MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi

Ana SayfaKültür SanatPenelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi

Homeros’un Odysseia destanında Penelope, kocası Odysseus’un Troya Savaşı’ndan dönmesini yirmi yıl boyunca bekleyen sadık eş olarak tanıtılır. Ancak Penelope’nin eylemi sadece bir bekleyiş değildir.

14 Haziran, 2025, Cumartesi 06:10
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Bahar Akpınar
Bahar Akpınar

Bugünün Penelope’leri bir ilişkiyi, bir projeyi, bir çocuğu, bir ayrılığı, bir hastalığı, huysuzlukları, bir hayal kırıklığını ya da koca bir yalnızlığı ilmek ilmek örmeye devam ediyorlar. Tıpkı mitolojik ataları gibi, oyalandıkça direniyorlar. Zamanı geciktirerek, baştan örerek ya da hiç beklenmedik bir anda ipliği kopararak kendi hikâyelerini yeniden kuruyorlar.

Homeros’un Odysseia destanında Penelope, kocası Odysseus’un Troya Savaşı’ndan dönmesini yirmi yıl boyunca bekleyen sadık eş olarak tanıtılır. Ancak Penelope’nin eylemi sadece bir bekleyiş değildir. Bu süreç içinde o, zamanın akışına müdahale eden bir strateji geliştirir: Kayınpederi Laertes için dokuduğunu söylediği kefeni gündüz örer, gece ise gizlice sökerek işi tamamlamaz.

Oyalanma gibi görünen bu eylem, Penelope’nin evlenmeye zorlandığı erkeklere karşı geliştirdiği pasif bir direniş biçimidir. Geceleri sessizce yaptığı bu sökme eylemi, aslında zaman kazanmanın, belleği korumanın ve özne olmanın yollarından biridir. Penelope’nin hikâyesi yalnızca bir kadının sadakati değil; zekâsı, hafızası ve sessiz direnişiyle birlikte okunmalıdır. Dahası, bu yolda hiç de yalnız değildir.

Dünya Edebiyatında Penelope’nin İzleri

Penelope’nin zamana karşı geliştirdiği bu sessiz strateji, yalnızca mitolojik bir hafıza değil, dünya edebiyatında da yankı bulan kalıcı bir arketipe dönüşür. Kadın karakterlerin çoğu, tarih boyunca benzer bir düğümle karşı karşıya kalır: Kadın beklemeli mi, unutmalı mı, yoksa kendi zamanını mı yaratmalı?

Modernist anlatılarda bu düğüm bilinç akışına dönüşür. Ulysses’te James Joyce, Molly Bloom’un geceye yayılan iç monoloğu aracılığıyla yalnızca eşini değil, kendi arzularını ve yaşanmamış ihtimalleri sorgular. Dostoyevski’nin Beyaz Geceler’inde hayal ve gerçek arasında sıkışmış Nastenka, sadakatiyle değil, bu sadakatin zamanla bulanıklaşmasıyla tanımlanır. Gustave Flaubert’in Madame Bovary’si, Penelope’nin örgüsünü sabırla sürdürmek yerine onu parçalayarak kaçmaya çalışır. Ancak bu kopuş onu kendi varoluşundan da uzaklaştırır. Henrik Ibsen’in Bir Bebek Evi oyununda Nora Helmer, ev içi dünyayı terk ederken Penelope’nin yıllarca örüp söktüğü ipliğe artık ihtiyaç duymadığını ilan eder. Zamanı kendine ait kılmanın yolu, evi terk edip kapıyı çarpmaktan geçer. Shakespeare’in Othello oyunundaki Desdemona ise Penelope’ye en yakın figürlerden biridir. Sarsılmaz sadakatiyle, sabrıyla ve sesi bastırıldıkça derinleşen suskunluğuyla öne çıkar. Ama onun örgüsü tamamlanmadan trajediye dönüşür; sökme fırsatı bile bulamadan susturulur.

Bütün bu kadın karakterler bir şekilde Penelope’nin izini sürerler. Kimi onun gibi ilmek ilmek direnir, kimi ipliği koparır, kimi ise düğümün içinden kendi hikâyesini bulmaya çalışır.

Kadın ve Oyalanma: Zamanı Sürüncemede Bırakmak ya da Kendi Ritimlerini Kurmak

Penelope’nin gündüz örüp gece söktüğü örgü, yalnızca bir hile değil; zamanla kurulan derin bir ilişkinin göstergesidir. Oyalanma, burada edilgen bir eylem gibi görünse de bilinçli bir stratejiye, sessiz ama etkili bir zaman yönetimine dönüşür.

Dünyanın hemen her yerinde pek çok kadın, beklemeye zorlandığı yerde beklemekle yetinmez; zamanı askıya alır. Onu durdurur, deforme eder, yeniden şekillendirir. Bu da çoğu zaman “oyalanmak” olarak küçümsenir. Oysa Penelope örneğinde olduğu gibi, oyalama kimi zaman kimsenin gözünü dikmediği bir direnme biçimidir. Hayatta kalmanın, seçim yapmanın ve özne olmanın yolu, zamanı yeniden kurmaktan geçer.

Kadınlar tarih boyunca toplumun onlara biçtiği rolleri yerine getirirken bir yandan da bu rollerle çatışır; kendilerine çıkış yolları ararlar. Beklerken diker, söktükçe düşünür, oyalandıkça hatırlar. Örgü burada sadece bir el işi değil, aynı zamanda bir düşünme biçimidir. Hafızanın ilmek ilmek kurulduğu bir alan. Her ilmek bir bellek izi, sökülen her parça geçmişten bir kopma, her bekleyiş zamanın yeniden yazımıdır.

Bu bağlamda oyalanmak, kadının zamanla kurduğu yaratıcı ve dirençli ilişkiyi gösterir. Zamanı bükerek, geciktirerek, geceleri sökerek kendine ait yeni bir zaman yaratabilir. Penelope’nin yaptığı tam da budur: dış dünyanın baskısını, iç dünyanın ritmine çevirir.

Bugünün Penelope’leri: Beklemekle Direnmek Arasında

Günümüz dünyasında kadınların zamanı hâlâ kendilerine ait değil. Modern çağın talipleri artık saraylarda değil; iş yerlerinde, sosyal medyada, ev içi rollerde, bakım emeğinde, sessiz onaylarda kendini gösteriyor. Kadınlar görünmez bir saatle yarışırken yalnızca sabretmek zorunda kalmaz, aynı zamanda üretmeye, yetişmeye, dengelemeye, yetmeye çalışır. Tüm bu yükün içinde oyalanmak hâlâ küçümsenir; oysa çoğu zaman bunun bir tür ayakta kalma biçimi olduğunun farkına varmak gerekir.

Bugünün Penelope’leri bir ilişkiyi, bir projeyi, bir çocuğu, bir ayrılığı, bir hastalığı, huysuzlukları, bir hayal kırıklığını ya da koca bir yalnızlığı ilmek ilmek örmeye devam ediyorlar. Tıpkı mitolojik ataları gibi, oyalandıkça direniyorlar. Zamanı geciktirerek, baştan örerek ya da hiç beklenmedik bir anda ipliği kopararak kendi hikâyelerini yeniden kuruyorlar.

Penelope’nin düğümünde kaybolmuş gibi görünen her kadın, aslında kendi zamanını yeniden kuruyor olabilir. Zira hayatın bir noktasında her kadın, başkalarına göstermesi beklenen sadakati kendine gösterecek güce erişir.

  • Geleceğin Eskileri Geleceğin Eskileri
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
HomerosOdysseiaPenelopeTroya Savaşı

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Bahar Akpınar
Bahar Akpınar

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Murat Aksoy
Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
Burak Can Çelik
Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
Tunay Şendal
Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
Mehmet Hasgüler
Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
Gülseren Aydın
Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
Ali Kılıç
Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
Hakan Şahin
Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
Bahar Akpınar
Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
Buse Ayazma
Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
Betül Özdemir Güran
Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
Mesut Balcan
Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
tanpınar haber altı
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı