MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Bir barbarlık olarak çocuk ve kadın öldürme

Ana SayfaGenelBir barbarlık olarak çocuk ve kadın öldürme
Bir barbarlık olarak çocuk ve kadın öldürme
13 Eylül, 2024, Cuma 07:49
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Bilal Sambur
Bilal Sambur

Çocuklara ve kadınlara karşı işlenen cinayetler, içinde bulunulan kültürün medeni ve modern olmaktan ziyade barbar ve yozlaşmış   niteliklerinin baskın olduğunu göstermektedir. 

Sekiz yaşındaki Narin Güran, organize bir şekilde   en yakın akrabaları tarafından korkunç bir şekilde öldürüldü. Çocuklara karşı işlenen vahşetle ilk defa karşılaşmıyoruz. Her gün neredeyse çocukların ve kadınların öldürüldüğü bir coğrafyada ve kültürde yaşıyoruz. Çocuğa ve kadına karşı işlenen vahşetle sahici anlamda yüzleşilmediği gibi, çocukları ve kadınları koruyacak etkili bir hukuk ve toplumsal ilişkiler çerçevesi geliştiremiyoruz. Çocuklara ve kadınlara karşı işlenen cinayetler, içinde bulunulan kültürün medeni ve modern olmaktan ziyade barbar ve yozlaşmış   niteliklerinin baskın olduğunu göstermektedir.

Kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve cinayet oranları korkunç boyutlara ulaşmış durumdadır. Kadına ve çocuğa karşı şiddet, cinayet ve istismar vakaları artmasına rağmen, toplumda aynı ölçüde derin bir duyarlılığın ve farkındalığın oluşmadığını söyleyebiliriz.

Çocuklara ve kadınlara karşı işlenen vahşet, salt bir adli ve polisiye vaka düzeyine indirgenemez. Hayata, kadına, çocuğa, doğaya düşman, şiddeti her şeyin çözümü olarak gören, erkek kimliğini şiddet merkezli kurgulayan, devlet gücünün imkanlarından yararlandığı zaman kendini tanrısal güçlerle donanmış sanan, öldürmeyi ve şiddeti kendine hak olarak gören patolojik ve çürümüş bir kültürel ve sosyal yapı gerçeğiyle karşı karşıya bulunmaktayız. Narin’in öldürülmesi, sadece Narin’in öldürülmesi değildir. Çocuğa ve kadına yönelik şiddet, kaprisleri, zaafları, hırsları, cinsel sapkınlıkları, kirli ve karanlık ilişkileri yüzünden dolayı tek kişinin işlediği münferit bir vakaya indirgenemez. Kolektif bilinçaltı kirlenmiş, kanlanmış ve kararmış kültürel ve sosyal yapılar, kadını ve çocuğu hep kendilerine kurban olarak seçerler. Şiddet kültürleri ve toplumları, kadını ve çocuğu öldürerek kendi derinliklerinde sakladıkları karanlığı ve vahşeti örteceklerini sanırlar.

Kadın ve erkeği birbirine eşit görmeyen modern ve medeni olmayan bir devlet ve siyaset anlayışı ve yapısı, toplumu hep geçmişe ve geriliğe mahkum etmektedir. Kadını ve çocuğu medeniyetin, barışın, özgürlüğün ve hukukun merkezine koymayan bir devlet ve siyaset anlayışı, ataerkil, kabileci, feodal, cinsiyetçi ve ayrımcıdır. Kadına ve çocuğa karşı yapılan   her türlü şiddet politiktir. 

Ataerkil bedevi kültürlerin ve toplumların en önemli özelliklerinden birisi, suskunluğu ve susturmayı erdem haline getirmeleridir. Aile içinde ne olursa olsun, onlar hakkında konuşmamak, ailenin sırlarını açığa vurmamak, kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere herkesin en kutsal görevidir. Aile, evlilik, cinsellik, taciz, tecavüz, ensest, hayvanlara yönelik cinsel tecavüzler dahil, insanla ilgili her şey konuşulmalı, tartışılmalı ve sorgulanmalıdır. Sır tutma kültürü ve “kol kırılır, yen içinde kalır” anlayışı, bütün insan ilişkilerini çürütmektedir. Hiçbir şey, sır olarak kalmamalıdır, her şey söz olarak ifadeye, konuşmaya, tartışmaya ve eleştirmeye açılmalıdır. Sır yerine söz kültürüne ihtiyaç vardır. Bütün sırlara artık ihanet etmeliyiz. Kadınıyla, erkeğiyle, çocuğuyla, genciyle, insanca yaşamak için sözü değer haline getirmeliyiz.

Erkek merkezli kurgulanan topluluklarda ve kültürlerde, erkek kendini tanrı yerine koymaktadır. Ataerkil kültürde kendini tanrı gören erkek, kadının ve çocuğun bedeniyle ve hayatıyla kendisine ait malı olarak görmektedir. Ataerkil zihniyet, gerekli gördüğünde erkeğe, tanrı gibi kadının ve çocuğun hayatına son verme hakkını ve imtiyazını vermektedir. Erkek, adaleti, onuru, namusu, dini, ahlakı ve aileyi, hep kendi keyfi arzularına, hırslarına, şehvetine, gücüne ve servetine göre tanımlamakta, anlamakta ve savunmaktadır. Erkeği tanrılaştıran, onu onurun, namusun, hukukun ölçüsü haline getiren ataerkil cinsiyetçi kültür egemen olduğu sürece, kadınlar ve çocuklar güvende olmayacaklardır. 

Kadının en kutsal işi, annelik ve evlilik değildir. Vahşice öldürülen sekiz yaşındaki Narin’in tabutuna duvak konması, cenazesinde bile ona en uygun görülen rolün gelin olmak olduğunu göstermektedir. Tabuta konulan duvak, yapılan vahşeti, telli duvaklı gelin masalıyla gizlemeye çalışan ataerkil zihniyetin bir tezahürüdür. 

KADININ EN KUTSAL İŞİ ANNELİK DEĞİLDİR

Ataerkil kültür, ailenin kutsallığı masalıyla, kadın ve çocuk için bir cehennem yaratmaktadır. Hiçbir insani yapı kutsal olmadığı gibi, ailede kutsal değildir. Ailenin kutsallığı masalıyla   devletin, toplumun, dinin ve kültürün dayatmalarına kadınlar ve çocuklar maruz kalmaktadırlar. Kutsallık kılıfına büründürülen aile despotizmi yerine   kadının ve çocuğun vücudunun, kişiliğinin ve hayatının erkeğe ait olmadığı, aile üyeleri arasında alt-üst hiyerarşisi yerine eşitlikçi ilişkileri savunan modern ve medeni bir anlayışın geliştirilmesine ihtiyaç vardır.

Kadının en kutsal işi, annelik ve evlilik değildir. Vahşice öldürülen sekiz yaşındaki Narin’in tabutuna duvak konması, cenazesinde bile ona en uygun görülen rolün gelin olmak olduğunu göstermektedir. Tabuta konulan duvak, yapılan vahşeti, telli duvaklı gelin masalıyla gizlemeye çalışan ataerkil zihniyetin bir tezahürüdür. Çocuk ve kadın, bu dünyada kendilerini gerçekleştirmek, özgürce, eşitçe ve onurluca bir hayat yaşama hakkına sahiptirler. Çocuk ve kadının önceliği, annelik ve evlilik değildir. Çocuk ve kadının en önemli öncelikleri, eğitim, ekonomi ve eşitliktir.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Bilal Sambur
    Bilal Sambur

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
    Buse Ayazma
    Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
    Mesut Balcan
    Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı