MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Büyü(ye)meyen çocukların iklimi!

Ana SayfaGenelBüyü(ye)meyen çocukların iklimi!
Büyü(ye)meyen çocukların iklimi!
15 Eylül, 2024, Pazar 08:20
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Savash Porgham
Savash Porgham

Çocuklarını koruyamayan, kollayamayan, refahını sağlayamayan devlet aygıtı onları feodal ailelerin, tarikat ve cemaatlerin ve çeşitli güç odaklarının insafına bırakıyor. Yani; Narin’in cinayetini irdeleyeceksek önce Türkiye’yi büyü(ye)meyen çocukların iklimi haline getiren siyasetten başlamamız gerekiyor…

Aile nedir? Aile; bir çocuğu koruyup kollayan, sarıp sarmalayan ve her nevi emniyetini sağlayan bir mekanizma değil midir? O halde neden henüz sekiz yaşındayken katledilen Narin Güran’ın öz annesinden, amcasından, ağabeyinden, halasından, yengesinden oluşan ve onunla aynı soyadını taşıyan “aile” üyeleri Narin’i öldürmekten tutuklular? Neden Narin’ın akrabalarından oluşan bir köyün tamamı “kendi Omerta yasasını” uyguluyor ve 8 yaşındaki bir kız çocuğunun kurban edilmesini suskunlukla karşılıyor?

Tüm bir köy sadece susmadı; el birliğiyle Narin’in bedeninin bulunmaması için yalan söylediler ve arama ekiplerine yanlış bilgiler vererek arama çalışmalarını sabote ettiler. Bölgede olayın en başından beri bulunan gazeteci meslektaşların insanüstü çabaları olmasa tüm bir köy ve ailesi Narin’in üzerine bir de bilinmezlik toprağı atıp konuyu kapatacaklardı.

Narin’in katledilmesi olayında aile içi çarpık ilişkiler, din olgusu, töreler, feodal ağalık düzeni, kız çocuklarını “aile itibarını korumak için” gerektiğinde harcanabilir ve feda edilebilir bireyler olarak gören sakat kültür anlayışı, bölgesel politik bağlar, tehditle korkutma ve sindirme, parayla satın alma gibi pek çok olgu var. Narin neden öldürüldü? Narin görmemesi gereken neye şahit oldu da “aile meclisi” tarafından katline ferman verildi?

Soruşturmanın gizli yürütülmesi böylesi bir cinayette elbette çok önemlidir ancak bu gizliliğe rağmen pek çok ifadenin kasten sızdırıldığı ve soruşturmanın ilk andan itibaren “birileri” tarafından asıl hedefinden saptırılmaya çalışıldığı görüldü. Bu durumun ailenin bölgedeki gücü ve siyasi bağlantılarından bağımsız geliştiğini düşünmek hayatın olağan akışına aykırı.

SORUŞTURMA “BİRİLERİ” TARAFINDAN SAPTIRILMAYA ÇALIŞILDI

Ne yaşandı da tüm bir köy olayın üstünü örtmek için hesaplanmış bir stratejiyle en başından beri sustu, yalan söyledi, manipülasyon yaptı, dezenformasyon yaydı? Neydi Narin’in şahit olduğu ve öldürülmesine sebep olan olay? Narin’i kendi aile üyeleri vahşice öldürdü ve dereye gömdü! Hem gözaltına alınan hem de tutuklanan aile üyelerinin tamamı en başından beri her şeyi bilmelerine rağmen çelişkili ifadeler verdiler, yalan söylediler, cinayeti gizlediler ve katili teslim etmemek için ne gerekiyorsa yaptılar. İlk günden itibaren “aile meclisinin” her gün toplanarak cinayeti örtbas etmek için strateji belirlediğini ve kimin ne ifade vermesi gerektiğini dikte ettiğini bölgedeki gazeteci meslektaşlarımızın çalışmalarıyla artık biliyoruz.

Soruşturmanın gizli yürütülmesi böylesi bir cinayette elbette çok önemlidir ancak bu gizliliğe rağmen pek çok ifadenin kasten sızdırıldığı ve soruşturmanın ilk andan itibaren “birileri” tarafından asıl hedefinden saptırılmaya çalışıldığı görüldü. Bu durumun ailenin bölgedeki gücü ve siyasi bağlantılarından bağımsız geliştiğini düşünmek hayatın olağan akışına aykırı. Eğer yoğun kamuoyu baskısı olmasaydı bu cinayetin üstünün örtülmesi işten bile değildi.

Birileri sürekli “Narin’in cinayetine siyaset karıştırmayın” diyorlar; oysaki cinayetin ilk anından itibaren her aşamada siyasetin kirli ayak izlerine şahit olduk. Öte taraftan; Narin’in öldürülmesi siyasetin yıllar içerisinde bölgeyi şekillendirmesinin sonuçlarından biridir. Narin’in öldürülmesi politiktir ve eğer AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu “Aileyle 40 yıllık dostluğum var, bazı şeyleri bilsek de söyleyemeyiz” diyorsa bu cinayet politika ve siyaset eleştirisi yapılmadan ele alınamaz.

Güran ailesi yazılı bir açıklama yaptı; bu açıklamada cinayet “dış güçler ve yerel uzantılarına” bağlandı, bolca “vatan, millet” edebiyatı yaptılar ve devlete her satırda selam çakıp bağlılık yeminleri ettiler. Yani siyasetin en tiksinç versiyonunu Güran ailesinin ta kendisi yaptı. Bu “tanıdık tutum” son yıllarda tüm suçlular tarafından hep ortaya koyulmadı mı? İşte sorgulanması gereken en önemli olgulardan biri de AKP iktidarının bu tutuma açtığı politik alan ve suçluların sürekli “devlete selam çakarak yırtmayı” sağlamaya çalışmasıdır.

Kız çocuklarının emniyetini sağlayamayan, sosyal refahını temin edemeyen ve yasalar çerçevesinde hakkını aramayan bir devlet aygıtının İçişleri Bakanı’nın, Aile Bakanı’nın ve Adalet Bakanı’nın Narin’in mezarını ziyaret edip görüntü vermesi bu cinayet üzerinden politika yapmanın ta kendisidir.

Narin dahil tüm çocukların katledilmesine yönelik politik eleştiri yapmak bu cinayetlerden siyasi menfaat elde etmek anlamına gelmez, olayın en önemli boyutunu irdelemek anlamına gelir.

POLİTİK ELEŞTİRİ YAPMAK, MENFAAT ELDE ETMEK ANLAMINA GELMEZ

Narin, Türkiye’de katledilen ilk çocuk değil, son çocuk da olmayacak. Eğer öldürülen çocuklar için etkin soruşturmalar yürütülseydi ve katillere gereken cezalar verilseydi, çocuklara yönelik nitelikli sosyal refah ve yasal koruma şartları oluşturulabilseydi belki de Narin şu an da hayatta olurdu ve hiç kimse onu katletmeye cesaret edemezdi. Yani; Narin dahil tüm çocukların katledilmesine yönelik politik eleştiri yapmak bu cinayetlerden siyasi menfaat elde etmek anlamına gelmez, olayın en önemli boyutunu irdelemek anlamına gelir.

Verilere göre Türkiye’de 15-17 yaş grubu çocukların yüzde 19.6’sı, yani her 5 çocuktan 1’i çalışma hayatındadır. Binlerce çocuk, ‘çıraklık eğitimi’ adı altında uzun çalışma saatleri, düşük ücretler ve güvencesiz koşullarda çalışıyor. Çıraklar da dikkate alınarak yapılan hesaplamada, 15 yaş üstü çalışan çocukların sayısı 1 milyonu geçiyor. 2024 yılında çıraklarla birlikte çocuk işçi sayısı 1 milyon 312 bin 344 civarındadır. Türkiye’de ciddi maddi yoksunluk içinde olan çocukların oranı yüzde 33.3’tür. Yani neredeyse her 10 çocuktan 3’ü yoksul!

İstanbul Planlama Ajansı (İPA) verilerine göre, Türkiye'de her 3 öğrenciden 1'i okula gitmeden önce hiç kahvaltı yapmıyor; öğrencilerin yüzde 60'ı haftada en az 1 gün kahvaltı yapmıyor ve yüzde 19,2'si parasızlık nedeniyle haftada en az bir gün aç kalıyor. Ayrıca, çocukların yüzde 2'si okuldan sonra hiç akşam yemeği yiyemiyor ve yüzde 1,9'u ekonomik sebeplerle her gün aç kalıyor.

Narin dahil tüm çocukların katledilmesindeki en büyük sorumluluk ülkeyi yöneten siyaset kurumunun omuzlarındadır. Çocuklarını koruyamayan, kollayamayan, refahını sağlayamayan devlet aygıtı onları feodal ailelerin, tarikat ve cemaatlerin ve çeşitli güç odaklarının insafına bırakıyor. Yani; Narin’in cinayetini irdeleyeceksek önce Türkiye’yi büyü(ye)meyen çocukların iklimi haline getiren siyasetten başlamamız gerekiyor…

 

 

 

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Savash Porgham
    Savash Porgham

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
    Buse Ayazma
    Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
    Mesut Balcan
    Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı