MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Çözüm ve radikal İslam

ANA SAYFAGENELÇözüm ve radikal İslam
Çözüm ve radikal İslam
15 Eylül, 2024, Pazar 08:10
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel

Siyaset kurumu çözümü; radikal İslamcılıkla, 1930’lu yılların koşullarında ortaya çıkan kalıpların dışında aramak zorunda.

Cumhuriyet ardında koca bir yüzyılı geride bıraktı. 1.Dünya Savaşının yarattığı zor koşullarda kuruldu. Doğal kaynaklarının en önemli bölümü elinden alınmasına karşın yeni bir ulus bilincini geliştirdi. Kurucu irade; Osmanlı dönemi borçlarını üstlendi. Savaş yorgunu bir halkın üç beyaz ile tanımlanan, temel gereksinimlerini karşılamaya özen gösterdi. Sanayileşme yatırımlarını, özellikle demiryolu şebekesini büyütmeyi başardı.

Savaşın bitiminde hızla partileşme sürecine giren Müdafaa-i Hukuk girişimi, İzmir’in 9 Eylül’de kurtarılmasının ardından Lozan’da başlatılan barış görüşmelerinde, savaş sürecinde yardım ve dayanışma içinde bulunduğu Sovyetler Birliğinin desteğini aldı. Lozan görüşmelerinde Sovyetleri temsil eden, Dış İşleri Yüksek Komiseri-Dış İşleri Bakanı- Çiçerin’in, Boğazların egemenliği konusunda Ankara Hükümetini destekleyen çıkışları karşısında, İngiltere Delegesi Lord Curzon’un “siz konuşurken, kafanızda İsmet paşanın kalpağını görür gibiyim” sözleri, Ankara-Moskova ilişkilerinin yakınlığına kanıtlıyor.

Lozan’da; Ankara Hükumetinin Osmanlı İmparatorluğunun bir anlamda varisi kabul edilmesiyle başlayan süreçte, İngiltere’nin Boğazlar üzerindeki etkisini sürdürmekte diretmesi, gerekirse savaşı süreceğini  gösteren gelişmeler, Ankara’nın siyasal yörüngesini Batıya yöneltti. İzmir’de hızla toplanan 1.İktisat Kongresi ; genç Cumhuriyetin ekonomi politikasının “sosyalist” olmayacağını kanıtlayan içerikle sonlandı.

ABD’de başlayarak Dünya Ekonomisini derinden sarsan, 1929 yılındaki Büyük Buhran adı verilen fırtına kaçınılmaz olarak, genç Cumhuriyeti etkiledi. Bir yanda üstlenilen Osmanlı borçları, öte yanda savaşlarda yitirilen, ağırlıklı erkek nüfus yüzünden düşen üretim temel sorunlardı. Cumhuriyet kaçınılmaz olarak, kalkınma modelini devlet olanaklarıyla kurmak zorunda kaldı. Etibank, Sümerbank, Şeker Fabrikaları, Denizcilik işletmeleri, Demiryolları imtiyazlarının geri alınması, Büyük Buhran sırasında gerçekleştirildi. Süreç içinde “kalkınma hamlesi” ;köylü nüfusun farklı bir eğitim modeli ile aydınlanması içeriğiyle  ile sürdü.

Yaklaşan 2.Dünya Savaşı öncesinde, Avrupa’yı saran faşist ve Sovyetlerde iktidara gelen, komünist ideolojilerden etkilenen, aydınlar Atatürk’ün önderliğinde gerçekleştirilen devrimleri bir ideolojiye dayandırma kaygısıyla iktidarın desteklediği bir hareketi başlattılar.

“La Turquie Kamalist” adıyla, aralarında Şevket Süreyya Aydemir ve Vedat Nedim Tör’ün de yer aldığı aydınların yayınladıkları, Fransızca dergi 1934-1949 yılları arasında çıkarıldı. Son dönemde gündeme gelen ve genellikle iktidar kanadının artan ölçülerde eleştirdiği, “Kemalizm” akımının bir anlamda somutlaştığı siyasal disiplin budur.

İnönü’nün savaş bitiminde, Batı Bloku içinde yer alma amacıyla başlattığı ve ardından iktidara gelen DP’nin derinleştirdiği, 18 Şubat 1952 günü başlayan NATO üyeliği tercihi, Kemalizm adı verilen siyasal disiplinden, vaz geçilmesinin başlangıcı oldu.

Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullarda, yeni bir yaklaşıma ihtiyacı olduğu ve bu hareketin CHP’den beklendiği çok açık. Köktenci çözümleri içeren nitelikli bir değişime, her zaman duyulandan daha fazla ihtiyaç var.

TÜRKİYE’NİN YENİ BİR YAKLAŞIMA İHTİYACI VAR

Son yerel seçimlerin ardından, ilk genel seçimlerde iktidar olacağı varsayımıyla davranan CHP Yönetiminin, uzun süredir ihtiyaç duyduğu programın, 1934 yılında dönemin koşullarına göre başlatılan siyasal içerikle olması, kuşkusuz siyasetin doğasına aykırıdır.

Ancak Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullarda, yeni bir yaklaşıma ihtiyacı olduğu ve bu hareketin CHP’den beklendiği çok açık. Köktenci çözümleri içeren nitelikli bir değişime, her zaman duyulandan daha fazla ihtiyaç var. Ancak değişim kavramını; delege tercihindeki ani taraf değiştirmek ile gerçekleşen, nöbet  değişikliğinden ayırd etmek şart.

Günümüz koşullarında Dünyadan koparak, 90 yıl öncesinin kalıpları ile Türkiye’nin sorunlarını çözmek mümkün değil. Son tüzük kurultayında CHP’nin yeni bir program önerecek çıkışının ipuçlarını görmek mümkün olmadı.

AKP ve son zamanda Hüdapar ile genişleyen, MHP’li iktidar  ortaklığı da seçmene yüzlerce yıl geriye giden, dini motifli hayali vaatler dışında umut veremiyor.

İktidar ile muhalefet arasında süren tartışmalar, ülkenin geleceğini kurgulamaktan çok kendi konumlarını koruma güdüsüyle davrandıkları izlenimi uyandırıyor. İktidarın dış politikadaki tercihleri ve Bölgede tırmanan siyasal ve askeri gerginliğin sonuçlarının, iktidar ve muhalefet tarafından gerçekçi değerlendirilmesi dışında başka bir çıkış yolu olduğu çok kuşkulu.

Ortadoğu ve Karadeniz’in kuzeyinde içine girilen, savaş ortamının birbirlerinden bağımsız olduğunu değerlendirmek çok yanlıştır.

Siyaset kurumu çözümü; radikal İslamcılıkla, 1930’lu yılların koşullarında ortaya çıkan kalıpların dışında aramak zorunda.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Özgür Öğütcen
    Özgür Öğütcen “Liyakat”: Sahte bir kavram
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Yeni çözüm Süreci için üç parti imkânsızı başarabilmeli
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Ekonomik gelişme, demokratikleşme ve Kürt Sorunu
    Emir Berke Yaşar
    Emir Berke Yaşar Manifest düşmanlığı kadın düşmanlığıdır
    Hasan Bülent Kahraman
    Hasan Bülent Kahraman Sol dönüşüm ve kültür
    Akın Özçer
    Akın Özçer Seyfettin Çilesiz’in çilesi
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş İhale kanununun iki, üç maddesi Türkiye’yi bitirdi
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık 17 Ağustos’tan alınması gereken hisse
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Program tıkır tıkır Maşallah!
    Cengiz Kapmaz
    Cengiz Kapmaz Rojava süreci bozar mı?
    Mustafa Ergen
    Mustafa Ergen Büyük Dil Modellerinin Ateşi Çıkarsa
    Fahri Bakırcı
    Fahri Bakırcı “Yeter söz milletindir” sloganı üzerine (2)
    Murat Paker
    Murat Paker Psikoterapi nedir?
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel Kamuoyu desteğinin süresi var mıdır?
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy İnan Güney ya da nöbetleşe mağduriyet
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Dezenflasyon masalı, yoksulluk gerçeği
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Sistemin enkazı altında kalan hafızayı kurtarmak
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal Siyasette etik omurga
    Deniz Nas
    Deniz Nas Machiavelli'ye göre bir ‘Prens’ hangi özelliklere sahip olmalıdır?
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Üniversite bina değildir, üniversite hümanizimdir!
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı