MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Rojava, Türkiye ve yeni demokrasi

ANA SAYFAGENELRojava, Türkiye ve yeni demokrasi
Rojava, Türkiye ve yeni demokrasi
20 Ağustos, 2024, Salı 06:45
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Erol Katırcıoğlu
Erol Katırcıoğlu

Bugün geldiğimiz yerde nereye evrileceği belli olmayan Türkiye siyaseti yeni bir bakış açısı arıyor. Bizim önerimiz ise bu yazıdaki muradımız. Yani Rojava’da denenen modele benzer katılımcı bir siyaseti tartışmaya başlamak. Bu konuda atılacak adımlar Türkiye’de “Kürt sorunu” gibi kimlik sorunlarının çözümüne olduğu kadar bütün dünyaya da yeni bir demokratik siyasetin mümkün olabileceği ilhamını verebilir.

Günümüzde ulus-devlet sınırları belki değişmiyor ama ulus-devlet içinde farklı kimliklerin ulus-devletten beklentileri değişiyor. Bunun nedeni ise “küreselleşme”nin ulus-devletin sınırlarını gevşetmesi ile ulus-devletin “değer” ve “norm” üreten özelliğinin zayıflaması.

Bir başka ifadeyle “küreselleşmenin” motoru olan devletler ve o devletlerdeki şirketler dünyasının ürettiği kozmopolit değerlerin etkileri ulus-devletin üretebildiklerinden daha etkili. O nedenle de zamanımızda ulus-devlet içinde farklı değerler ve o farklı değerlerle hareket eden farklı kimlikler gibi daha önce olmayan yeni bir durum var.

Bu durum her şeyden önce ulus-devlet yapıları içinde yaşayan ve farklı talepleri olan insanların nasıl yönetileceği gibi bir sorunu da gündeme getiriyor. Sıkıntının en önemli yansıması “temsili demokrasi” üzerinde oluyor bence. Bu denli kendi içinde farklılaşmış bir toplumu sadece seçimle oluşan “temsilcileri” aracılığı ile yönetmek giderek zorlaşıyor. Bugünün dünyasında ulus-devletlerde görülen ve yaygınlaşma eğilimi giderek artan çatışma olayları da bence bu nedenle.

Çünkü bu süreç sadece ekonomik olarak değil aynı zamanda kültürel olarak da ulus-devletler içinde bir tür kutuplaşmaya neden oluyor. Kendini ulus-devletin sahibi olarak gören kimlik/ler ile göçlerle gelenler arasında bir kutuplaşmaya. Yani bir ucu “milliyetçilik” diğer ucu ise “demokrasi” talebi olan yeni ve özünde çatışmacı olan siyasi bir iklim oluşuyor.

Suriye’de bir bölge var ki bu yeni siyasi iklime bir yanıt oluşturmaya çalışıyor: Rojava! Bu “özerk” bölgede yaşayan Kürt, Arap, Türkmen, Ezidi, Süryani, Çerkes gibi birçok farklı kimlikten insan yeni bir demokrasi denemesi yapmakta. Bu yeni demokrasinin özü halkın toplumsal karar süreçlerine ve yönetimine doğrudan katılması.

ROJAVA’DA YENİ BİR DEMOKRASİ DENEMESİ

Kuruluşunda çok-kimlikli, çok-inançlı heterojen toplumsal bir yapıya sahip olan ülkelerde bu siyasi iklim başından beri var olsa da küreselleşmeyle hızı arttı. Ortadoğu’da “Arap Baharı”yla başlayan bu siyasi iklim giderek çevre ülkelere doğru yaygınlaştı. Suriye de, Libya’da, Mısır’da ve Türkiye’de olan siyasi gerginliklerin ardında bence böyle bir süreç var.

Bu arada Suriye’de bir bölge var ki bu yeni siyasi iklime bir yanıt oluşturmaya çalışıyor: Rojava! Bu “özerk” bölgede yaşayan Kürt, Arap, Türkmen, Ezidi, Süryani, Çerkes gibi birçok farklı kimlikten insan yeni bir demokrasi denemesi yapmakta. Bu yeni demokrasinin özü halkın toplumsal karar süreçlerine ve yönetimine doğrudan katılması. Halkın yöneticilerini seçmesi, onları denetlemesi ve gerekli görürse de onları değiştirebilmesi.

Doğrusu yukarıda yapmaya çalıştığım analizin vardığı yer işte böyle bir yeni demokrasi denemesine olan ihtiyaç. “Temsili demokrasi” yerine “katılımcı yeni bir demokrasi” arayışı. Bu bir arayış kuşkusuz. Ama Rojava’da hayata geçirilmeye çalışılan böyle bir arayışın ortaya koyacağı başarı ya da başarısızlıklar insanlığın önündeki siyasi arayışlara da yön verecektir. Buradaki en önemli sorun böyle bir arayışı yapmak kararlılığında olan insanların sahip oldukları “zihniyet dünyası”. Çünkü böyle bir yeni demokrasi arayışı, bu arayışa konu olan insanların zihniyet dünyalarının da “demokrat” olmasını gerektiriyor. Rojava bu bakımdan çok önemli.

Ama aslında potansiyel olarak böyle bir arayışın zemini bizde de var. Türkiye kuruluştan beri çok-kimlikli ve çok-inançlı bir toplumsal yapıya sahip. Her ne kadar kurucu babalar “Türklük” ve “Sünnilik” üzerinden bir ortak payda üreterek Cumhuriyeti kurmuşlarsa da bu kimlikler o ortak paydanın oluşmasını sağlamamış. O nedenle de Türkiye siyasi atmosferi, kendilerinin ülkenin sahibi olduğuna inanan “Laikler”le, “İslamcı siyasetçiler” arasında bir gerginliği üretirken bir başka gerilim hattı da Kürtler+Aleviler+sol gruplar ile bu kimlikler arasında oluşmuş durumda.

Rojava’yı yok etmeye çalışmaktansa ona bir şans vermek yalnızca Türkiye’nin değil aynı zamanda Suriye’nin de çıkarınadır. Bunun insanlığın yararına olduğu da bir başka gerçek.

ROJAVA’YA ŞANS VERMEK TÜRKİYE VE SURİYE’NİN DE ÇIKARINA

Türkiye toplumu bu gerginliklerle 20-30 yıldır baş edemedi. Darbeler darbe girişimleri oldu vs. Ne bundan önce “laik” yönetimler ve ne de “20 yıllık” “Siyasal İslam” Türkiye’nin potansiyellerini ortaya koyacak yeni bir siyasi iklim yaratamadı.

Bugün geldiğimiz yerde nereye evrileceği belli olmayan Türkiye siyaseti yeni bir bakış açısı arıyor. En azından arayanlar var. Bizim önerimiz ise bu yazıdaki muradımız. Yani Rojava’da denenen modele benzer katılımcı bir siyaseti tartışmaya başlamak. Bu konuda atılacak adımlar Türkiye’de “Kürt sorunu” gibi kimlik sorunlarının çözümüne olduğu kadar bütün dünyaya da yeni bir demokratik siyasetin mümkün olabileceği ilhamını verebilir. Çünkü bizim olduğu kadar Batı ulus-devletlerin de böyle bir ilhama çok ihtiyaçları var.

Rojava’yı yok etmeye çalışmaktansa ona bir şans vermek yalnızca Türkiye’nin değil aynı zamanda Suriye’nin de çıkarınadır. Bunun insanlığın yararına olduğu da bir başka gerçek.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Cengiz Kapmaz
    Cengiz Kapmaz Rojava süreci bozar mı?
    Hasan Bülent Kahraman
    Hasan Bülent Kahraman Sol dönüşüm ve kültür
    Akın Özçer
    Akın Özçer Seyfettin Çilesiz’in çilesi
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş İhale kanununun iki, üç maddesi Türkiye’yi bitirdi
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık 17 Ağustos’tan alınması gereken hisse
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Program tıkır tıkır Maşallah!
    Mustafa Ergen
    Mustafa Ergen Büyük Dil Modellerinin Ateşi Çıkarsa
    Fahri Bakırcı
    Fahri Bakırcı “Yeter söz milletindir” sloganı üzerine (2)
    Murat Paker
    Murat Paker Psikoterapi nedir?
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel Kamuoyu desteğinin süresi var mıdır?
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy İnan Güney ya da nöbetleşe mağduriyet
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Dezenflasyon masalı, yoksulluk gerçeği
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Sistemin enkazı altında kalan hafızayı kurtarmak
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal Siyasette etik omurga
    Deniz Nas
    Deniz Nas Machiavelli'ye göre bir ‘Prens’ hangi özelliklere sahip olmalıdır?
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Üniversite bina değildir, üniversite hümanizimdir!
    Herkül Millas
    Herkül Millas Batı ile Doğu’nun farkları
    Gülşah Eker
    Gülşah Eker Şehirleri dinlemek: Yerel karar alma süreçlerinde veri neden önemli?
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Alaska satranç tahtası
    Bilgehan Uçak
    Bilgehan Uçak Simi’nin plajları
    Aydan Bakan
    Aydan Bakan Sevgili küçüğüm
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Ne kadar iyi olabilirsin ki!
    Beril Esra Atahan
    Beril Esra Atahan Hiçbir yer evin değilse, her yer evin oluyor
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Yargının siyaset kıskacı ve Yeni Çözüm Süreci dengeleri
    Yavuz Saltık
    Yavuz Saltık Kültür ve sanat yoksunluğu: Görünmeyen uçurum
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Görünüşün gücü ve hakikatin çürüme ile imtihanı
    Ahmet Ziya Gökalp
    Ahmet Ziya Gökalp Gerçek, Anlatının Gölgesinde Kayboluyor
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Finans Alla Turca
    Fatih Öztürk
    Fatih Öztürk Türkiye Cumhuriyeti Demokrasisi’ni kurtarmak (3): Temsilcilerin azli
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı