MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Eksik demokrasi yeni için bir avantaj olabilir mi?

Ana SayfaKöşe YazilariEksik demokrasi yeni için bir avantaj olabilir mi?
Eksik demokrasi yeni için bir avantaj olabilir mi?

Eksik demokrasi yeni için bir avantaj olabilir mi?

18 Haziran, 2024, Salı 04:40
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Bazı kalkınma iktisatçılarının geri kalmışlığın ekonomik kalkınmada bir avantaj olabileceğine işaret ettikleri gibi, ben de demokrasisi yeterince gelişmemiş ve fakat farklı toplumsal kesimlerin farklı taleplerinin hızla yükselişinin yeni bir demokrasi yaratmak için önemli bir avantaj sağlayabileceğini söylemeye çalışıyorum.Geçen hafta Avrupa seçimlerini konu ederek yalnızca Avrupa’da değil neredeyse bütün dünyada sağ siyasetlerin güçlendiğine işaret etmiştim. Tabii burada tuhaf bir durum var. Eğer CHP’yi Türkiye iç siyaseti bağlamında "sol” bir parti olarak değerlendirirsek, yerel seçimlerde birinci parti olmasını nasıl yorumlamamız gerekecektir? Yani şunu mu diyeceğiz; dünyada sağ siyasetler güçlenirken Türkiye’de sol siyaset güçlenmektedir. Peki bunu içimize sindirerek kabul etmek ve böyle yorumlamak doğru olacak mıdır?Doğrusu hep söyleriz Türkiye bir yandan kadim sorunları, diğer yandan da modern sorunları içiçe yaşayan bir ülkedir diye. Daha doğrusu biz bir yandan tarihten gelen sorunları yaşarken bir yandan da modern dünyanın sorunlarını yaşamaktayız. Eh doğrusu bu tespit birçok bakımdan doğru bir tespittir bence de. Alın cemaat ve tarikatları!Yüzyılın başında kapatılmışlarsa da yok olmamışlar ve hala ülke siyasetinde oldukça etkili arkaik kurumlar olarak varlıklarını sürdürüyorlar. Geçmişte Gülen Cemaati, şimdilerde Menzil Cemaati (ve daha birçokları) böyle yapılar. Eh doğrusu sosyolojik bir karşılığı olan bu yapıların yasaklarla yok edilemeyeceği ortada olduğuna göre üstelik de günümüzde demokratik anlayışlar çerçevesinde makul görülmeleri, onların var olmalarını sağlıyor. Ama bu kurumların modern tarafımıza bir sorun yaratmadıklarını söyleyebilir miyiz? Örneğin dinsel öğeler çerçevesinde devşirdikleri insan ve para gücü nedeniyle onları modern hayatta nerede konumlandırmamız gerekecektir? Benim gördüğüm kadarıyla ülkenin modern tarafı bu soruna henüz bir cevap üretebilmiş değildir. Benzer biçimde Alevileri ele alalım! Onlar kendilerini İslamiyet’in Sünni yorumunun dışında görüyorlar. Din anlayışları ve ritüelleri bakımında çok ayrılar. Kendi anlayışlarına özgürlük talep ediyorlar. Camilleri değil cem evlerini kutsal görüyorlar. Bu da arkaik bir sorun gibi duruyor. Ama biz bu sorunu da modern hayatımızın bir parçası olarak yaşıyoruz. Ve modern hayatımız bağlamında bu soruna tatmin edici modern bir çözüm henüz bulabilmiş değiliz.Alın Kürtleri! Bu insanlar kendilerini Türk olarak görmüyorlar. Kendi dillerinin ve kültürlerinin ülkenin bir parçası olarak kabul edilmesini talep ediyorlar. Türklerin "Kürt yoktur!" tezlerini onur kırıcı olarak algılıyorlar. Dahası ülke yönetiminde ve toplumsal yaşamda "ötekileştirildiklerini" düşünüyorlar. Bu da arkaik bir sorun gibi duruyor. Ama biz bu sorunu bugün modern hayatımızın en önemli sorunlarından biri olarak yaşıyoruz ve şimdiye kadar da modern tarafımız bu soruna da bir çözüm bulabilmiş değil.
Türkiye toplumundaki arkaik sorunların çözülmesi yönünde güçlü kimliksel taleplerin varlığı yeni bir demokrasiye işaret ederken Avrupa ülkeleri daha henüz böyle bir demokrasi gerekliliğini görebilmiş değiller. O nedenle de bugün onların sorunları sağ siyasetler ile Avrupa Birliği’nin varlığı arasında yaşanan sorunlardır. 

GÜÇLÜ KİMLİKSEL TALEPLER, YENİ BİR DEMOKRASİYE İŞARET EDİYOR

Aslında bu tür sorunları daha da uzatabilirim. Ama sanırım yeterince açık. Türkiye toplumu tarihten devraldığı yukarıda ele aldıklarımız gibi birçok arkaik sorunun sahibi modern bir ülke ve fakat onun modern tarafı bu arkaik sorunları da henüz daha çözebilmiş değil.Bu arkaik ve modern toplumsal sorunların çözümleri, eğer iç savaş gibi bir alt-üst oluşla bulunmayacaksa yolumuz bellidir. Bu yol demokrasi yoludur. Demokrasi derken de sıradan bir "parlamenter demokrasi" kavramına değil, henüz daha yeterince konuşulmamış ve yeterince tartışılmamış yeni bir demokrasi kavramına vurgu yapıyorum. Bütün farklılıkların farklılıklarının kabulüyle, birlikte yeni bir toplumsal sözleşmeden söz etmeye çalışıyorum. Böyle bir imkanın, Türkiye’de "sol" bir parti olarak değerlendirilebilecek CHP’nin seçimlerde birinci parti olmasıyla aralanmaya başladığını söyleyebiliriz. Bu nedenle de diyebiliriz ki Türkiye toplumundaki arkaik sorunların çözülmesi yönünde güçlü kimliksel taleplerin varlığı yeni bir demokrasiye işaret ederken Avrupa ülkeleri daha henüz böyle bir demokrasi gerekliliğini görebilmiş değiller. O nedenle de bugün onların sorunları sağ siyasetler ile Avrupa Birliği’nin varlığı arasında yaşanan sorunlardır. Sağ yükseldikçe de ileride sol siyasetler de yükselecek ve bizim bugün Türkiye’deki tartıştığımız sorunları onlar da ancak yarın tartışmaya başlayacaklardır.Bazı kalkınma iktisatçılarının geri kalmışlığın ekonomik kalkınmada bir avantaj olabileceğine işaret ettikleri gibi, ben de demokrasisi yeterince gelişmemiş ve fakat farklı toplumsal kesimlerin farklı taleplerinin hızla yükselişinin yeni bir demokrasi yaratmak için önemli bir avantaj sağlayabileceğini söylemeye çalışıyorum.Yeter ki bunun ayırdında olalım!Okuyucularımın bayramını kutlarım!
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
    Buse Ayazma
    Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
    Mesut Balcan
    Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı