MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

CHP'den dört Sağlık Bakanı hakkında suç duyurusu

ANA SAYFAGÜNDEMCHP'den dört Sağlık Bakanı hakkında suç duyurusu
CHP'den dört Sağlık Bakanı hakkında suç duyurusu
22 Ekim, 2024, Salı 15:00
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış

CHP Genel Başkan Yardımcıları Gamze Taşcıer ve Zeliha Aksaz Şahbaz, Sıhhiye Adliyesi'ne gelerek eski sağlık bakanları Mehmet Müezzinoğlu, Fahrettin Koca ve Recep Akdağ ile dönemin İstanbul İl Sağlık Müdürü Kemal Memişoğlu hakkında "görevi kötüye kullanmak"tan dolayı suç duyurusunda bulunuldu.

Birçok bebeğin hayattan koparıldığı ve bazı çocukların engelli bırakıldığı 'Özel Hastane Çetesi' skandalı gündemdeki yerini koruyor. Konuya ilişkin CHP harekete geçti.

CHP Genel Başkan Yardımcıları Gamze Taşcıer ve Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz, milletvekilleri, İl Başkanı ve partililerle Sıhhiye Adliyesine 'yenidoğan çetesinin' kullandığı hastanelerden biri olan Avcılar Hastanesi’nin sahibi eski Sağlık ve Çalışma Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Fahrettin Koca, Recep Akdağ ve dönemin İl Sağlık Müdürü olan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu hakkında görevi kötüye kullanmaktan dolayı suç duyurusunda bulundu.

Suç duyurusu öncesinde Ankara Adliyesi önünde CHP Genel Başkan Yardımcıları Zeliha Aksaz Şahbaz ve Gamze Taşçıer, CHP Samsun Milletvekili Murat Çam, CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba ve CHP avukatlarının katılımıyla açıklama yapıldı.

'Yenidoğan çetesi' soruşturmasının başlamasına neden olan CİMER şikayetine değinen Aksaz Şahbaz, "Bu ihbarın öncesi ve sonrasında aylarca bebeklerin ölümüne sebebiyet veren çetelerin, hastanelerin yasa dışı faaliyetlerine göz yumulmuş ve hastanelerin kapatılması için Cumhuriyet savcılığının fezlekesi beklenmiştir" dedi.

"İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ HASTANELERLE İLGİLİ İŞLEM YAPMAMIŞ"

Aksaz Şahbaz, şunları söyledi:

"İstanbul’da 19 özel hastanenin yenidoğan yoğun bakım servislerinde tedavi edilmekte olan 10 bebeğimiz, SGK’yı dolandırmak ve kamu kaynaklarını yağmalamak amacıyla çete kuran zanlıların eylemleri sonucunda hayatını kaybettiğini büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz.
10 masum bebeğimizin katledildiği dönemde bu hastanelerde denetleme yapan İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü personeli usulsüzlükleri, yanlış tedavileri görmelerine karşın bu hastanelerle ilgili bir işlem yapmamış ve çetelerin eylemlerine devam etmelerine izin vermişlerdir. Öyle ki özel hastaneleri denetlemeden sorumlu İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri Cumhuriyet Savcılığı’na verdikleri ifadede '2023 yılı başında yaptıkları denetlemelerde, uygulanan tedavilerde, yapılan işlemlerde usulsüzlük olduğunu gördük, ekpikrizleri boş, eksik, doldurulmamış dosyalar vardı’ şeklinde beyanda bulunmuşlardır. Bu ifade 2023 yılı başında bu hastanelerdeki usulsüzlükleri tespit eden İl Sağlık Müdürlüğü’nün 27 Mart 2023 tarihli isimsiz CİMER ihbarı sonucunda durumu Emniyet Müdürlüğü’ne bildirmek zorunda kaldığını, CİMER ihbarı olmasa hiçbir işlem yapmayacaklarını göstermektedir. Öyle ki 16 milyonluk bir şehir olan İstanbul’un yeni doğan yoğun bakım servislerinde yatacak hastaların sevk işlemleri bir ambulans şoförü ile iki sevk memuruna bırakıldığı, çetenin istediği gibi eylemlerini gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır. Bu ihbarın öncesi ve sonrasında aylarca bebeklerin ölümüne sebebiyet veren çetelerin, hastanelerin yasa dışı faaliyetlerine göz yumulmuş ve hastanelerin kapatılması için Cumhuriyet savcılığının fezlekesi beklenmiştir.

"AKP BU İŞİN BAŞ SORUMLUSUDUR"

Sağlıkta Dönüşüm Programı adı altında sağlığı ticari metaya dönüştüren ve para hırsıyla canlarımıza kıyan bu çetelere zemin oluşturan, bu oluşumlara göz yuman AKP bu işin baş sorumlusudur. SGK’yı dolandırmak ve daha fazla kar amacıyla masum bebeklerimizin ölümüne sebebiyet veren bu çete cezalandırılmalı, sonuna kadar mücadele edilmelidir. Bu işlemlerde ihmali olan, çetelerin bebekleri katletmesine zemin hazırlayan ve seyirci kalan Sağlık Bakanlığı yetkilileri hakkında da bir an önce soruşturma başlatılmalıdır. Sayıştay 2012 raporlarında özel hastanelerin yoğun bakım servislerinde yatak sayısından daha fazla hasta bakmış göstererek fatura düzenleyerek SGK’dan para talep ettiği belirtilmektedir. Bu durum olayın 2012 öncesinde gerçekleştiğini ve uzun yıllar devam ettiğini göstermektedir.

Bu nedenlerle, şu anki Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun yanında dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Mehmet Müezzinoğlu, Fahrettin Koca da bu işlemlerden sorumludur. Bu nedenlerle haklarında suç duyurusunda bulunuyoruz. Mevcut Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu bakanlık içinde soruşturmayı yöneten müfettişlerin amiri konumundadır. Soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için bir an önce istifa etmeli ya da görevden alınmalıdır. Aksi takdirde olay münferit bir kriminal olay gibi görülecek ve çete mensuplarının cezalandırılması ile kapatılacak, Sağlık Bakanlığı’nın bu olaydaki ihmali ve sorumluluğu göz artı edilerek, benzeri yeni olaylara zemin oluşturacaktır.

"RECEP AKDAĞ'IN HİÇ SUÇU YOK MU?"

 

Şahbaz’ın ardından söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer, şöyle konuştu:

“Sadece bu iddianamede adı geçen kötü insanların ceza alması yeterli mi? Bu yaşanan olayın sorumlusu sadece bu kişiler mi? Bir buçuk yıl önce bu olayı bilmesine rağmen CİMER’den şikayet gelene kadar kılını dahi kıpırdatmayan İl Sağlık Müdürlüğü yetkililerinin hiç mi suçu yok? Bugünün Sağlık Bakanı o günün İl Sağlık Müdürü, CİMER’den şikayet gelene kadar işlem yapmadıysa onun hiç mi suçu yok? Dönemin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ‘bir buçuk yıl büyük bir titizlikle bu olayı takip ediyoruz’ derken, bu teknik takip yapılırken yedi çocuk ölüyor ve Bakanlık buna seyirci kalıyor. Bu Bakanlığın hiç mi suçu yok? Yine aynı şekilde ‘Sağlıkta Dönüşüm’ adı altında sağlığı piyasalaştıran, kamu denetimini ortadan kaldıran ve bu sistemin baş sorumlusu olan Recep Akdağ’ın hiç suçu yok mu? Sadece bu kişiler mi suçlu? Bu bakanları atayan, ‘Devleti şirket gibi yöneteceğim’ diyen, bu ülkede yaşayan her şeyin sorumlusu olan tek adamın hiç mi suçu yok? Bu işin siyasi boyutunu, idari boyutunu, idari makamlarda olup da hesap vermeyenlerin görevi kötüye kullanmalarına da müsaade etmeyeceğiz. Her şeye rağmen bu ülkede adalete, sağlığa güvensizliğin olduğu bir ortamda her şeye rağmen yürekli savcıların cesur hakimlerin olduğu umuduysa bu sürecin takipçisi olacağız” diye konuştu.

"ÖLEN ÇOCUKLARIN ANNELERİNİN GÖZYAŞLARINDA BOĞULUN"

CHP Samsun Milletvekili Murat Çam da "Olay 2002’de başlamıştır. ‘Doktor efendi’ diye başlayan hikaye, ‘Ben doktorlara iğne yaptırmam’ diyerek devam edip sağlık emeğinin piyasalaştırıldığı, halkla sermayenin bu konuyu kendi arasında çözmesinin beklenildiği bir sürece doğru devam etmiştir” diye konuştu.

25 yıldır kadın doğum uzmanlığı görevini yaptığını kaydeden CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba ise şunları söyledi:

"Bir anne babanın çocuk sahibi olabilmek için çektiği eziyetleri en iyi bilen insanlardan birisiyim. Dokuz ay anne, karnında çocuğunu taşıyor. Tam mutlu oluyor derken bir şebekenin eline düşüyor. Kimler tarafından, hastayı müşteri olarak gören bu sistem tarafından. Biz bunun sonuna kadar takipçisi alacağız. Bu buz dağının görünen bölümü. 2002 yılından bu yana sağlığı parasallaştıran, özel hastane sistemini getiren, bugün yenidoğan yoğun bakım sayısını hastanelere peşkeş çeken Sağlık Bakanı direkt suçludur. Bu ölen çocukların annelerinin gözyaşlarında boğulun."

  • Yerli ve Milli muhalefet hedefi ‘iç cephe’ ile gerçekleştirilmek istiyor Yerli ve Milli muhalefet hedefi ‘iç cephe’ ile gerçekleştirilmek istiyor
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
CHPSağlık BakanlarıSuç duyurusuYenidoğan çetesiGamze TaşcıerZeliha Aksaz Şahbaz

Yorum Yazın

Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Fahri Bakırcı
    Fahri Bakırcı “Yeter söz milletindir” sloganı üzerine (1)
    Mehmet Akif Koç
    Mehmet Akif Koç Zengezur Koridoru ya da “Turan Yolu”ndan “Trump Yolu”na
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu De te fabula narratur!
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Yol haritasını kim belirleyecek?
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel Atı alan bir kez daha Üsküdar’ı geçer mi?
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Tarikatlar ve İktidar
    Deniz Nas
    Deniz Nas Yeni Sol: Bireyin kimliğinin politiğe taşınması
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal Ahlaki ve yapısal krizlerin aşındırdığı toplumsal güven
    Ekrem İmamoğlu
    Ekrem İmamoğlu Türkiye’de iç barış ve dış itibar nasıl sağlanır?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş İstanbul’da ilk rasathane nasıl kuruldu?
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Homo Criminalis: Suçun Kurduğu Düzen
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Sahte diploma, sahte insandır
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Jane Austen hayatımı mahvetti: Aşkın ve anlamın yolculuğu
    Emir Berke Yaşar
    Emir Berke Yaşar Hayat Hanım’ı yeniden okumak
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Yeni çözüm sürecinde Meclis’te ilk güçlü adım
    Ahmet Öztopkara
    Ahmet Öztopkara Arendt ve fikri mülkiyet: Yaratıcı eylemin sınırları
    Gönen Orhan
    Gönen Orhan Tüketiyorum, o halde VARIM!
    Bora Şahin
    Bora Şahin Makyajla yazılan manifesto
    Bilgehan Uçak
    Bilgehan Uçak Simi’den
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı