MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

El-Colani demokratik konfederalizmden mi söz ediyor?

Ana SayfaDiş Poli̇ti̇kaEl-Colani demokratik konfederalizmden mi söz ediyor?
El-Colani demokratik konfederalizmden mi söz ediyor?
10 Aralık, 2024, Salı 07:30
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Erol Katırcıoğlu
Erol Katırcıoğlu

El-Colani’nin farklı kimliklerle ilgili söyledikleri Rojava’da inşa edilmek istenen bir tür “demokratik konfedaralizm” adı verilebilecek düzene yakın bir sistemi çağrıştırıyor. Doğrusu bunun böyle olup olmayacağını şimdiden söylemek zor ama ilerleyen zamanlarda bu konuyu takip etmek ilginç olabilir.

HTŞ’nin lideri Muhammed Colani, muhalif güçler henüz Şam’a girmeden CNN’e bir röportaj verdi. Bu röportaj öylesine bir röportajdı ki herkesin kafasını karıştırdı. Çünkü karşımızda El-Kaideci bir cihatçı değil, kılığı ve kıyafetiyle Batı dünyasının kabul edebileceği biri vardı. Kılığı ve kıyafetinin ötesinde söyledikleri de şaşkınlık yaratıcı bir içerikteydi.

Colani iktidara geldiklerinde İslami kurallarla mı ülkeyi yöneteceksiniz sorusuna: “Biz geleneklerle ve bölgenin tabiatına uygun bir yönetimden söz ediyoruz. Fakat burada en önemli olan şey kurumlar inşa etmektir. Burada kişiler ya da kişisel arzular tarafından belirlenmiş kurallardan ve kurumlardan söz etmiyoruz, “kurumsal yönetişimden” söz ediyoruz. Yani tek bir kural koyucunun tamamen keyfi kararlarıyla biçimlenmiş bir sistemden söz etmiyoruz. Suriye bunu hak ediyor” diyor.

Colani diyor ki “Hiçbir kimse bir diğerini çizmeye hakkı yoktur. Bu gruplar bu bölgede yüzlerce yıl birlikte yaşadılar ve hiç kimsenin bir diğerini ortadan kaldırmak gibi bir hakkı olamaz. Bu nedenle de (Esad rejiminin yaptığı gibi tek bir grubun değil) herkesin hakkını korumak ve garanti altına almak için yasal bir çerçeve gerekiyor”.

Fakat bence bu “katılımcı bir demokrasi” ima eden cümlelerden belki de daha önemlisi azınlıklarla ilgili soruya verdiği cevaptı. Colani diyor ki “Hiçbir kimse bir diğerini çizmeye hakkı yoktur. Bu gruplar bu bölgede yüzlerce yıl birlikte yaşadılar ve hiç kimsenin bir diğerini ortadan kaldırmak gibi bir hakkı olamaz. Bu nedenle de (Esad rejiminin yaptığı gibi tek bir grubun değil) herkesin hakkını korumak ve garanti altına almak için yasal bir çerçeve gerekiyor”.

Dediğim gibi bu röportaj belki herkesi ikna etmedi ama herkesin kafasını karıştırdı. Çünkü HTŞ’nin El-Kaide gibi bir örgütten türeyen bir örgüt olduğu hatırlanırsa El-Colani’nin bu ifadelerinin “samimi” değil bir tür Batı dünyasının gözünü boyamak için söylenmiş sözler olduğu düşünülebilir. Nitekim, Suriye kaynaklarından HTŞ’nin İdlib’deki yönetiminde baskıcı ve azınlıklara karşı tahammülsüz davrandığına dair iddialar da var.

Aslında El-Colani’nin farklı kimliklerle ilgili söyledikleri Rojava’da inşa edilmek istenen bir tür “demokratik konfedaralizm” adı verilebilecek düzene yakın bir sistemi çağrıştırıyor. Doğrusu bunun böyle olup olmayacağını şimdiden söylemek zor ama ilerleyen zamanlarda bu konuyu takip etmek ilginç olabilir.

Neden mi böyle söylüyorum?

Dünyanın küreselleşme serüveni giderek ulus-devletin “norm” ve “değer” üretme kapasitelerini daraltıyor. Böylelikle etkileri azalan ulus-devletlerde son bir hamle de olsa çaresizce bir tür “milliyetçilikler” yeniden canlanıyor. Bu da ulus-devlet içinde, ulus devletin kendilerine ait olduğunu söyleyen milliyetçi kimliklerle daha azınlık kimlikler arasında siyasi gerilimler yaratıyor.

Bunun da ötesinde, farklı kimliklerden oluşan günümüz ulus-devletlerinin “temsili demokrasiyle” yönetilmeleri de giderek zorlaşıyor. Çünkü, “vatandaş” özelliği kimliklerin ayrışmasıyla ortadan kalkınca, vatandaşı “temsil” ettiğini düşündüğümüz vekiller de ayrışıyor. Dolayısıyla parlamento ortak bir “biz”in alanı olmaktan çıkıyor. (Bizim parlamentomuzda hemen hemen her gün muhalif partilerin verdiği her önerge AKP+MHP oylarıyla reddediliyor. Üstelik de yanlışlığına doğruluğuna bakmadan).

Daha da eklenebilecek nedenlerle önümüzdeki süreçlerde bu gelişmelerin doğal bir sonucu olarak, “yerele” ve “farklılıkların birlikte yaşamasına” vurgu yaparak gelişecek olan yeni bir yönetim anlayışı oluşabilir. Bu mümkün mü doğrusu benim net bir cevabım yok. Ama böyle bir demokrasinin yaratılmasının insanlığın huzuru için gerekli bir sistem olduğunu düşünüyorum. Tabii bu tür bir sistem, insanlar arasında daha adil bir gelir ve daha özgür bir dünya anlamına gelecektir.

İzlemekte ve tartışmakta yarar var.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Muhammed ColaniRojavaDemokratik KonfedaralizmEl-ColaniSuriye

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
    Buse Ayazma
    Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
    Mesut Balcan
    Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı