CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Koçyiğit ve TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan’ı ziyaret etti. Görüşmede, milletvekilliği düşürülen Gezi davası hükümlüsü Can Atalay ve uygulanmayan Anayasa Mahkemesi (AYM) kararları görüşüldü.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Koçyiğit ve TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, TBB Başkanı Erinç Sağkan’a TBB’de ziyarette bulundu. Yaklaşık bir saat süren görüşmenin ardından Sağkan, Başarır, Koçyiğit ve Kadıgil basın açıklaması yaptı.
Erinç Sağkan: "Meclis ile en üst seviyede bir işbirliğiyle yurttaşlarımıza karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek istiyoruz"
Erinç Sağkan, açıklamasında şunları kaydetti: "Bugün çok kıymetli misafirlerimiz vardı. Siyasi partilerimizin çok değerli grup başkanvekillerini TBB’de ağırladık. Malum dün Meclis açıldı. Yaklaşık bir ay kadar önce de yeni adli yılı açtık. Maalesef ülkemizde yargıya ilişkin krizlerin derinleşerek ilerlediği bir süreçten geçiyoruz. AYM kararının uygulanmadığı, hukukun üstünlüğüne ilişkin ciddi sorunların olduğu bir dönemde, gerek yargı kurumlarının -başta TBB olmak üzere- gerekse siyaset kurumunun yurttaşın hukuki güvenliğini sağlamak konusunda çok büyük sorumlulukları olduğuna inanıyoruz. Bu anlamda biz tarihimizin her döneminde olduğu gibi, bu dönem de Meclis ile en üst seviyede bir iş birliğiyle bu görevimizi, yurttaşlarımıza karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek istiyoruz. Bu anlamda bu tür ziyaretleri, bu iş birliğini çok kıymetli bulduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bu vesileyle bugün bizi ziyaret eden, Türkiye’deki hukuk sisteminin sorunlarına ilişkin görüşlerimizi alan, fikirlerimize değer verdiklerini hissettiren kıymetli grup başkanvekillerimize tekrar teşekkür etmek istiyorum."
Ali Mahir Başarır: "Yargının sorunlarının çözülmesi için avukat meşlektaşlarımızla birlikte hareket edeceğiz"
Ali Mahir Başarır da şunları söyledi: "Bugün TBB’yi, Değerli Başkanımızı; çok kıymetli grup başkanvekillerimiz, TİP’in değerli temsilcisi Sera Kadıgil ile ziyaret ettik. Evet, yargının çok önemli sorunları var. Avukatlarımızın çok önemli sorunları var. Biz yasama organı olarak, onun bir üyesi olarak yargı organlarını ve TBB’yi çok önemsiyoruz. Çünkü savunma belki son yıllarda unutuldu, son yıllarda savunma hakkı mevcut iktidar tarafından hiçe sayıldı ama savunma gerçekten bu ülkede adalet için, hak için, hak arama için çok önemli. Ben Sayın Başkan'a çok teşekkür ediyorum. Daha sık görüşeceğiz CHP Grubu olarak, diğer muhalefet grup başkanvekilleri olarak çünkü yargının sorunlarının çözülmesi, Türkiye’de adalet sorununun çözülmesi gerekiyor. Bu konuda beraber hareket edeceğiz binlerce avukat meslektaşımızla beraber. Bugün önemli bir görüşmeydi. Görüşmenin içeriğiyle ilgili Sayın Genel Başkan'a da bilgi vereceğiz. Görüşmelerimiz sürecek. Baroların ve TBB’nin yanındayız çünkü onlar adaletin yanında."
Gülüstan Koçyiğit: "AKP-MHP ittifakının Anayasa tanımayan yaklaşımlarına karşı işbirliği yapmamız temel bir ihtiyaç"
Gülüstan Koçyiğit de şöyle konuştu: "Türkiye’de çok ciddi bir sorun var. Gerçekten bugün AYM kararlarının tartışmaya açıldığının, AYM kararlarının iktidarı bağlamadığının açık ve net bir şekilde ortaya çıktığı bir tablonun içerisinde biz bu ziyaretleri yapıyoruz. Yeni yasama dönemi, Meclis açıldı ama ne yazık ki bu ülkede hukuka, adalete, yargıya olan güven yerlerde. Bu anlamıyla savunmanın en önemli örgütü olan TBB’nin varlığının kendisi ve aldığı tutumun kendisi bizim açımızdan çok kıymetli. Sayın Baro Başkanımıza da yönetim kuruluna da aslında hukukta genel olarak yaşadığımız sorunları karşılıklı olarak görüşme, tartışma ve fikir alışverişinde bulunma imkanımız oldu. Biliyorsunuz, sık sık yargı paketleri Meclis’e geliyor ve bu yargı paketleri ne yazık ki hukukun, adalet sisteminin en önemli ayağını oluşturan savunmadan, TBB’nin ve bağlı baroların görüş ve düşünceleri alınmadan tamamen talimatla hazırlanıp geliyor. Bu anlamıyla bu süreçte de daha sonra gelecek yargı paketlerinde de karşılıklı görüş alışverişlerinde bulunmak, bütün bu yargısal düzenlemelerin toplum lehine, halkımız lehine ve tabii ki hukukun üstünlüğü lehine olması açısından sa karşılıklı görüş alışverişinde bundan sonrası için de bulunacağız. Hepimizin öncelikle Anayasa’ya en azından bağlılık noktasında bir sorumluluğu olduğunu düşünüyoruz. Bugün bir milletvekili -ki bizim ziyaretimizin konusunu da oluşturan- Şerafettin Can Atalay, Hatay halkının iradesi cezaevinde tutsak edilmiştir. Yine aynı şekilde Kobani Kumpas davasıyla bizim arkadaşlarımız, bütün silahların eşitliği ilkesi reddedilerek cezaevinde halihazırda tutulmaya devam ediliyorlar. 400 yılı aşkın cezalarla cezalandırılmaya çalışılıyorlar. Yine aynı şekilde bu ülkenin en önemli dönemeçlerinden birini oluşturan Gezi, mahkum edilmeye ve onun üzerinden topluma hiza verilmeye çalışılıyor. Bütün bunlar bize neyi gösteriyor? Hukuk herkese gerekiyor. Bizim adaleti, hukukun üstünlüğünü savunmamız gerekiyor ve AKP-MHP ittifakının bu Anayasa, hukuk tanımayan yaklaşımlarına karşı da işbirliği yapmamız, daha fazla yan yana gelmemiz temel bir ihtiyaç."
Sera Kadıgil: "AKP, ‘Anayasa’yı da takmayacağız. Mahkemeleri de kapatacağız’ sanmasın. Bu memleket sahipsiz değil"
Sera Kadıgil de şu değerlendirmeyi yaptı: "Malumunuz olduğu üzere, geçtiğimiz ay adli yılımız açıldı. Dün itibarıyla da -sözde diyeceğim- sözde yasama yılı başlamış bulunuyor. Bizler de bu çerçevede diğer siyasi partilerden arkadaşlarımızla birlikte bu ülkede güçlülerin değil, haklıların hukukunu savunan herkesle bir araya gelmeye ve fikir alışverişinde bulunmaya, hepsinden önemlisi güç birliği yapmaya devam etmek için bu temasta bulunuyoruz bugün. Ben de huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum hem Veli Başkan'a hem Erinç Başkan'a. Bir de kişisel olarak, avukat olarak bir teşekkürüm var, Saray işgali altındaki meslek birliğimizi kurtarıp, içine girip hakikaten hukuktan, adaletten bahsedebileceğimiz şekilde meslek birliğimizi geri aldıkları için de müteşekkirim. Can Atalay hakkındaki destekleri konusunda da buradan hem TBB’ye hem onların nezdinde hukukun üstünlüğüne inanan tüm barolarımıza da teşekkür ediyoruz. Sanmasın ki AKP; ‘Biz istediğimizi yapacağız. İstediğimiz gibi at koşturacağız. Anayasa’yı da takmayacağız. Mahkemeleri de kapatacağız. Öyle bir dünya yok. Hem çeşitli siyasi partilerden hem ömrünü hukuka vakfetmiş insanlardan 20 yıldır karşısında bulduğu direnci bulmaya devam edecek. Bu memleket sahipsiz değil."
İbrahim Kaboğlu: “Yargının siyasallaşmasına karşı çıkmak İstanbul Barosu’nun birinci görevidir” 
Yorum Yazın