MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Seçimler geleceğe dair ne söylüyor?

ANA SAYFAGENELSeçimler geleceğe dair ne söylüyor?
Seçimler geleceğe dair ne söylüyor?
05 Nisan, 2024, Cuma 23:38
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Ali Bayramoğlu
Ali Bayramoğlu

Sandıktan çıkan iki sonucu açık: Ak Parti iniyor, CHP çıkıyor. İkisinin bir arada olması durumu daha anlamlı kılıyor. Zira böyle olmayabilir, AK Parti’nin düşüşü, muhalefette sağa sola dağılmış oylarla da gerçekleşebilir, iktidar partisi ülkede birinci parti olma konumunu koruyabilirdi.

31 Mart 2024 seçimleri değerlendirirken unutulmaması gereken husus varsa o da, seçmen bakımından genel seçim yerel seçim arasındaki anlam farkıdır.

Genel seçimler “ülke yönetimini ve geleceğini, kendimizi kime teslim ediyoruz” sorusunu içerir. Bu soru çerçevesinde tüm kök duygular, aidiyetler, kimlikler, milliyetçilikler seçmen davranışında daha çok rol alır ve belirleyici olur.Buna karşın, bir siyasi partinin has seçmenin varsa tepkisi ve yaptırımı, riski az yerel seçimlerde daha kolay ifade edilir. Ayrıca aday-şehir ilişkisi, adayın kim olduğu, yakın hizmet faktörü de önemli bir rol oynar, yerel seçimlerde.

Ancak bu ayrım bir yere kadar geçerlidir. Ülkede kuvvetli tepki veya siyaset talebi varsa, biliriz ki, her seçim aynı potaya girer. Nitekim Türkiye’de pek çok yerel seçim ülkedeki dip akıntıların oluşmakta olan toplumsal-siyasal dalgaların ipuçlarını taşımıştır. Örneğin 1994 Aralık yerel seçimleri Refah Partisi’ni, ülke çapında birinci parti kılmış, aynı siyasi parti benzer başarıyı 1995 Nisan genel seçimlerinde de elde etmiş, Türkiye’de kültürel kimliklerin öne çıktığı, ana toplumsal dalgayı oluşturduğu bir dönem başlamıştı.

2024 yerel seçimlerinin memleketin seyir defterinde nasıl bir yer tutacağını, toplumsal dalgaları nereye kadar, nasıl yansıttığı zaman gösterecek.Yine şimdiden böyle bir ihtimalin ipuçlarını aramak mümkün.Sandıktan çıkan iki sonucu açık: Ak Parti iniyor, CHP çıkıyor. İkisinin bir arada olması durumu daha anlamlı kılıyor. Zira böyle olmayabilir, AK Parti’nin düşüşü, muhalefette sağa sola dağılmış oylarla da gerçekleşebilir, iktidar partisi ülkede birinci parti olma konumunu koruyabilirdi.Söz konusu ipuçlarını “kaybeden” ve “kazanan” açısından değerlendirelim.

AK Parti’nin izlediği trend malum. 14 Mayıs 2023 genel seçimlerinde AK Parti ciddi gerileme yaşamış, 2018 genel seçimlerine oranla 7 puan gerilemişti. 2024 yerel seçimleri bu kayıp tablosunu iyice keskinleştirdi.

AK PARTİ’NİN GERİLEME TABLOSU İYİCE KESKİNLEŞTİ

AK Parti’nin izlediği trend malum. 14 Mayıs 2023 genel seçimlerinde AK Parti ciddi gerileme yaşamış, 2018 genel seçimlerine oranla 7 puan gerilemişti. Bu tabloyu cumhurbaşkanlığı seçimleri ve MHP’nin genel seçimdeki yüzde 10’luk başarısı gölgeledi. Zira cumhur ittifakı Erdoğan’la yürütme gücünü, MHP’nin katkısıyla mecliste çoğunluğu elinde tuttu. 2024 yerel seçimleri bu kayıp tablosunu iyice keskinleştirdi.

2019’dan 2024’e yerel seçimlerde AK Parti yüzde 10,22 puan geriledi. Yaz aylarında yapılan genel seçime oranla yüzde 3 kayıp daha yaşadı. Ayrıca iktidar partisinin güçlü olduğu yerlerde katılım düştü ve bu durum, ülke çapındaki katılım oranını da düşürdü.AK Parti’nin istikbali bakımından önemli göstergelerden birisi, Türkiye toplumsal dinamizm ve değişimin oluştuğu merkezlerde, metropol ve merkez ilçelerde seçimleri kaybetmiş olmasıdır. Ankara’da ezilmesi, İstanbul’da 9 puan gerilemesi, Üsküdar’ı kaybetmesi, Beyoğlu belediyesinin 30 yıl sonra elinden çıkması sadece birkaç örnek.

Hatem Ete’nin bu konudaki tespiti önemsemek, araştırmaların, gözlemlerin merkezine almak lazım. Bu tespit şöyle: “AK Parti’nin en önemli sorunu yeni sosyolojiyi kaybediyor olmasıdır. Büyük şehirleri ve merkez ilçeleri kaybetmesi AK Parti’nin geleceği tüketmeye başladığına dair işaret çanlarıdır. Türkiye’nin geleceğini etkileyecek ana dinamiklerin oluştuğu yerleri kaybedip, ilk endokrine ettiği yerlere ve Anadolu ve taşra çekilmesi anlamlıdır”.Ayrıca bu siyasi partinin hegemonik bir lider partisi haline gelmesi de önemli bir değerlendirme unsurudur.

Bugün bu siyasi parti, sadece toplumun önemli bir kesimi temsil ve tatmin etmekle tanımlanmaz. Gücünü koruması ve ayakta durması aynı zamanda, kuvvetli devlet adamı imajına sahip liderinin becerisi ve verdiği güvenle oluyor. Hatta, ikinci boyut zaman zaman birinci boyutun önüne geçiyor. 2023 Cumhurbaşkanlığı ve genel seçim sonuçları arasındaki fark, bu konuda bir göstergedir. Erdoğan, anayasaya göre ülke yönetiminde son 4 yılına girmiş bulunuyor. Ondan sonra ve onsuz AK Parti’nin ayakta kalıp kalamayacağı ciddi bir sorudur. Kaldı ki, seçimlere girme yolunu bulsa bile, bu kez karşısında kendisi gibi, şahıs ve karizma vurgusu güçlü bir aday bulacağına şüphe yok.

İpuçları bakımından Ak Parti’nin ahvali böyle…

Gelelim kazanana…

CHP, son genel seçimlerden buna yana oyunu yüzde 6 arttığı gibi, uzun yıllar sonra ilk kez, bir seçimden Türkiye’nin birinci siyasi partisi olarak çıktı. En önemlisi, AK Parti’nin kalelerini yıktı, Orta Anadolu’ya sarktı. Bu tablonun herhangi bir seçimin sınırlarını aşan birkaç anlamı var.

CHP, AK PARTİ’NİN KALELERİNİ YIKTI

CHP, son genel seçimlerden buna yana oyunu yüzde 6 arttığı gibi, uzun yıllar sonra ilk kez, bir seçimden Türkiye’nin birinci siyasi partisi olarak çıktı. Nüfusun yüzde 80-85’ni oluşturan yerlerde yerel yönetimleri, gayri safi milli hasılanın üretildiği yerleri ele geçirdi. En önemlisi, AK Parti’nin kalelerini yıktı, Orta Anadolu’ya sarktı.Bu tablonun herhangi bir seçimin sınırlarını aşan birkaç anlamı var.

Bunlardan ilki, seçmen davranışında kültürel düğümün gevşemesi, kültürel aidiyetleri aşan bireysel bir seçmen davranışının ortaya çıkması oldu. İkincisi ise CHP’nin temsil ettiği belediyeler ve seçmenler itibariyle farklı eğilimleri içinde barındıran bir kitle partisi görüntüsüne yıllar sonra tekrar yaklaşmasıdır.Bu durum, bir gidişata işaret eder mi? Süreklilik taşır mı?Ülkenin ve CHP’nin önündeki en önemli sorulardan birisi budur.

Özellikle kimi yerlerdeki seçim sonuçları ve ulaşılan oran muhtemelen CHP’lileri de şaşırtmış olmalıdır. Zira bu sonuçların böyle tecelli etmesinde asıl aktör CHP, asıl faktör CHP’nin siyasi dili değildir. Baş oyuncu, seçmenlerin kendi partilerinin adaylarına değil, iktidar değişimi istikametinde güçlü gördükleri partinin adayına yönelmiş olmalarıdır.  Yani bireysel seçmen davranışıdır. CHP seçmeni gitmemiş, farklı siyasi meşrepten seçmenler CHP’ye gelmiştir.Birkaç gün önce Karar Gazetesi’nde yazdığım gibi o zaman mesele şudur:“CHP, kendisine akan desteği kucaklayacak, ona uygun siyaset üretebilecek, siyaseti kimliklere ve pozisyon almaya endeksleyen takıntılarından uzaklaşıp merkeze yerleşebilecek midir?Türkiye’nin geleceği biraz da bu soruya verilecek yanıta bağlıdır.Kılıçdaroğlu’yla başlayan merkeze yürüme çabası, İmamoğlu gibi birden çok değer sistemini bünyesinde temsil eden adayların varlığı bu kapıyı açmışken, seçmenin bu partiye gelmesi, CHP ve Türkiye için önemli bir fırsattır…”

31 Mart 2024 Yerel seçimlerinin tarihteki yeni ve anlamını iki cephede yaşanması muhtemel gelişmelerin neler olacağı belirleyecek.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Ali Bayramoğlu
    Ali Bayramoğlu

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Yol haritasını kim belirleyecek?
    Fahri Bakırcı
    Fahri Bakırcı “Yeter söz milletindir” sloganı üzerine (1)
    Mehmet Akif Koç
    Mehmet Akif Koç Zengezur Koridoru ya da “Turan Yolu”ndan “Trump Yolu”na
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Tarikatlar ve İktidar
    Deniz Nas
    Deniz Nas Yeni Sol: Bireyin kimliğinin politiğe taşınması
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu De te fabula narratur!
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel Atı alan bir kez daha Üsküdar’ı geçer mi?
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal Ahlaki ve yapısal krizlerin aşındırdığı toplumsal güven
    Ekrem İmamoğlu
    Ekrem İmamoğlu Türkiye’de iç barış ve dış itibar nasıl sağlanır?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş İstanbul’da ilk rasathane nasıl kuruldu?
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Homo Criminalis: Suçun Kurduğu Düzen
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Sahte diploma, sahte insandır
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Jane Austen hayatımı mahvetti: Aşkın ve anlamın yolculuğu
    Emir Berke Yaşar
    Emir Berke Yaşar Hayat Hanım’ı yeniden okumak
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Yeni çözüm sürecinde Meclis’te ilk güçlü adım
    Ahmet Öztopkara
    Ahmet Öztopkara Arendt ve fikri mülkiyet: Yaratıcı eylemin sınırları
    Gönen Orhan
    Gönen Orhan Tüketiyorum, o halde VARIM!
    Bora Şahin
    Bora Şahin Makyajla yazılan manifesto
    Bilgehan Uçak
    Bilgehan Uçak Simi’den
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı