MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Gökyüzü penceresinden eşlerimizi neye göre seçeriz?

ANA SAYFAASTROLOJİGökyüzü penceresinden eşlerimizi neye göre seçeriz?
Gökyüzü penceresinden eşlerimizi neye göre seçeriz?

Gökyüzü penceresinden eşlerimizi neye göre seçeriz?

07 Ocak, 2024, Pazar 04:35
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış
yazı içi reklam
Astrolojide, en temel ayrımlardan biri eril ve dişil ayrımıdır. Bu ikilik, gezegenleri ve burçları adlandırmada ve çözümlemede oldukça yol göstericidir. Sadece astrolojide değil yaşamda da bu böyledir.Günümüzde yakın ilişkiler cinsiyetler arasında şekil değiştirse de yakın romantik ilişkiler dediğimizde aklımıza hâlâ kadın ve erkek ilişkileri geliyor. Erkek ve kadının karşı cins seçimi hâlâ bir bilmece. Kadın neye göre bir erkek seçiyor veya bir erkek seçimlerini hangi kriterlere göre yapıyor? Sosyolojik, psikolojik hatta antropolojik bakışa göre verilen cevapların astrolojik karşılığı nedir?Astrolojide, en temel ayrımlardan biri eril ve dişil ayrımıdır. Bu ikilik, gezegenleri ve burçları adlandırmada ve çözümlemede oldukça yol göstericidir. Sadece astrolojide değil yaşamda da bu böyledir. Bütün dillerde sıcak ile soğuğu, kuru ile ıslağı, sert ile yumuşağı, aydınlık ile karanlığı, yüksek ile alçağı, etkin ile edilgeni birbirinden ayıran ikili kategoriler vardır. Ve bunların hepsi dişi ile erkeği karşı karşıya getirir.Geceleri ışığıyla karanlığı alt eden Ay, gün ışığını tenimize kadar getiren Güneş, bu karşıtlığın başka bir tezahürüdür. Güneş kralların sembolü olarak eril bir figürken, Ay anaç yüzüyle dişildir. Astrolojik olarak Güneş ve Ay’ı sırasıyla baba ve anne olarak da adlandırabiliriz. İlk sevgi nesnemiz annemiz ve sonra babayla olan ilişkimizle güven ağımızın en temel ilmeği atılmış olur. Neredeyse eşit sayılabilecek bu iki eş değer güç Güneş ve Ay haritada çok iyi analiz edilmelidir. Bir kadının nabzını hızlandıran, sanki eskiden beri tanıyor olduğunu hissettiren erkek, babasını andırabilir. Veya kadın babasının tam zıddı özelliklere sahip birini seçebilir. Seçtiği eşinin babasına benzemesi kadar zıddı özelliklerini taşıyan kişiye çekilmesi de aynı şeyi söyler; unutmayın bir şeyin tersi kendisidir. Küçük bir kız büyüdüğünde babasıyla oynadığı oyunun küçük bir kopyasını yaratır. Peki annesi gibi sevgi dolu ve sıcacık kadınlara veya en az onun da kadar mesafeli kadınlara çekilen erkeklere ne demeli? İşte doğum haritasında Güneş ve Ay pozisyonları bizim öykümüzde ebeveynlerle yaşadıklarımızda hangi zaafların etkili olduğunu anlatır.
Gönüller için aşkımı yarattı” derken; erkeğin kadının görselliğine verdiği önemi dile getiriyor. Bir erkek, kadını daha dişi yapan kadınsı hatlara, incecik bele, dolgun dudaklara vurulabiliyor: Bu Venüs’ün işi; Venüs’ün bulunduğu burç bir kadının bir erkeğe nasıl cazip gözükeceğinin anahtarını elinde tutar.
Yakın ilişkilerde bir diğer seçim etkeni Venüs ve Mars’tır! Mitolojinin iki renkli kahramanı: kendisini dizginlemeyen dürtülerine teslim olmuş, aşktan gözü kör olan iki aşık!  Güzeller güzeli Venüs’ün kocasına rağmen Mars ile gün ağarana kadar tutkulu birliktelikleri ve kaçamakları mitosun en heyecanlı aşk üçgenlerinden biridir. Bir kadının haritasındaki Mars nasıl bir erkeğe çekildiğini anlatırken bir erkeğin haritasındaki Venüs ise onu cezbeden kadının hangi özelliklere sahip olduğunu vurgular.Venüs, etrafında manyetik bir ağ ören kadının sembolüdür. Victor Hugo, “Severim meleği severim kadını, Tanrı beni sizlerle tamamladı, güzelliğe bakmak için gözümü, Gönüller için aşkımı yarattı” derken; erkeğin kadının görselliğine verdiği önemi dile getiriyor. Bir erkek, kadını daha dişi yapan kadınsı hatlara, incecik bele, dolgun dudaklara vurulabiliyor: Bu Venüs’ün işi; Venüs’ün bulunduğu burç bir kadının bir erkeğe nasıl cazip gözükeceğinin anahtarını elinde tutar. Bir erkek Ay ve Venüs’ün konumlarına göre bir kadını cezbedici bulurken, bir kadın içinse bu Güneş ve Mars’tır.Bir kadın, haritasındaki Ay ve Venüs’e ait özellikleri öne çıkarır ve kabul eder. Genellikle kız çocuklarına aktarılan kadın imajı bütünüyle yatıştırıcıdır. Kavga olumlanmaz, çocuklarda görülebilen normal şiddet davranışları, yalnız oğlanlara bırakılır. Bir kız fedakâr teselli edici olmalı, boyun eğmelidir (Ay ve Venüs). Erkek çocuk ise kendini kanıtlamalı, mücadele etmelidir. Erkeksi güdüler yani Mars, erkeklere tahsis edilmiştir. Şiddet ve özellikle de kontrol edilemeyen cinsellik erkeğin doğası sayılır ki bu da Marsın sembollerinden biridir. Derken kadın derinlere ittiği bu özelliklerin vücut bulmuş halini eşine yansıtır. Hatta ona âşık olup onu eşi olarak seçer. Bu noktada haritalarda Güneş-Ay, Venüs-Mars hangi hikayeleri ezbere bilip yeniden yazmak istediğimizi anlatır. Bilinçdışı seçimlerimize ışık tutan bu gezegenlerin haritalarımızdaki yerleşimleri son derece önemlidir.
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Sema Erder
    Sema Erder Yolsuzluktan isyana: Devlet-Toplum ilişkilerinde meşruiyetin sorgulanması*
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Voleybol, basketbol, futbol, Ali Koç, liyakat, rekabet
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş 6-7 Eylül Sergisi’ne yapılan saldırı kendisini nasıl deşifre etti?
    Akın Özçer
    Akın Özçer Yanlışta ısrar
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık 12 Eylül’ü yenersek, geleceği kazanırız
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Beleş darının güvercini çok olur!
    Çağhan Uyar
    Çağhan Uyar Kemal Bey’e açık mektup
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel Düyunu Umumiye ve Reji Deneyi
    Reha Çamuroğlu
    Reha Çamuroğlu Değişen savaşlar, değişen insanlar
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy İhtiyaç olan tek şey: Samimi bir görüşme
    Fahri Bakırcı
    Fahri Bakırcı  “Bilimci” ve “Yiyimci” Makyavelizm üzerine (3)
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal Karşı-Devrimci hafızanın intikamcı tarih anlatısı
    Mustafa Ergen
    Mustafa Ergen Yeni Aracılar Çağı: Reklamdan akademiye, Agentic Web ve ArXiv’in yükselişi
    Herkül Millas
    Herkül Millas Milli açıklamaların yetersizliği
    Deniz Nas
    Deniz Nas Dönüşen CHP, sol popülizm ve Özgür Özel
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Hakimiyet saplantısı, hassasiyet değildir
    Semih Çoban
    Semih Çoban Bir öğle arası: Stephansplatz’da 20 dakika
    Aydan Bakan
    Aydan Bakan Pijamalı balon
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı