MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Türkiye'nin makroekonomik görünümü

ANA SAYFAEKONOMİTürkiye'nin makroekonomik görünümü
Türkiye'nin makroekonomik görünümü

Siyasi belirsizlik, yüksek reel faizler ve "zombi" şirket sorununa dikkat çekilmektedir; yatırımcı güveninin halen kırılgan olduğunu belirtilmektedir.

14 Ağustos, 2025, Perşembe 02:45
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Erdem Bağcı
Erdem Bağcı

Türkiye ekonomisi 2025 itibarıyla enflasyonu düşürme ve finansal istikrarı yeniden sağlama çabasındadır. Ancak büyüme hedefleri daha mütevazı, yatırım ortamı halen kırılgan ve siyasi faktörler riskleri artırıyor. Yıl sonuna kadar enflasyonun daha da düşebilmesi için mali disiplin, para politikası ve yapısal reformların başarılı bir şekilde birlikte sürdürülmesi kritik önem taşımaktadır. Bu süreçte ihtiyaç duyulan 250-260 milyar dolarlık döviz pozisyonun sağlanması önemli olacaktır.

2025 itibarıyla Türkiye’nin makroekonomik görünümüne dair güncel veriler ışığında bir değerlendirme yapmak gerekirse;

Büyüme ve GSYH

2024 yılı büyüme yaklaşık %3,2 iken; 2025'in ilk çeyreğinde yıllık bazda büyüme %2,0 olarak ölçülmüştür.

Dünya Bankası ve IMF, 2025 büyüme tahminini %3,1 olarak öngörmektedir. BBVA Research'in tahmini daha iyimser; büyüme %3,5 olarak güncellenmiştir.

Reuters anketi ise, yıl geneli için büyümenin %2,8 civarında gerçekleşeceğini öngörmektedir.

Türkiye’nin ekonomik büyüme beklentisi ise %4,0 olduğu dikkate alınırsa, beklenen ekonomik büyümenin altında bir ekonomik büyüme sağlanacağı öngörülebilir.

Enflasyon ve Para Politikası

TÜFE enflasyonu Temmuz 2025 itibarıyla %33,5 seviyesinde seyretmektedir.

Yıl sonu enflasyon hedefi ise %19–29 aralığı iken; 2026’da %20’nin altına, 2027’de ise tek haneli seviyelere gerilemesi hedeflenmektedir.

Reuters anketi enflasyonu 2025 sonunda yaklaşık %30, 2026 sonunda %21 olarak tahmin edilmektedir. 

Piyasa katılımcıları temmuz 2025 anketine göre ise, 2025 yıl sonu enflasyon beklentisi: %29,66’a; 12 ay sonrası enflasyon beklentisi: %23,39’a; 24 ay sonrası (2 yıl sonrası) enflasyon beklentisi: %17,08 gerilemiştir. Beklenti dağılımına göre:  %50,21 olasılıkla enflasyon %22–24,99 aralığında, ve %18,34 olasılıkla %25–27,99 aralığında olacağı beklenmektedir.

Faiz Oranları ve Makro Politikalar

Temmuz 2025’te faiz %43’e 300 baz puan indirildi; bu indirim, piyasa aktörlerince, ilk faiz indirimi dalgası olarak değerlendirirken; Financial Times, Merkez Bankası, fiyat istikrarına ulaşıncaya dek sıkı para politikasını sürdüreceğini belirtmektedir. Bu durum, bir belirsizliğe işaret etmektedir, bu nedenle, TCMB’nin piyasa iletişimi konusunda daha etkin olması gerekir.

Yapısal Göstergeler ve Reformlar

OECD raporu, Türkiye'nin son on yılda OECD içinde en hızlı büyüyen ekonomilerden biri olduğunu, ancak yapısal zorlukların sürdüğünü vurgulamaktadır. Vergi sistemi ve sosyal yardım reformları önerilmektedir.

Dünya Bankası, enflasyonda istikrarlılık yakalandıkça büyüme, cari denge ve kamu finansmanı gibi alanlarda iyileşme beklemektedir. Fakirlik oranının 2025’te yaklaşık %4,9’a düşeceği tahmin edilmektedir. Siyasi belirsizlik, yüksek reel faizler ve "zombi" şirket sorununa dikkat çekilmektedir; yatırımcı güveninin halen kırılgan olduğunu belirtilmektedir.

Bütçe Verileri

12 aylık kümülatif bütçe açığı (Nis-May dahil): 2.285 milyar TL ( GSYH’nin %-4,90) olarak gerçekleşmiştir. 12 aylık faiz dışı denge: 653,4 milyar TL açık olarak gerçekleştiği dikkate alınırsa faiz yükünün bütçe üzerinde çok ciddi bir yük oluşturduğu gözlenmektedir. Orta Vadeli Program (OVP) 2025’de  bütçe açığı / GSYH  %3,1 olarak hedeflenmiştir. Bu hedefin yakalanması faizlerin ve dolayısıyla enflasyonun düşüşüne bağlıdır.

Cari İşlemler Dengesi

12 aylık kümülatif cari açık 12,6 milyar USD olarak gerçekleşmiştir. Yıl genelinde cari açığın GSYH’nin yaklaşık %1,2’si civarında seyredeceği tahmin edilmektedir. OVP 2025–2027 Tahminlerine göre, Cari işlemler dengesi: –28,6 milyar USD (2025), devamında –25,6 (2026) ve –22,6 (2027) olacak şekilde kademeli iyileşme planlanmaktadır. Cari açık / GSYH oranı: %-2,0 (2025), %-1,6 (2026), %-1,3 (2027) olacağı tahmin ediliyor.

Dış Borç (Brüt)

Mayıs 2025 itibarıyla, Kısa vadeli dış borç (vadesi 1 yıl veya daha az kalan borç) yaklaşık 170,3 milyar USD ve Vadesine 1 yıl veya daha az kalan toplam borç (kalan vadeye göre): 222,3 milyar USD olarak gerçekleşmiştir.

Mayıs 2025 itibariyle, Özel sektör toplam dış borç stoku: 190,4 milyar USD, bu rakam son beş yılın en yüksek seviyesindedir.

Döviz cinsine göre dağılım (uzun vadeli borçlar için): ABD Doları: %57.9, Euro: %33, Türk Lirası: %2,1 ve Diğer: %7,0.

Kısa vadeli dış borç servisi ve cari açık toplamına bakıldığında, Türkiye’nin önümüzdeki 1 yıl için ihtiyaç duyabileceği döviz 250–260 milyar USD aralığında görünüyor.

Değerlendirme

Türkiye ekonomisi 2025 itibarıyla enflasyonu düşürme ve finansal istikrarı yeniden sağlama çabasındadır. Ancak büyüme hedefleri daha mütevazı, yatırım ortamı halen kırılgan ve siyasi faktörler riskleri artırıyor. Yıl sonuna kadar enflasyonun daha da düşebilmesi için mali disiplin, para politikası ve yapısal reformların başarılı bir şekilde birlikte sürdürülmesi kritik önem taşımaktadır. Bu süreçte ihtiyaç duyulan 250-260 milyar dolarlık döviz pozisyonun sağlanması önemli olacaktır.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Sema Erder
    Sema Erder Dost/Düşman siyaseti ve yer değiştiren kimlikler
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Çerçioğlu'nun transferi ya da siyasetin 'sıfır'lanması
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı Türkiye'nin makroekonomik görünümü
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Zengezur kavşağı: İki lider, tek kader
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Teknoloji, pedagoji ve içeriğin kesişiminde ‘etkili öğretim’
    Ece Uğuz
    Ece Uğuz CHP ne yapıyor, ne yapmalı?
    Ali Arslan
    Ali Arslan Araştırma Üniversitesi yerine araştırma yapan akademisyen destek programına geçilmelidir
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Müzayede
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Yapay zeka, robotlar ve insanlık
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Yeni çözüm süreci komisyonuna dair
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Şakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye
    Seda Aktaş
    Seda Aktaş Kapitalizmin “Gaslighting” Stratejisi: Yapısal eşitsizliklerin görünmez kılınması
    Zeynep Gizem Özpınar
    Zeynep Gizem Özpınar Batı Trakya Türk Azınlık Okulları neden kapatılıyor?
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı