar, Orhan Gencebay’ın başa güreştiği hikayede Selim Sesler’den Duman’a; Ceza’dan Aynur’a, Siya Siyabend’den Baba Zula’ya uzanan bir müzikal alt kadro bize 2005’in Türkiye’sinde kültüre, sığlığa ve derinliğe dair çok şeyler söylüyordu.

Filmin sadece 20 yıllık bir geçmişi olmasına karşılık 2004’ten sonra pek çok anlamda dönüşen Türkiye ve İstanbul’un maddi ve manevi geçmişine dair de anımsattığı pek çok detay var.Orhan Gencebay’ın 2024 Belediye Seçimlerinde AKP adayı Kurum’a seçim şarkısı yapacağına dair temelleri Cumhuriyet’in seçkinciliğini yargılayan sözlerinde buluyoruz. 

Fatih Akın’ın sanatçı dehası ile seçtiği cümlesinde Orhan Baba Erdoğan’ın 30 yıl boyunca üşenmeden sattığı CEHAPE zihniyeti plağının bir kopyasını teybe koymaktan çekinmiyor.

Sezen Aksu ise hüzünlü şarkısıyla gelecek dalganın onu önce göklere sonra yerin 7 kat altına sokacağını anlar gibi. Yetmez ama Evet demenin kefaretini 2005’te ödemiş bile.

Baş Pehlivanların diğer ikisi yani Koray ve Senar ise 2024’e kalmayı başaramayanlar. 

Senar’ın rakı kadehini dans ettirerek söylediği Haydar Haydar yaşam tarzını dayatan yeni iktidar blokunu öngören bir eski zaman estetiğini temsil ediyor. Buralardan uzakta ölen Erkin Koray ise her türlü iktidara karşı duruşuyla kendini hatırlatıyor.

Şehrin arka fona dolan görseli ise henüz neo liberalizmin dört nalına kapılmamış sevimli ve hüzünlü arkaikliği resmediyor. Hamoğlu’nun Kız Kulesi bile ait olduğu az gökdelenli fonla çok daha sıcak geliyor, şimdinin daha iyi restore edilmiş versiyonundanKeşan’a uzanarak şehrin dışına çıkan görsellerde de henüz inşaat çılgınlığı ile bozulmamış taşrayı seçebiliyorsunuz.

2004’te paradan atılan sıfırlar ve ılımlı bir İslamcı koalisyonun Avrupa’yla kendini entegre edebilmiş izlenimi veren sahteliği ile başlayan 20 yıllık hikayenin sonunda geriye dönüp baktığımızda ne görüyoruz?

Filmin ana karakteri Alexander aynı teknelere binip şehrin iki yakası arasında yol alsa karşısındaki gökdelen denizinde ne görürdü?

Şehrin bırakın peyzajını, Yenikapı dolgusu gibi şehir suçlarıyla topografyasını bile hunharca taciz eden bu vahşi 20 yılın sonunda en azından otokrasiye ve tek adam rejimine seçimle dur diyebilmiş olmanın mahcup gururu içindeyiz.

100 yılda biriken 6 sıfırdan neredeyse 2 tanesi tekrar hayatımıza dahil oldu. Meşhur fıkradaki gibi sadece işlem hacminden kazandık. Betona doyamayanların Kanal hayaliyle İstanbul Boğazına kuma çıkarma girişimlerinin boşa çıkması bu 20 yılın aktifindeki belki en kıymetli varlık. Şükür ki hala mavi akan bir İstanbul Boğazımız var.

ŞÜKÜR Kİ HALA MAVİ AKAN BİR İSTANBUL BOĞAZIMIZ VAR

Fatih Akın’ın cümlelerinde yer almasa da en azından onu izleyenlerin zihninde oluşan algı ve 10 yıl sonra onu tekrar şehre döndüren motivasyon bu gururun umudu olmalı.

Türkiye 20 yılda dünya ekonomisinden payını artıramadı. İstanbul 5000 yıllık kent olma tarihinde hiçbir medeniyetin hayal edemediği bir inşai yükün altına girdi. 100 yılda biriken 6 sıfırdan neredeyse 2 tanesi tekrar hayatımıza dahil oldu. Meşhur fıkradaki gibi sadece işlem hacminden kazandık.

Betona doyamayanların Kanal hayaliyle İstanbul Boğazına kuma çıkarma girişimlerinin boşa çıkması bu 20 yılın aktifindeki belki en kıymetli varlık. Şükür ki hala mavi akan bir İstanbul Boğazımız var.

Duman, Baba Zula, Siya Siyabend hala şarkı söylüyor, Aynur izin verildiği kadar söylüyor ama kimseden izin istemiyor. Sezen Aksu’yu kayıtlardan dinlemek iyi geliyor. Kara Tren’e binenleri özlemle anıyoruz.

2044’te nasıl bir Türkiye görürüz? Geçmiş 20 yılın fasit dairesinden çıkalım da Türkiye yolunu bir şekilde bulur demekten ve iyi düşünelim iyi olsun demekten öte elimizden ne geliyor…

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Çağatay Arslan
Çağatay Arslan

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Herkül Millas
Herkül Millas Türkiye gelişmedi mi, yoksa geri mi kaldı?
Onur Tuğrul Karabıçak
Onur Tuğrul Karabıçak 5 Soruda AKP iktidarına karşı nasıl direneceğiz: Toplumsal müzakere, yurtdışından örnekler ve iktidar pratikleri
Bora Şahin
Bora Şahin Kadıköy’de üç milyarder
Gülşah Eker
Gülşah Eker Kent, Mekân, Geçicilik (2)
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy The Piano: Yönetmeni kadın olan en iyi film
Bilal Sambur
Bilal Sambur Kadın ve aile tartışmasının arkaplanı
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz CHP’siz yeni sürecin imkansızlığı  
Hakan Şahin
Hakan Şahin Disiplin, ölüm ve sessizlik
Başak Yağmur Eray
Başak Yağmur Eray Yıkımın adı Jarhanpur, acının adı Filistin
Deniz Nas
Deniz Nas Sosyal Demokrasi ve Sol Liberalizm: Modern siyaset felsefesinde özgürlük ve eşitlik açıklaması
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Tersine dönen modernleşme
Gönen Orhan
Gönen Orhan Belediyeler “rayiç” yerine taş mı yesinler? 
Akın Özçer
Akın Özçer Süreç ya da Çözüm Komisyonu
Yavuz Saltık
Yavuz Saltık Üretimin ve emeğin sessiz tanıkları: Türkiye’de emeklilik, yaşlılık ve toplumsal adalet
Murat Aksoy
Murat Aksoy Komisyonda MHP+CHP+DEM Parti+muhalefet birlikte hareket edebilir mi?
Özgür Çoban
Özgür Çoban Almanya'da demokrasinin sessiz intiharı
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Öğrenci konuşmalarının eğitimdeki yeri ve TED-Ed
Ali Kılıç
Ali Kılıç Bilgisiz inanç mı, yoksa bilginin değişken inancı mı?
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı