MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Erdoğan'dan sığınmacı açıklaması: Mazlumlara uzanan elleri kırmasını biliriz

ANA SAYFAGÜNDEMErdoğan'dan sığınmacı açıklaması: Mazlumlara uzanan elleri kırmasını biliriz
Erdoğan'dan sığınmacı açıklaması: Mazlumlara uzanan elleri kırmasını biliriz

Erdoğan'dan sığınmacı açıklaması: Mazlumlara uzanan elleri kırmasını biliriz

02 Temmuz, 2024, Salı 18:06
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bayrağımıza uzanan mülevvez elleri kırmasını bildiğimiz gibi ülkemize sığınan mazlumlara uzanan elleri de kırmasını biliriz" dedi.Kabine, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplandı. 2 saat 40 dakika süren toplantının ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şunları söyledi:"Aldığımız bütün tedbirlere rağmen çiftçimizin, üretimimizin memnuniyetsizliği veya şikayeti olabilir. Bunları cumhurbaşkanı olarak şahsen takip ediyorum. Çiftçi kardeşlerimizin sıkıntılarının giderilmesi için bakanlarımıza gerekli talimatı veriyorum. Çiftçimizin mağdur edilmesine müsaade etmeyiz. Kimse kusura bakmasın, sicili bozuk olanların eli öpülesi çiftçilerimizi istismar ederek buradan siyasi rant devşirmesine izin vermeyiz."

Suriye ve Gazze'deki gelişmeler

Soğuk savaş döneminde bloklar arası rekabetin yoğunlaştığı bölgelerden biri Türkiye'nin merkezinde olduğu coğrafyaydı. 13. yılını tamamlayan Suriye krizi en fazla bizim bölgemizi etkiledi. Rusya-Ukrayna savaşının olumsuz yansımalarına maruz kalan bölgelerin başında yine biz yer alıyoruz. 7 Ekim'den bu yana İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği soykırıma varan katliamlar yine bizlerin yüreğini yakıyor.Batılı güçlerin askeri, diplomatik, siyasi desteğini arkasına alan İsrail'in gözünü komşularına diktiğini görüyoruz. Lübnan'a yönelik saldırıların ve tehdit dilinin artması bölgemizin geleceği adına bizi ciddi manada endişelendirmektedir. Batı dünyası destek verdikçe, İslam dünyası da sessiz kaldıkça Netanyahu denilen caninin tüm bölgemizi ateşe sürükleme pahasına işgal politikasına devam edeceği anlaşılıyor. Türkiye olarak ilk günden beri Gazze krizinin sadece Gazze ile sınırlı kalmayacağını, İsrail zulmünün çok vahim sonuçları olabileceğini sık sık dile getirdik.

Karşımızda gözü dönmüş bir katil var

"Şu uyarıyı yapmak durumundayım; karşımızda devlet adamı vasfının asgari şartlarını dahi karşılamayan, gözü dönmüş, aklını, vicdanını kaybetmiş bir katil vardır. Bu zalim siyasi ömrünü uzatmak adına kendi vatandaşlarının güvenliğini dahi hiçe saymaktadır. Netanyahu yönetimi altındaki İsrail saldırganlığı durdurulmadıkça Türkiye dahil bölgemizdeki hiçbir devlet kendini emniyette hissedemez.Komşumuz Suriye'de 13 yıldan fazla süredir devam eden ve 1 milyon insanın hayatına mal olan ihtilafa siyasi çözüm bulmak için çok uğraştık. Asana süreciyle rejim ve muhalefetin aynı zeminde buluşmasını sağladık. bunun dışında farklı kanallarla daha fazla kan dökülmesinin, çatışma yaşanmasının önüne geçmeye çalıştık. Sahada bazı konularda müspet neticeler de aldık. Bizim kimsenin toprağında ve egemenliğinde gözümüz yoktur. Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve milli birliğinin korunması Türkiye'nin de önceliğidir."

Ortak paydayı büyütme derdindeyiz

Erdoğan açıklamalarını şöyle sürdürdü:"DEAŞ ile birlikte güney sınırlarımız boyunca PKK'ya kurdurulmak istenen terör devletine en ağır darbeyi sınır ötesi harekatlarla Türkiye indirmiştir. Biz demokratik, güçlü bir Suriye görmek istiyoruz. Suriye'nin evlerini terk etmek zorunda kalmış milyonlar için güvenli bir yer haline gelmesini herkesten çok biz arzu ediyoruz. Böyle bir iklime ne kadar kısa sürede kavuşulursa o kadar iyi olacaktır. Biz ortak paydayı büyütme derdindeyiz. İç siyaset gibi dış politikada da sıkılı yumrukların açılmasında büyük fayda olduğuna inanıyoruz. Bunun için kiminle görüşülmesi gerekiyorsa geçmişte olduğu gibi yine görüşmekten imtina etmeyiz. Türkiye dostlarını yarı yolda bırakan bir devlet değildir ve olmayacaktır.Biz sokaklar üzerinden kotarılan kaos planlarına bağışıklık kazanmış bir ülkeyiz. Geçmişte etki ajanları ve provokatörler eliyle ülkemize hangi bedeller ödendiğini gayet ne hatırlıyoruz. Kayseri'de son derece iğrenç, rezil bir taciz vakası üzerinden aynı kaos planı tezgahlandı. Bu oyunun ikinci perdesi ise Suriye'nin kuzeyinde bulunan Türk çıkarlarına ve varlığına yönelik sahnelendi. Bölücü terör örgütü artıkları ve işbirlikçileri eliyle kotarılan bu oyunu kimin yazdığını, bunlara kimin figüranlık yaptığını çok çok iyi biliyoruz. Ne biz ne milletimiz ne Suriyeli kardeşlerimiz bu sinsi tuzağa düşmeyeceğiz."

Bayrağımıza ve mazlumlara uzanan elleri kırmasını biliriz

Erdoğan, Suriye'de yaşananlar ve sığınmacılarla ilgili de şöyle konuştu:"Bayrağımıza uzanan mülevvez elleri kırmasını bildiğimiz gibi ülkemize sığınan mazlumlara uzanan elleri de kırmasını biliriz. Kimse kendini polisin, hakimin, devletin, yerine koyamaz. Kayseri'deki olaylar sonrasında ortalığı yakıp yıkan, polisimize saldıran, iş yerlerine ve evlere zarar veren 474 provokatör gözaltına alındı. Dün de Suriye milli ordusu güçleri ve güvenlik kuvvetlerimiz Suriye'nin kuzeyindeki kışkırtmalara gerekli müdahalelerde bulundu. Suriye geçici hükümeti ise şanlı bayrağımıza yönelik saldırıları lanetlediğini en sert biçimde kamuoyuna ilan etmiştir. Fitne teşebbüsleri bir kez daha boşa çıkmıştır. İstihbarat birimlerimiz sınırın öte tarafındaki ortaklarıyla birlikte titiz bir çalışma yürütmektedir. Hangi kirli ellerin bu işlerin arkasında olduğunu mutlaka ortaya çıkaracağız. Türkiye'nin Suriye'deki mevcudiyeti teröristan kurma planlarının önündeki en büyük bariyerdir. Çok iyi biliyoruz ki böl, parçala, yönet anlayışıyla coğrafyamızı lime lime eden emperyalistler bunlar rahatsızdır. Onları rahatsız etmeyi sürdüreceğiz.Tekrar söylüyorum, bizim kimsenin toprağında gözümüz yok. Biz yalnızca bölücü niyetlere karşı vatanımızı koruyoruz ve koruyacağız. Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşlerini bugüne kadar hep teşvik ettik. Suriye'nin kuzeyinde bölücü terörden arındırdığımız yerleşim yerlerine 670 bin kişi geri döndü. Projeler tamamlandığında buna 1 milyon kişi daha eklenecek. Suriye'de huzur ortamı yükseldikçe geri dönüşler de artacak."

Erken seçim diye bir kavram yok

Son dönemde seçmen iradesini yok sayma aymazlığının tekrar nuksettiğini görmekteyiz. Geçen hafta gündeme taşınmak istenen erken seçim tartışmalarına bu zaviyeden bakılması gerektiği kanaatindeyiz. Bizce bu tartışmalar muhalefet bünyesinde giderek kızışan iç savaşın dışa yansımasından ibarettir. Yeni hükümet sisteminde erken seçim diye bir kavram da yoktur. Bunun yerine cumhurbaşkanı ve Meclis'in seçimlerin yenilenmesi kararı vardır. Muhalefetin diğer birçok alan gibi burada da Türkiye'yi geriden takip ettiği anlaşılıyor. Hiçbir temeli olmayan, sahte gündemlerle muhalefet kendi içindeki 'bilek güreşini' perdelemeye çalışmaktadır. Hükümet olarak bu tartışmaların ne tarafı ne de muhatabıyız. Biz sadece işimize odaklanıyoruz.Önümüzde, parlamento ve cumhurbaşkanlığında 4 yıllık, yerel yönetimlerde 5 yıllık seçimsiz dönem var. Herkes planını, programını buna göre yapmalı.
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Fahri Bakırcı
    Fahri Bakırcı “Yeter söz milletindir” sloganı üzerine (1)
    Mehmet Akif Koç
    Mehmet Akif Koç Zengezur Koridoru ya da “Turan Yolu”ndan “Trump Yolu”na
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu De te fabula narratur!
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Yol haritasını kim belirleyecek?
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel Atı alan bir kez daha Üsküdar’ı geçer mi?
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Tarikatlar ve İktidar
    Deniz Nas
    Deniz Nas Yeni Sol: Bireyin kimliğinin politiğe taşınması
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal Ahlaki ve yapısal krizlerin aşındırdığı toplumsal güven
    Ekrem İmamoğlu
    Ekrem İmamoğlu Türkiye’de iç barış ve dış itibar nasıl sağlanır?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş İstanbul’da ilk rasathane nasıl kuruldu?
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Homo Criminalis: Suçun Kurduğu Düzen
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Sahte diploma, sahte insandır
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Jane Austen hayatımı mahvetti: Aşkın ve anlamın yolculuğu
    Emir Berke Yaşar
    Emir Berke Yaşar Hayat Hanım’ı yeniden okumak
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Yeni çözüm sürecinde Meclis’te ilk güçlü adım
    Ahmet Öztopkara
    Ahmet Öztopkara Arendt ve fikri mülkiyet: Yaratıcı eylemin sınırları
    Gönen Orhan
    Gönen Orhan Tüketiyorum, o halde VARIM!
    Bora Şahin
    Bora Şahin Makyajla yazılan manifesto
    Bilgehan Uçak
    Bilgehan Uçak Simi’den
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı