MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Katina’nın -inadına- elinde makası, kesemez ah kesemez

Ana SayfaKültür SanatKatina’nın -inadına- elinde makası, kesemez ah kesemez
Katina’nın -inadına- elinde makası, kesemez ah kesemez
10 Kasım, 2024, Pazar 07:25
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Bilgehan Uçak
Bilgehan Uçak

Huysuz Virjin, faili meçhullerle, darbelerle, ekonomik krizlerle, istikrarsızlıkla ve daha binbir sorunla geçen yıllarda bir küçük mutluluk kaynağıydı.Hele bir de eteğini savurarak, “Katina’nın elinde makası…” diye başladı mı, kimi alkışlayarak kimi söyleyerek İstanbul’un çok kültürlü zamanını bugüne taşıdığını fark etmeksizin ona eşlik ederdi.

Bu haftanın en manasız ama artık kanıksadığımız haberlerinden biri, Kadıköy Kaymakamlığı’nın Mubi Fest’in listesinde yer alan Queer adlı filmin gösterilmesini yasaklamasıydı.

Sağolsun, birileri bizi hep bizden fazla düşünüyor, sayelerinde bizim düşünmemize hiç gerek kalmıyor.

Baksanıza şu filmin gücüne, bizim Kaymakamlığa göre “toplum barışını tehlikeye atacak provokatif içerik” taşıyormuş.

Tabii aslında sorulması gereken soru başka: İki saatlik bir film toplum barışını tehlikeye atabiliyorsa, orada toplum barış vardır denebilir mi?

Bu ne menem bir barıştır ki bir film karşısında bile hemen tehlikeye düşsün?

Ayrıca, bu halk gerizekalı mıdır da gittiği bir etkinliğin toplumsal barışını tehlikeye düşüreceğini anlamaz.

Bir filme gidersin, beğenirsin ya da beğenmezsin, bazen hayran olursun bazen yarısında çıkar gidersin ama bütün bu tepkiler kişiseldir, toplum barışıyla bunun hiçbir alakası yoktur.

Herhalde şöyle düşünüyorlar, biz yasaklamazsak bu gerizekalılar o filme gidecek ve böylece bizim bir hale yola sokmaya çalıştığımız akılları karışacak, iyisi mi biz bunu yasaklayalım.

Yasaklarsak kimse izleyemez, toplum barışı da aslanlar gibi kalır.

Emekliliğini bekleyen bu bürokratların ne dünyadan ne internetten haberleri var, sanıyorlar ki bunların yasakları bir anlam ifade edecek, bu filmi izlemek isteyen biri kaymakamlık yasakladı diye asla izleyemeyecek.

Her gün alınan saçma sapan kararlar yüzünden ülkenin geldiği hal hepimizi yordu, bezdirdi, çıkın sokağa bakın, insanların yaşam sevgilerinin azaldığını göreceksiniz.

Ne mutlu bize ki, bizim ahlakımızı bizden çok düşünen kamu görevlileri var, bizi bizden çok düşündükleri için ne izleyip izlemeyeceğimize, ne okuyup okumayacağımıza, neyi konuşup olup neyi konuşamayacağımıza bizim adımıza karar verme yetkisini kendilerinde buluyorlar.

Bu sakilliğin ortasında, geçen akşam, CKM’de, Armağan Çağlayan’ın “Seyfi Bey” adlı oyununa gittim.

Meğer, Türk televizyonculuğunun en önemli isimlerinden biri olan Armağan Çağlayan, kariyerine Huysuz Virjin’le başlamış, 300 küsur program boyunca Seyfi Dursunoğlu ile birlikte çalışmış, o ölümsüz karaktere hayat vermiş.

Şimdi hiç kusura bakmayın, Huysuz Virjin öyle alelade bir karakter değildir, bir “drag queen” değildir, asla böyle bir şeye indirgenemez, eşi benzeri zor bulunacak dünya çarpında bir karakterdir.

Ve, senelerce hepimizin, en muhafazakâr ailelerin bile evine konuk olmuş, ilgiyle beklenmiş, ülkenin geçtiği darboğazlarda birkaç saatliğine de olsa mutluluk ve neşe vermeye çalışmış bir büyük isimdir.

Seyfi Dursunoğlu’nu şahsen hiç tanımadım, ama ne zaman izlesem, yüksek bir kent kültürüyle donanmış muhteşem bir mizah anlayışı gördüm kendisinde.

Hep bir seviyeyi temsil ederdi.

Huysuz Virjin, faili meçhullerle, darbelerle, ekonomik krizlerle, istikrarsızlıkla ve daha binbir sorunla geçen yıllarda bir küçük mutluluk kaynağıydı.

Sadece ona yakışan, onunla özdeşleşen, başkası yapsa bayağı kaçabilecek ama o yapınca doruklara çıkan bir mizah anlayışı vardı.

Hele bir de eteğini savurarak, “Katina’nın elinde makası…” diye başladı mı, kimi alkışlayarak kimi söyleyerek İstanbul’un çok kültürlü zamanını bugüne taşıdığını fark etmeksizin ona eşlik ederdi.

Sonra, muhtemelen zamanında onu hayranlıkla seyreden bir bürokrat, artık kimlere yaranma çabasındaysa, Huysuz Virjin’in ahlaksızlığı teşvik ettiğini iddia ederek ekranları ona kapattı.

Mafyanın, uyuşturucu baronlarının, sabah programlarındaki acayip fantezi ve ilişkilerle soslanmış cinayetlerin, aleni hırsızlığın ve binlercesinin bozamadığı ahlakımızı Huysuz Virjin bozacakmış.

Buna inanmamızı beklediler.

İnanmadık, ama gücümüz yoktu.

Huysuz Virjin’i koruyamadık.

Hadi biz neyse de milyarlarca doları olan medya patronları bile o parayı iktidardan korkmak için biriktirmişlercesine ağızlarını açamadılar.

Huysuz Virjin’in sessizliğe hapsedilmesiyle kültür hayatımızda geri dönüşü olmayacak bir şeyi kaybettik.

Huysuz’dan sonra bir gün Seyfi Dursunoğlu’nun vefat ettiği haberi geldi.

Böylece, ben, çocukluk arkadaşlarımdan birinin öldüğünü hissettim.

Kültür Bakanlığı ise Seyfi Dursunoğlu’nun ardından bir mesajı bile çok gördü.

Sanki bu eşsiz yetenek senelerce bizi bir küçük mutluluk aşılamak için evlerimize konuk olmamıştı, sanki adı ağza alınmaması gereken kötü biriydi o, sanki…

Armağan Çağlayan, gel de kıskanma, sadece Seyfi Dursunoğlu ile değil, Huysuz Virjin’le birlikte de uzun seneler geçirmiş.

Armağan Çağlayan’ın bir aktör olmamasına rağmen oyunu çok sevdiği Seyfi Dursunoğlu’nun hatırasını yaşatmak, sonraki nesillere hatırlatmak ve unutulmadığını göstermek için oynadığı ortada.

Seyfi Bey, sıradan bir oyun değil.

Bir meydan okuma.

Zamanında hepimizin arkadaşı Huysuz’u savunamayan bizlere ve onu yok saymaya çalışan sahte ahlak bekçilerine.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Bilgehan UçakSeyfi DursunoğluHuysuz Virjin

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Bilgehan Uçak
Bilgehan Uçak

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Murat Aksoy
Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
Burak Can Çelik
Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
Tunay Şendal
Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
Mehmet Hasgüler
Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
Gülseren Aydın
Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
Ali Kılıç
Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
Hakan Şahin
Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
Bahar Akpınar
Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
Buse Ayazma
Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
Betül Özdemir Güran
Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
Mesut Balcan
Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
tanpınar haber altı
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı