MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

İzmir’deki taksicinin öldürülmesi

Ana SayfaYorumİzmir’deki taksicinin öldürülmesi
İzmir’deki taksicinin öldürülmesi
20 Şubat, 2024, Salı 21:30
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
İdil Elveriş
İdil Elveriş

Toplum olarak birçok suçun arkasında yatan nedenlere yönelik sosyal politikalar geliştirmek -ki travma mağdurlarına destek olmak da buna dahil- ezbere çözümleri sürekli tekrarlamaktan daha önemli.

Türkiye, Şubat 2024 başında İzmir’de gerçekleşen ve taksi şoförü Oğuz Erge’nin ölümü ile sonuçlanan cinayet olayına ve katil zanlısı olarak yakalanan Delil Aysal adlı kişinin Erge’nin aracında söylediği sözleri duyduğunda adeta şok yaşadı. Bilmeyenler için olayın, araçtaki kamera görüntülerinde geçen ve/veya basın tarafından nakledilen konuşmalardan başlayalım:[1]. Erge- Ben de arabayı daha yeni aldım. Eve gidiyordum. Şoför arkadaşı bıraktım. Çalışmayacağım, araba arızalı sanayiye bırakacağım sabah arabayı. Nasip dedim hadi alayım. Bir de hava soğuk insanları yolda bırakmak olmaz. Aysal- Ben caddeye çıktım. 3-4 tane taksi boş geçti. El kaldırdım da durmadı. Erge- Sen öyle o maskeyi takarsan kimse durmaz abim. Aysal- Hastayım ondan kullanıyorum maskeyi. Erge- Öyle takarsan durmazlar. Ben alırım, niye? Soğukta mı bırakacağız? Baksana dışarısı buz kesiyor...Senin geleceğin yer burası. Bak belediye ileride solda. Aysal-120 mi? Erge-221 diyor ve beklemeye başlıyor. Aysal “hemen vereyim abi” diyerek arkadan Erge’ye üç el ateş ediyor. O sırada Erge’nin başının düştüğü ancak ölmediği görülüyor. Aysal oturduğu arka kapıdan çıkıp, Erge’nin yanındaki kapıyı açıyor ve “yaaaa, bazı insanlara güvenmeyeceksin” diyor. Erge’nin eşyalarını (telefonunu, parasını) alıyor. Videodan, olayın 31 Ocak’ta 03:40 civarında yaşandığını anlıyoruz. Ve 04:05’te de ambulans geliyor, Erge hastaneye kaldırılıyor. Sanıkla ilgili bilinenler: Henüz bir yargılama olmadığı ve soruşturma devam ettiği için olayla ilgili çok fazla şey bilmek mümkün değil. Olayın gerçekleşme saatine bakılırsa, sanki gasp yapmak amacıyla Aysal’ın hiç tanımadığı Erge’nin taksisine silahla bindiği düşünülebilir. Bir başka deyişle, Aysal’ın bir para ihtiyacı var ancak para ihtiyacının sebebini bilemiyoruz.

Erge’ye ateş ettikten sonra “yaaaa, bazı insanlara güvenmeyeceksin” adeta madde etkisinde olan birisinin söyleyeceği bir cümle gibi geliyor kulağa. Özellikle, Aysal’ın maske takması, taksilerde kamera olduğunu bildiği için, adeta tanınmamak adına yaptığı bir şeye benziyor.

ADETA MADDE ETKİSİNDEKİ BİRİNİN SÖYLEYECEĞİ BİR CÜMLE

Çeşitli sosyal medya platformlarında Aysal’ın etnik kimliği dile geldi ancak videoyu izleyince yahut konuşmayı okuyunca etnisite bazlı bir anlaşmazlığı bırakalım, olayda taraflar arasında bir anlaşmazlık olduğunu düşünmek dahi mümkün değil. Bu anlamda, Erge’ye ateş ettikten sonra “yaaaa, bazı insanlara güvenmeyeceksin” adeta madde etkisinde olan birisinin söyleyeceği bir cümle gibi geliyor kulağa. Özellikle, Aysal’ın maske takması, taksilerde kamera olduğunu bildiği için, adeta tanınmamak adına yaptığı bir şeye benziyor. Dolayısıyla, kendisini saklamaya çalışan birisi, ses kaydına alınacağı bilinen böyle bir cümleyi, ancak madde etkisi altında söyleyebilir diye düşünüyor insan. Dahası, Aysal’ın bir sabıkası da yok-olsa basından duyardık. Sonuç olarak ortada oldukça genç; sabıkası olmayan; ve yakalandığı ilk suçu kasten öldürme olan birisi var gibi görünüyor. Basında okuduğumuz savunmasında, Aysal olayı bir anlık sinirle gerçekleştirdiğini söylemiş ve "Biraz ilerledikten sonra pişman olup döndüm. Taksiciye ait telefonu alarak 'kızım' diye kayıtlı numarayı arayıp, durumu anlattım. 112'yi aramadım" ifadelerini kullanmış. Aynı zamanda, ailesiyle yaşadığı sıkıntılardan bunaldığını, kendisini öldürmek için dışarı çıktığını söylemiş. Suç işleyen birçokları gibi, Aysal’ın da travma mağduru olduğu düşünülebilir mi? Bunu Aysal’ın yaptığını hoş görmek yahut önemsizleştirmek yahut Erge ailesinin acısına önem vermezmiş gibi görünmek için söylemediğimin altını çizmek isterim. Sadece bundan iki hafta önce, “travma bilgisine sahip uygulama” (trauma informed practice) adında European Forum for Restorative Justice tarafından verilen bir eğitime katıldım.

Cezaevinde bulunan nüfusun, %90’ının karmaşık (birden fazla) travması olduğu biliniyor. Hatta %48’inin, özellikle askerlerde görülen, travma sonrası stres bozukluğu adı verilen (PTSD’si) var.

TRAVMA MAĞDURLARIYLA DOLU CEZAEVLERİ

Burada öğrendiğim şeylerden birisi, dünya nüfusunun %70’inin travmatik bir olay yaşamış olmasıydı. Hatta nüfusun %30’u ise, bir değil üç-dört adet travmatik olay yaşamış. Bir başka deyişle, karmaşık travma adı verilen ve birden fazla kişiyi içeren; zamana yayılmış; kaçılması zor (zira kişinin yakınlarıyla olan ilişkisine dayandığı anlamına geliyor) ve tekrar eden birkaç olayın söz konusu olduğu durumlar. Bu ille de bir ya daha fazla travmatik olay yaşayan kişinin, travması olması gerekiyor anlamına gelmiyor. Dünya nüfusu bakımından bu sayılar varken, cezaevinde bulunan nüfusun, %90’ının karmaşık (birden fazla) travması olduğu biliniyor. Hatta %48’inin, özellikle askerlerde görülen, travma sonrası stres bozukluğu adı verilen (PTSD’si) var. Daha önce cezaevindeki çalışma tecrübemden bunu biraz biliyordum ama bu eğitime değin yüzdenin bu denli yüksek olduğunu bilmiyordum. Travma, Yunanca bir kelime ve aslında “yara” demek. Genelde kötü çocukluk tecrübeleri travmaya yol açıyor. Bu tarz tecrübeleri bulunan kişiler, sadece madde kullanımına daha yatkın değil, aynı zamanda şiddete 15 kat ve cezaevine girmeye 20 kat daha yatkın oluyor. Zira çocukken yaşanan travmalar yetişkinken yaşanan travmadan çok daha etkili. Çünkü çocukken gelişme döneminde olan beyin ve vücut, travmadan yetişkin olunan zamana göre daha fazla etkileniyor. Travmanın sonuçları, kişilerin davranışlarında görülebilir. Örneğin dalıp gitmek; dünyayı tehlikeli bir yer olarak görmek ve tehlikeye karşı sürekli alert olmak ve bunlara yönelik aşırı cevaplar vermek. Bir anlamda travma dünya ile güvenli ilişki kurulmasını etkiliyor. Hayatta kalma stratejisi aşırı uyanıklık (hyper vigilance); duygusal düzensizlik (dysregulation); ayrışma (dissociation). Elbette Aysal travma yaşadı mı yaşamadı mı bilmiyoruz. Herhangi bir suçun mağduru oldu mu olmadı mı onu da bilemiyoruz. Dahası, travma yaşadığı halde kimseyi öldürmemiş bir sürü insan var. Burada amacın işlenen suçu maruz görme değil, daha iyi anlamaya yönelik bir noktaya dikkat çekmek olduğuna tekrar vurgu yapmak istiyorum. Ceza adaleti sistemi yahut ceza infaz sistemi herhangi bir suçun işlenmesine engel olmuyor, ancak suçlar işlendikten sonra devreye giriyor. Üstelik kişileri cezaevinde tutarken herhangi bir iyileşme de sağlamıyor. Birçok kişi cezaevinden çıktıktan sonra tekraren yeni suçlar işleyerek, cezaevine kısa sürede tekrar giriyor. Cezaevine girmek yeni travmalar ve başka bozukluklar yaratıyor.  Dolayısıyla, toplum olarak birçok suçun arkasında yatan nedenlere yönelik sosyal politikalar geliştirmek -ki travma mağdurlarına destek olmak da buna dahil- ezbere çözümleri sürekli tekrarlamaktan daha önemli.

[1] https://www.sozcu.com.tr/oguz-erge-yi-olduren-delil-aysal-istenen-ceza-belli-oldu-p20685

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
İdil Elveriş
    İdil Elveriş

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
    Buse Ayazma
    Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
    Mesut Balcan
    Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı