MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

İnsan neden anlam arar?

Ana SayfaKültür Sanatİnsan neden anlam arar?
İnsan neden anlam arar?

Günlük yaşantımızdan ve mutlaka herkesin karşılaşıp benzer tepkileri verdiği durumlar vardır. Mesela anlam yüklediğimiz, kopamadığımız ya da uğruna kavga ettiğimiz eşyalar… Hiç düşündünüz mü neden?

06 Haziran, 2025, Cuma 01:19
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Betül Özdemir Güran
Betül Özdemir Güran

Will Storr’un “hikayeler bilincimizi nasıl şekillendirir ve onları nasıl daha iyi anlatabiliriz” düşüncesiyle kaleme aldığı “Hikaye Anlatıcılığının Bilimi” kitabında bu gibi ve zihin-anlam ilişkisi bağlamında birçok sorunun cevabını bulabilirsiniz.

Zihin konusundaki çalışmalarda, hikâye anlatıcıları ile bilim insanlarının konuyu başka başka noktalardan ele alarak benzer sonuçlara ulaşmaları size de tuhaf gelmiyor mu? Will Storr, bu tuhaf merakı temel alarak bu iki ayrı alanın ortak bir zeminde kesiştiği konuları araştırdığı “Hikaye Anlatıcılığının Bilimi” kitabını meraklılarına sundu. 

Konu hikaye anlatıcılığı olduğunda insanlığın en derin hikayesi olan “Adem ile Havva” hikayesini yeniden düşünmek düşündürmek gerektiğine inanıyorum. Adem ile Havva ve ellerinde bir kırmızı elma. Fakat ellerindeki bir elmadan daha çok bilinmezlik, merak, özgürlüğün, tutsaklığın simgesi ve daha bir sürü anlam... İşte burada başlıyor hikayemiz.

Bu hikayenin ve daha birçok hikayenin nedenini anlamak “nasılını” anlamaktan biraz daha kolay olabilir. Sonuçta toplumun nizami olmasını ve mükemmel beden planına sahip insanın neden “iyi” olmasının sebeplerini açıklamaya yönelik dini anlatılar mevcut. Nasıl yani diye anlam aradığımızda iş biraz daha zorlaşabiliyor. İşte burada yani “nasıl” kısmında hikâyelerin sadece geçmişimizi değil, zihnimizin işleyiş biçimini, anlam arayışımızı ve dünyayı kavrayışımızı da şekillendirdiğini farketmek önemlidir. 

Bu anlam karmaşasına yanıtlar bulabileceğimiz bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Bu kitap, insanlığın en derin hikayelerini bilimsel açıdan keşfetmemize, zihnimizin neden hikâye anlatmaya ihtiyaç duyduğunu anlamamıza ışık tutabilecek en iyi kitaplardan biri.

Mantıklı bir açıklaması var mı?

Bu soruyu günlük yaşantımızda sıkça sorarız. Oldukça basit olan olan bu sorunun ardında derin bir anlam yatar. Bu soruyu sorduran zihin, anlam arama çabasındadır. Çünkü insan anlam arayan bir varlıktır; dolayısıyla yaşamda amaçlarımız ve buna bağlı hedeflerimiz olmalı, bu hedefe ulaşabilmek için yapılacaklar listesi çatısı altında bir sürü sorumlulukları yerine getirmeliyiz. Çünkü beyin anlam ister, anlamlı adımlardan oluşan bir hikaye ister ve buna bağlı kalarak kontrol isteği duyar. Bu da zihni güvende hissettirir. Bu yüzden kimi zaman bir şeyleri anlamak, mantık kurmak, kontrol altında tutmak bile hikayelere başvururuz.

Çevremizde pek çok dikkat çekici durumlar yaşanır; fakat bilim insanları, dikkat çeken şeylerin anlamlı olup olmaması zihin için önemini araştıran çalışmalardan bahsetmektedir. Çünkü dikkat, ancak duygusal olarak anlam taşıyan olgularda toplanır. Zihin, neden-sonuç odaklı çalışmaya meyillidir; “çünkü” kelimesinin karşılığına anlam arar. Bu nedenle Michael Gazzaniga der ki: Zihin bir hikâye anlatıcısıdır. Davranışlarımızın nedenlerine anlam katan bir hikaye olsun yeter; yoksa zihin, buna uygun bir hikaye uydurur. Peki, bu bizi uydurukçu bir zihne sahip yapar mı? Ne dersiniz?

Peki bir hikaye nasıl olmalıdır?

Bu konuda literatürde birçok kuramsal kavram, çerçeve, model mevcuttur; ancak basit bir dil ile açıklamak gerekirse bir hikaye ilgi çekici, anlamlı, merak uyandırıcı aynı zamanda bilgilendirici olmalıdır.

Kurgu veya gerçek kahramanın zihnine girip onun dünyasında dolaşmaya, onu anlamaya ve aynı zamanda kendi karanlık mahzenimizden de çıkarımlar yapmaya imkan sağlamalıdır. Zaten hikayenin de temelde amacı budur: kusurlarımızı görebilmek. Çünkü öncelikle kendimizi tanımanın sonra da bir başkasının tanımanın en iyi yolu kusurları görebilmekten geçmektedir. Böylece bilincimizdeki veya bilinçdışındaki karışıklıkları alt üst ederek, kusurları görüp daha sağlam bir benlik inşa edebiliriz. Elbette bu “benlik” konusu kendi başına derin bir mevzu ve ayrıca ele alınmayı hak ediyor.

Anlam konusunda geldiğimizde günlük hayatta hepimizin yaşadığı anlamlı veya anlam bulamadığı küçük deneyimler vardır.

Günlük yaşantımızdan ve mutlaka herkesin karşılaşıp benzer tepkileri verdiği durumlar vardır. Mesela anlam yüklediğimiz, kopamadığımız ya da uğruna kavga ettiğimiz eşyalar… Hiç düşündünüz mü neden?

Ya da hani en minnak ayak parmağımızı bir kapıya veya dolap köşesine çarpıp can havliyle küfürler ettiğimiz anlar? Hatta bazen eşyalara insanmışçasına tepki verdiğimiz, tartıştığımız olur. Bunlar gözünüzde canlandı mı? Sizce bunların anlamı nedir?

Ve son olarak: Mekanik bir donanıma sahip görünen insan neden anlam arar?

Will Storr’un “hikayeler bilincimizi nasıl şekillendirir ve onları nasıl daha iyi anlatabiliriz” düşüncesiyle kaleme aldığı “Hikaye Anlatıcılığının Bilimi” kitabında bu gibi ve zihin-anlam ilişkisi bağlamında birçok sorunun cevabını bulabilirsiniz.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Will StorrHikayeEdebiyatHikaye Anlatıcılığı

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Grevin zamanı  
    M. Coşkun Cangöz
    M. Coşkun Cangöz Parayla saadet olur mu?
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Türkiye’de modern bir Ludovico Oyunu
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran İnsan neden anlam arar?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Marmara’ya bak Marmara’ya
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Devlet dini bir kez daha tekeline alıyor
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Yapay Zeka çağında meslek seçimi
    Seda Aktaş
    Seda Aktaş İdeal bedenin yıkılışı: Beden politikalarına karşı bir direniş, body horror
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Madrid’den yükselen ses: İki devletli çözüm için umut mu, son çığlık mı?
    Bilgehan Uçak
    Bilgehan Uçak Romantik Yol’un en büyülü köyü: Rothenburg ob der Tauber
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı Türkiye’nin enflasyon sorunu sadece daraltıcı para politikasıyla çözülür mü?
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Kılıçdaroğlu’na işbirlikçi demenin dayanılmaz hafifliği
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Nuh kimi kurtardı?
    Beril Esra Atahan
    Beril Esra Atahan Uçurumun kenarında bir ayna: İnsan neden zıddına aşık olur?
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı