MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Halkın iradesi üzerindeki gölgeler ve İmamoğlu

Ana SayfaSi̇yasetHalkın iradesi üzerindeki gölgeler ve İmamoğlu
Halkın iradesi üzerindeki gölgeler ve İmamoğlu
09 Kasım, 2024, Cumartesi 07:50
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Ömer Terzi
Ömer Terzi

Halkın iradesini hiçe sayarak, muhalefeti sindirme çabaları, aslında demokrasiye yönelik açık bir saldırıdır. Muhalefet, bu durumu bir uyanış çağrısı olarak görmeli ve Erdoğan'ın korkularını fırsata dönüştürmek için adımlar atmalıdır. Çünkü Türkiye’nin geleceği, bu iktidarın korkularından bağımsız olarak, halkın iradesinin tecelli edeceği bir seçim süreciyle şekillenecektir. İmamoğlu'nun durumu, bu mücadelede bir dönüm noktası olma potansiyeline sahiptir.

Türkiye'deki muhalif siyasetçi ve partilerin, içinde bulunduğumuz bu kritik siyasi dönemde anlaması gereken en önemli gerçeklerden biri de Ekrem İmamoğlu gerçeğidir. İmamoğlu, muhalif cephede adeta bir kale vazifesi görmekte. Zira İmamoğlu "kalesi" düşerse, Türkiye'de seçimle iktidar değişimi kapısı çok büyük ihtimalle kapanmış olacaktır. Bu durum, yalnızca muhalefetin geleceği için değil, aynı zamanda demokrasi tarihimiz açısından da son derece tehlikeli bir aşamadır. Eğer muhalefet bu gerçeği kavrayamazsa (kavramışa benzemiyor) iktidar tarafından izin verilen saha hariç başka bir alanı kalmayacaktır. Bu, Türkiye’deki demokratik yapının yok olması anlamına gelirken, siyasi çeşitliliğin ve katılımcılığın yok olmasına da kapı aralayacaktır.

İktidarın, kendisi dışındaki tüm cephelere karşı son zamanlarda ortaya koyduğu sert tavrı, seçimlerden duyduğu korkunun somut bir yansımasıdır. Bu korkunun kökeni yalnızca siyasi rakipler değil, esasen halkın kendisidir. Ekonomik sıkıntılar, işsizlik, yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı, toplumun geniş kesimlerini derinden etkilemiş durumda. İktidar, bu durumu biliyor ve bu nedenle paniğini gizlemeye çalışıyor. Eğer iktidar güçlü bir yönetim sergileyebilseydi, halkın iradesinden bu denli korkmasına gerek kalmazdı. Ancak durum tam tersi; toplumun büyük bir kısmı iktidarın politikalarından memnun değil ve bu da iktidarın korkularını artıran bir unsur haline gelmiştir.

Özellikle son bir aylarda İsrail ile olan ilişkilerinin derinleşmesi de iktidarın korkularını tetikleyen bir başka faktördür. Yerel seçimlerde yaşadığı hezimet, kötü ekonomi ve İsrail işbirlikçiliği üzerinden şekillenen bir tabloyu ortaya koymaktadır. Erdoğan ve yönetimi, toplumun bu durumu sorguladığını ve kendisine olan güvenin sarsıldığını biliyor. Bu nedenle muhalefeti hedef alarak, onu sindirme ve kontrol altına alma çabası, aslında kendi zayıflığını gizleme çabasıdır. Şayet Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuları toparlamış olarak seçime girebileceğine inanmış olsaydı, muhalefet liderleriyle bu denli meşgul olmazdı. Bugün, muhalefetin güçlü olduğu, halkın iradesine saldırmanın iktidar için sonuç doğurabileceği bir ortamda, Erdoğan’ın saldırgan tutumu, kaybetme korkusunun bir tezahürü olarak karşımıza çıkıyor.

Ülke, ekonomik ve sosyal çöküşün eşiğinde, bölge adeta bir yangın yeri haline gelmişken, iktidar hâlâ seçilmiş belediye başkanlarıyla uğraşıyor. Bu durum, iktidarın korkusunun ve çaresizliğinin açık bir göstergesi.

İKTİDARIN KORKUSUNUN AÇIK GÖSTERGESİ

Geçmişte Erdoğan, seçimlerde büyük bir özgüvenle hareket ederdi. Kriz anlarında, kendini baskı altında hissettiğinde, çözümü sandıkta arardı. Ancak şimdi durum bambaşka. Artık sandıktan korkuyor. Bu korku, yalnızca Erdoğan’ın değil, Türkiye’nin geleceği için de son derece endişe verici bir durum. Ülke, ekonomik ve sosyal çöküşün eşiğinde, bölge adeta bir yangın yeri haline gelmişken, iktidar hâlâ seçilmiş belediye başkanlarıyla uğraşıyor. Bu durum, iktidarın korkusunun ve çaresizliğinin açık bir göstergesi. Kayıp riski, onlar için son derece yıkıcı sonuçlar doğurabilir. Bu noktada, muhalefetin bu durumu bir fırsata dönüştürmesi, tarihsel bir sorumluluk haline geliyor.

Halkın iradesini hiçe sayarak, muhalefeti sindirme çabaları, aslında demokrasiye yönelik açık bir saldırıdır. Muhalefet, bu durumu bir uyanış çağrısı olarak görmeli ve Erdoğan'ın korkularını fırsata dönüştürmek için adımlar atmalıdır. Çünkü Türkiye’nin geleceği, bu iktidarın korkularından bağımsız olarak, halkın iradesinin tecelli edeceği bir seçim süreciyle şekillenecektir. İmamoğlu'nun durumu, bu mücadelede bir dönüm noktası olma potansiyeline sahiptir. Eğer muhalefet, bu gerçeği kavrayamaz ve birlik olamazsa, kaybeden sadece siyasi aktörler değil, tüm toplum olacaktır.

Bu bağlamda, muhalefetin üzerindeki en büyük sorumluluk, halkın taleplerine kulak vermek, onların beklentilerini karşılamak ve iktidarın yarattığı boşluğu dolduracak alternatif politikalar geliştirmektir. Gerçek güç, halkın iradesinde ve katılımında yatmaktadır. İmamoğlu’nun durumu, sadece bir siyasi mücadelenin ötesinde, Türkiye’nin demokrasi mücadelesinin bir sembolü haline gelebilir. Muhalefet, bu dönemi etkin bir şekilde değerlendirmeli ve halkın yanında durarak, iktidar kaynaklı korkularını yenmeli ve Türkiye’nin demokratik geleceği için önemli bir adım atmalıdır. Bu mücadele, yalnızca siyasi aktörlerin değil, tüm toplumun ortak çabası olmalıdır. Unutulmamalıdır ki, gerçek anlamda demokratik bir toplum, halkın iradesiyle şekillenir ve bu süreçte herkesin sorumluluğu büyüktür.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Ömer TerziEkrem İmamoğlu

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Ömer Terzi
    Ömer Terzi

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
    Buse Ayazma
    Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
    Mesut Balcan
    Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı