MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

İran: Sükûnetten doğan fırtına

ANA SAYFADIŞ POLİTİKAİran: Sükûnetten doğan fırtına
İran: Sükûnetten doğan fırtına

İran’daki bu sakinlik, gerçek bir barışın değil, yaklaşan bir türbülansın habercisi olabilir.

18 Temmuz, 2025, Cuma 00:57
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Ali Kılıç
Ali Kılıç

Eğer tarih bir kez daha kendini tekrar edecekse, bu kez sükûnetin değil; fırtınanın, rejimi ve bölgeyi yeniden şekillendireceği bir döneme giriyoruz. Orta Doğu satrancında herkes piyon değil. Kimileri beklenmedik anda “şah” olur, kimileri ise “şah mat” diyerek oyunu bitirir. Ve belki de şimdi, o beklenen son hamleye sadece 60 gün kalmıştır.

Farsçada şöyle bir deyim vardır: “Fırtınadan sonra gelen sakinlik.”

Ama bu kez belki de tarih tersine akıyor. Bana göre, sakinlikten sonra fırtına geliyor olabilir…

Son on gün içinde İran’da görünüşte bir huzur hâkim. Resmî medya, ABD ve İsrail’in geri çekildiğini, Tahran’ın üstün geldiğini ilan ediyor. Ama gerçekte, yerin altındaki fay hatları sessizce geriliyor. Patlayan her gaz borusu, yanan her depo, aslında bu sessizliğin içindeki şüpheleri çoğaltıyor.

İran’ın farklı kentlerinde neredeyse her gün yaşanan “küçük” patlamalar, resmi açıklamalarla geçiştiriliyor: gaz sızıntısı, teknik arıza, elektrik kontağı… Ama halk bu anlatılara inanmıyor. Zira hafızalar taze; İran, daha önce de krizleri örtbas etmek için aynı dili kullandı. Bu kez olan farklı: Yangının içeriği teknik değil, siyasi.

İki gün önce İsrail’in İran’a yönelik yaptığı alaycı açıklama, bu örtülü savaşın dilini açık eder nitelikteydi: “Gaz sızıntılarına dikkat edin.” Bu bir uyarı değil, bir zafer işaretiydi. Mossad’ın İran’daki etkinliği artık öyle bir seviyeye ulaştı ki, içeriden istihbarat almak bir başarı olmaktan çıktı; şimdi doğrudan oyun kurma evresindeler.

Casusların Gölgesi, Rejimin İçinde

Eski dışişleri bakanı Muhammed Cevad Zarif’in geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama bu anlamda tarihi bir kırılmaydı. Zarif, “Casusların sayısı çok fazla ve bu iş organize bir şekilde yürüyor” diyerek, rejimin merkezine kadar sızan bir güvenlik krizini resmen ifşa etti. İran tarihinde bu denli üst düzeyden gelen açık bir iç alarm az görülmüştür.

Mossad’ın derin operasyonları, yalnızca dış kaynaklı bir tehdit değil; içerideki çözülmenin, çatırdayan ittifakların ve inanç erozyonunun da kanıtıdır. Rejim içindeki güvenlik zaafı, İran’ın en güçlü olduğunu iddia ettiği alanda zayıfladığını gösteriyor.

60 Günlük Saatli Bomba

İsrail, İran’a nükleer programını durdurması ve uzun menzilli füze çalışmalarını sona erdirmesi için 60 günlük süre tanıdı. Bu, diplomatik bir uyarıdan çok daha fazlası. Bu, doğrudan bir askeri takvimin sinyalidir.

Hatırlayalım, Trump döneminde de benzeri bir süre verilmiş, tam 60. günün sabahında İsrail, İran hedeflerini vurmuştu. Aynı senaryonun yeni bir versiyonu mu yazılıyor?

Bu defa, jeopolitik satrançta taşlar daha hızlı hareket ediyor. Daha önceki bir yazımda dikkat çekmiştim: Orta Doğu’da oynanan bu oyunda artık sıradan hamleler değil, şaşırtıcı bir “şah ve mat” ihtimali masada. Bu, yalnızca İran’ın değil, tüm bölgenin denklemini değiştirecek bir hamle olabilir.

Rejimde Çatlaklar: Çöküş mü, Dönüşüm mü?

İran rejiminin iç yapısında da garip hareketlilikler göze çarpıyor. Kimi bunu kontrollü bir yeniden yapılandırma, kimi ise sessiz bir çöküş olarak yorumluyor. Devrim Muhafızları ile sivil hükümet arasındaki gerilim, dini liderlik çevresinde başlayan iç çatışmalar, artık gözle görülür halde. Ülkenin siyasi nabzı, kendisini dışa değil içe yönlendirmiş durumda.

Bu durum, İran’ı her yönden kırılganlaştırıyor: Toplum, ekonomik baskılarla sarsılırken; yönetim, siyasi dengeyi kaybetme korkusuyla radikalleşiyor.

Fırtınaya Geri Sayım

İran’daki bu sakinlik, gerçek bir barışın değil, yaklaşan bir türbülansın habercisi olabilir. Patlamalar, sabotajlar, casusluk faaliyetleri, üst düzey uyarılar ve dış politikada artan baskı… Bunların hepsi birer öncü sarsıntıdır.

Ve eğer tarih bir kez daha kendini tekrar edecekse, bu kez sükûnetin değil; fırtınanın, rejimi ve bölgeyi yeniden şekillendireceği bir döneme giriyoruz.

Orta Doğu satrancında herkes piyon değil. Kimileri beklenmedik anda “şah” olur, kimileri ise “şah mat” diyerek oyunu bitirir.

Ve belki de şimdi, o beklenen son hamleye sadece 60 gün kalmıştır.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorumlar

yorum avatar

İran er geç Şah Mat olayın yaşayacaktır

Ali YÜCE

18-07-2025 17:23

Yorum Yazın

Ali Kılıç
Ali Kılıç

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Eser Karakaş
Eser Karakaş Anayasa Madde 66: Türk vatandaşlığı
Yüksel Işık
Yüksel Işık Mücadelenin manivelası örgütlü olmaktır
Murat Kartalkaya
Murat Kartalkaya Altın mı, gümüş mü?
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu Sustainomy: Geleceğin ekonomisi Türkiye’de neden başlamalı?
Başak Yağmur Eray
Başak Yağmur Eray Gediz’in “kuruması” ile toplumun “kuruması” arasında bir korelasyon var mıdır?
Deniz Nas
Deniz Nas Almanya’da neler oluyor: AfD iktidara mı yürüyor?
Murat Aksoy
Murat Aksoy “Terörsüz Türkiye” hangi devletin projesi?
Tunay Şendal
Tunay Şendal Türkiye’de lider kültü ve karşıtlık siyaseti
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel Ya İstiklal Ya Ölüm
Beril Esra Atahan
Beril Esra Atahan Entropinin kalbimizdeki yansıması
Mustafa Ergen
Mustafa Ergen Meydan muharebelerinden kuantum meydan okumasına
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan Futbolda 28 Ağustos Depremi: Futbol asla futbol değildir
Herkül Millas
Herkül Millas Batı ile Doğu’nun Farkları – 2
Bilal Sambur
Bilal Sambur Teşhircilik söylemi politiktir
M. Cem Özmen
M. Cem Özmen Yöneticiler neyi yönetir?
Emir Berke Yaşar
Emir Berke Yaşar Erkeklik bir güç değil, yüktür
instagram gel gel
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı