MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Yeni Kürt açılımı

Ana SayfaSi̇yasetYeni Kürt açılımı
Yeni Kürt açılımı
08 Ocak, 2025, Çarşamba 07:40
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Armağan Öztürk
Armağan Öztürk

Suriye’deki son gelişmelerle birlikte iktidarın Kürt meselesine yönelik angajmanında ciddi bir değişiklik oldu. PYD’nin etkisiz hale getirilme sürecinde Öcalan kullanışlı bir aktöre dönüşmüş durumda. Bu nedenle Öcalan’ın yapacağı muhtemel açıklamanın zorunlu başlıklarından biri Suriye jeopolitiği olacak.

Bahçeli’nin Öcalan çıkışına Erdoğan başlangıçta mesafeliydi. Bahçeli somut konuşup hızlı bir şekilde çözüm istiyor; bu tavıra karşılık Erdoğan liderliği ise süreci genel temenni açıklamalarıyla soğutuyordu. Suriye’deki son gelişmelerle birlikte iktidarın Kürt meselesine yönelik angajmanında ciddi bir değişiklik oldu. PYD’nin etkisiz hale getirilme sürecinde Öcalan kullanışlı bir aktöre dönüşmüş durumda. Bu nedenle Öcalan’ın yapacağı muhtemel açıklamanın zorunlu başlıklarından biri Suriye jeopolitiği olacak. Türkiye’nin beklentisi PYD’nin yeni rejimle entegre olması ve silahlı unsurlarından Şam merkezli Suriye ordusunun inşa süreci bağlamında vazgeçmesidir.

Bugün başlatılan çözüm sürecinin bir öncekinden farklı ve benzer yönleri üzerinde de durmak gerekli. Geçmişin kötü hatıraları nedeniyle Kürt açılımı veya çözüm süreci gibi ifadeleri kullanmakta çekinceli davranıyor herkes. “Terörsüz Türkiye için devlet insiyatifi” iktidar çevrelerinin tercih ettiği bir kavramlaştırma. Tabii bu ifadenin çözülmeye çalışılan sorusunun çok yönlü ve çok katmanlı içeriği karşısında yetersiz kaldığı da açıkça ortada. Herkesin ortaklaşacağı bir isme karar vermenin sembolik bir anlamı olduğunu vurgulamak gerekli bu noktada. İsmi olmayan şeylerin kendisi de olmuyor çünkü.

Kürt sorunu gerçekten çözülür mü, bu olasılık siyasal sosyolojik açıdan mümkün mü sorusu ayrı bir zeminde tartışılmalı elbette. Ancak çözüme dair her adımda daha fazla sivil katılım elzem. 

ÇÖZÜME DAİR HER ADIMDA DAHA FAZLA SİVİL KATILIM ELZEM

Peki, yöntem ve içerik bakımlarından geçmişten farklı olarak ne yaşanıyor? Yasal Kürt partisinden heyetlerin Öcalan’ın söz ve düşüncelerini devlete aktarması bağlamında bir ortaklık var. Ancak bugünkü süreç fazlasıyla devletçi ve apolitik. Sivil toplum işin içinde yok. Kimse kamuoyunu ikna etmek için çaba sarf etmiyor. Ayrıca kamuoyu da yeterince bilgilendirilmiyor. İktidar çevrelerindeki hakim hava şu: Devlet bir karar alırsa -alıp almadığını tam olarak bilmiyoruz- millet de bu karara uyacaktır. Politikanın bu şekilde yapılmasının aynı zamanda apolitika olduğunu ve demokratik kültüre hiçbir şey kazandırmadığını söylemek gerekli. Kürt sorunu gerçekten çözülür mü, bu olasılık siyasal sosyolojik açıdan mümkün mü sorusu ayrı bir zeminde tartışılmalı elbette. Ancak çözüme dair her adımda daha fazla sivil katılım elzem. Peki, pratikte ne olacak? Newroz’a kadar görüşmelerin devam edeceği ve Newroz’da Öcalan’ın PKK’yı silah bırakmaya çağıracağı en muhtemel reel politik olasılık olarak önümüzde duruyor.

Sürecin üç önemli kırılma anı toplumsal tartışmanın seyrini belirleyecektir: Öncelikle Öcalan’ın huzur hakkından yararlanıp serbest kalıp kalmayacağı meselesi büyük gerilimleri beraberinde getirebilir. Öcalan’ın mevcut kanunlara göre şartlı salıvermeden yararlanması imkansız. Ama yasa değişirse elbette durum da değişir. Siyasi iktidar Öcalan’dan PKK’yı dağıtmasını bekliyor. İhtimal ki somut olarak böyle bir şey gerçekleşene kadar adım atılmayacak. Ama her halükarda Öcalan Türkiye Cumhuriyet Devletiyle 50 yıldır çatışan bir terör örgütünün hapisteki lideri. Onun serbest kalma ihtimalinin toplumda hoş karşılanmayacağını öngörmek için kahin olmaya gerek yok.

İkinci kırılma anı doğrudan doğruya PKK’yla ilgili. Öcalan bir çağrı yapsa dahi PKK çeşitli gerekçelerle bu sözü dinleyebilir. Ama her şey yolunda giderse PKK’nın nasıl ortadan kalkacağı ciddi bir sorun olarak önümüzde duruyor. Bu noktada da kanuni düzenleme gerek. Kürt hareketine yakın kesimler ve demokratik kamuoyunun bir kısmı genel af talep ediyor. Bu talep belki sorunu çözebilir. Ama başka sorunlar yaratacağı şimdiden belli. Mesela suçla itham edilen kişilerin yargılanıp ceza almadan affedilmesi mümkün mü? Bu arada genel af ileri sürülen bir talep. Devlet bu yolu doğru bulmuyorsa başka bir formüle ihtiyacımız olacak. AKP liderliğinin PKK’nın silah bırakma süreci için bir eylem planı hazırlaması şart. Biz de nelerin olup neyin olmayacağını hep beraber göreceğiz o noktada. Son olarak anayasaya değinmek gerekli. Başta CHP tabanı olmak üzere pek çok muhalif kesim tüm bu süreç ve adımların Erdoğan’ın adaylığı kapsamında anayasa değişiklikleriyle ilgili olduğunu düşünüyor. Yani siyasi iktidar DEM’in anayasa konusunda desteğini alabilmek için açılım kartını oynuyor. İddia bu yönde. 2025 anayasa yılı olacak ihtimal ki. Yeni açılım süreci yeni anayasaya bağlanır mı, bu noktada kestirim yapmak zor. Ama partiler arası çatışma ve pazarlık süreçlerinde yeni Kürt açılımının masada olma ihtimali yine de oldukça yüksek.

Sonuç olarak şöyle bir hatırlatma yapmak yerinde olabilir. Devlet aygıtı ve onu yöneten Cumhur ittifakı bileşenlerinin terör örgütünün tasfiyesi için adım atması çok değerli. Türkiye terör nedeniyle ciddi siyasal, sosyal ve ekonomik kayıplara uğradı. Terör riskinin en aza indiği yeni koşullar ülkeyi kendiliğinden bir şekilde demokratikleştirecektir. Ancak sürece itiraz gelmesi de normal. Pek çok kesim Öcalan’ın aktör olduğu bir süreci desteklemeyecektir. Dahası PKK bir terör örgütü. Öcalan da terörden ceza almış bir hükümlü. Her iki aktörün de söz ve eylemlerine güvenmek olanaksız. Tüm bu rezerv ve kaygılara karşı riskleri azaltan ve çözümü zamana yayılan bir sürecin Türk siyasetinde bütüncül bir yenilenmeye, hatta iyileşmeye yol açacağını öngörebiliriz.

  • Sağ muhalefet Sağ muhalefet
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
SuriyeAbdullah ÖcalanKürt MeselesiPYDÇözüm SüreciSivil Katılım

Yorum Yazın

Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Terör ancak demokratikleşme ile çözülür
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Şehirler nasıl atık depolarına dönüştü?
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Güzelden anlar mıyız gerçekten?
    M. Cem Özmen
    M. Cem Özmen Kimlik mi, kişilik mi?
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy Zamanı Ölçmek - Takvimin Doğuşu (2): Takvimin Bugünkü Hali
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Her türlü dışlamaya son veren bir rejim mümkün mü?
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Konuşma becerilerinin eğitime entegrasyonu: Oracy yaklaşımı ve Türkiye’deki durum
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Kendine dönen yol: Cüzzamlı bir dünyada sağlam bir ruh arayışı
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Yapay zeka ve kurumsal din
    Burcu Saltık
    Burcu Saltık Hukuk gözlüğünden Coldplay Kiss Cam
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar 102 Yıl Sonra İnönü’nün Lozan Günlükleri
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Demokrasi yıkıldığında ne olur?
    Rabia Karakaya Polat
    Rabia Karakaya Polat Trump ve Epstein Davası: Popülizm bumeranga dönüştüğünde
    Oğuz Demir
    Oğuz Demir 19 Mart olmasaydı TCMB ne yapardı?
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç İki kapının arasında kalan ülke
    Emir Berke Yaşar
    Emir Berke Yaşar Toksik maskülenite kırılmadan demokrasiye ulaşılamaz
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan TCMB’den sadık olana 40 satır olmayana kırk katır
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı TCMB 24 Temmuz kararı ne olacak?
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Laiklik ve milliyetçilik tartışmaları bağlamında Atatürkçülüğü yeniden inşa etme ihtiyacı
    Beril Esra Atahan
    Beril Esra Atahan Kırmızı bayraklar sessizce sallanırken
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı