MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?

Ana SayfaDiş Poli̇ti̇kaİsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?

İran ordusunun yaşadığı şoktan ders alarak Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik bazı değişiklikleri şimdi yeniden ve ciddiyetle tartışmak gerekiyor.

14 Haziran, 2025, Cumartesi 07:34
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Hakan Şahin
Hakan Şahin

Bu operasyonun, yalnızca yüksek teknolojili bir hava saldırısı olarak değil, aynı zamanda klasik hava gücünün, gayrinizami harp unsurlarının (yerel işbirlikçiler, sabotaj birimleri vs.) ve yüksek kapasiteli istihbarat ağlarının senkronize biçimde işletildiği bir müşterek savaş modeli olarak uygulandığı anlaşılıyor.

İsrail’in İran’a yönelik gerçekleştirdiği ve halen devam eden yüksek yoğunluklu hava harekâtı, bölgedeki tüm orduların, bu arada Türk Silahlı Kuvvetlerinin yapısal ve zihinsel hazırlık durumunu sorgulamamız için bir vesile olmalı.

İsrail’in saldırısı, seferber edilen askerî taktikler, istihbaratın derinliği ve çok-yönlülüğü ve koordinasyon/senkronizasyon kabiliyeti açısından başarılı bir harekat. Bu saldırının en çarpıcı sonucu, İran ordusunun maruz bırakıldığı şaşkınlık ve dağınıklık hali. Muhtemelen bu sonuç, İsrail’in harekat planlamalarında özellikle niyetlenilmiş olmalı.

Almanların II. Dünya Savaşı’ndaki Blitzkrieg (yıldırım harbi) doktrinin hedef/nokta isimlere yöneltilmiş suikast teknikleriyle desteklenmiş/zenginleştirilmiş yeni bir versiyonu ile karşı karşıya gibiyiz.

İran’ın kalpgâhına yönelen bu şok vuruşu, yalnızca İran için değil, Türkiye gibi bölgesel aktörler için de önemli dersler barındırıyor.

İsrail, saldırının ilk aşamalarında özellikle İran’ın komuta kademesini hedef aldı. Genelkurmay Başkanı da dahil olmak üzere birçok üst düzey askerî yetkili doğrudan etkisiz hâle getirildi. Bu kişilere dair anlık konum bilgilerine ulaşılması, ya İran’ın güvenlik ve istihbarat sisteminin tamamen çöktüğünü ya da ülkenin en kritik noktalarına kadar sızmış yerli işbirlikçilerin faaliyette olduğunu gösteriyor.

İsrail’in savaş uçakları, İran’daki hedeflere ulaşmak için yaklaşık 1100 ila 1500 kilometrelik bir mesafeyi kat etti. Ancak bu sadece düz bir uçuş mesafesi. Savaş uçakları bu tür uzun menzilli harekâtlarda yalnızca hedefe gidip gelmekle kalmaz; aynı zamanda manevra yapma, hedefe kilitlenme, karşı önlemlerden kaçınma ve gerektiğinde yeniden saldırı düzenleme gibi görevleri de yerine getirmek zorundalar. Tüm bu faktörler hesaba katıldığında, operasyonun toplam uçuş mesafesi savaş yüküyle birlikte 2500 ila 3000 kilometreye kadar çıkabilir. Bu tür bir mesafeyi yakıt ikmali yapmadan katetmek savaş uçakları için teknik olarak olanaksız. Bu noktada devreye ABD faktörünün girdiği anlaşılıyor. Muhtemelen Amerikan Hava Kuvvetleri, İsrail uçaklarına Irak ve Suriye hava sahasında ve/veya Basra Körfezi yakınlarında yakıt ikmali desteği sağladı.

Bu operasyonun, yalnızca yüksek teknolojili bir hava saldırısı olarak değil, aynı zamanda klasik hava gücünün, gayrinizami harp unsurlarının (yerel işbirlikçiler, sabotaj birimleri vs.) ve yüksek kapasiteli istihbarat ağlarının senkronize biçimde işletildiği bir müşterek savaş modeli olarak uygulandığı anlaşılıyor.

Harekâtın planlamasından icrasına kadar geçen süreçte görülen bu bütünlük; hava gücünün etkili kullanımını, istihbaratla sağlanan hedef doğruluğunu ve sonuç alıcı zamanlamayı mümkün kılmış görünüyor. Her biri tek başına önemli olsa da, bu üç unsurun aynı hedef doğrultusunda, kusursuz denebilecek bir koordinasyonla birleşmesi, operasyonu askeri açıdan başarılı ve stratejik olarak etkili kılıyor.

Öte yandan, İsrail’in başarısının temelini yalnızca gelişmiş silah sistemleri ve yabancı destek ve işbirliği oluşturmuyor. Belki daha önemli bir mesele, bu teknik kapasitenin stratejik hedeflere etkinlikle yönlendirilmesini sağlayan disiplinli ve rasyonel süreçlerle işleyen bir askerî yapılanma ve insangücü. İsrail ordusu, erinden pilotuna, teğmeninden Genelkurmay Başkanı'na kadar çalışan bir hiyerarşik zincir içinde hareket ediyor. Emir-komuta birliği işliyor, kurumlar birbirinin yerine geçmeye çalışmıyor, sistem kişilerin değil, kuralların ve ilkelerin üzerine kurulu.

Bu noktada, açıkça başarısız olan İran ordusunun durumundan çıkartılması gereken bazı dersler var. Önemli isimleri etkisiz hale getirilen İran ordusunun emir-komuta sistemi felç edilmiş durumda. Bu durum, orduların her şeyden önce insan unsuruyla var olduğunu hatırlamamıza neden olmalı. Ne kadar çok silahınız olursa olsun, insan kaynağınız yoksa, ya da liyakatsizse veya  karar verici kadrolarınız felç olmuşsa, hiçbir sistem işlemeyecektir.

İran ordusunun yaşadığı şoktan ders alarak Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik bazı değişiklikleri şimdi yeniden ve ciddiyetle tartışmak gerekiyor. Bence bu iş için başlangıç fikri şu olmalı: Bilerek veya bilmeyerek yanlış anlaşılan “sivil üstünlüğü” veya “demokratik sivil kontrol” ilkesinin bir bozulmaya uğratılmış olarak gayet kaba/vülger biçimlerde işleyen bir  “askerlerin burunlarını sürtmek” suretine dönmüş hallerinden, bu hallerden türeyen uygulamalardan acilen vazgeçilmeli.

Anayasamıza göre savaşta başkomutan olan Genelkurmay Başkanının ve içinde yüzyıllık bir tarihsel bilgi birikimi ve tecrübe barındıran Genelkurmay Başkanlığı karargâhının elinden alınan yetkilerin tevdiiyle tekrar güçlendirilmesi bunların başında geliyor. Kuvvet Komutanlıklarının Genelkurmay Başkanlığı ile olan bağının güçlendirilmesi de bu çerçevede değerlendirilmeli. Bu bağın personel, harekat ve istihbarat alanları başta olmak üzere tekrar güçlendirilmesi elzemdir.

Harp Okullarının Kuvvet Komutanlıklarının emir-komuta sisteminden çıkartılarak MSB/MSÜ çatısı altına alınması uygulamasına son verilmesi de bence bir başka aciliyet. Zira, Hava Kuvvetleri Komutanı F-16 pilotunun, Kara Kuvvetleri Komutanı Mekanize Piyade Bölük Komutanının ve Deniz Kuvvetleri Komutanı da bir fırkateyn komutanının hangi niteliklere sahip olması gerektiğini en iyi değerlendirecek makamdır.

Buraya askerî hastanelerin ve askerî tabipliğin tasfiyesini eklemek gerekir. Halen TSK, askerî sağlık sistemi olmayan sayılı ordular arasındadır.

Bunlar, hemen ve derhal yapılabilir.

Anlamlı bir sivil-siyasi kontrol için verimli yolların neler olacağı ise ayrıca düşünülmelidir.

Biraz daha uzun bir vadede, bugünkü sair organizasyonel çarpıklıkları düzeltilmiş, profesyonel sınırlarına çekilmiş ve bu sınırlar içinde nitelikli iş gören, kaliteli bir insan gücüne sahip, personeli demokratik hukuk devleti ilkelerini içselleştirmiş, özsaygısı yüksek ve halkına saygılı bir ordu yaratmak için geç kalmış sayılmayız.

Kendi komuta merkezlerimizin vurulduğu bir sabaha uyanmak utanç verici olur.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
İranİsrail

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Hakan Şahin
    Hakan Şahin

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
    Buse Ayazma
    Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
    Mesut Balcan
    Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
    Sema Erder
    Sema Erder Bağımlılık, kayırmacılık ve dayanışma
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Vefanın ve vicdanın lideri: Özgür Özel
    Cengiz Kapmaz
    Cengiz Kapmaz Silahlı direnişten silahsız direnişe: Öcalan’ın yeni toplum tasavvuru
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı TCMB’nin faiz düşürmesi rasyonel mi?
    Özgür Çoban
    Özgür Çoban Hollanda’da siyasi deprem: Faşistlerle iş birliğinin bedeli
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı