Özgür Özel, Büyük Gençlik Yürüyüşü'ne katıldı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Ankara'da Büyük Gençlik Yürüyüşü'ne katıldı. Yürüyüşün ardından gençlere hitap eden Özel, "Bir ülkedeki dört gençten üç tanesi ‘İmkânı bulursam yurt dışına giderim, dönmem’ diyorsa beka sorunu oradadır" dedi.Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla ‘Büyük Gençlik Yürüyüşü’ne katıldı.Özgür Özel, Ankara'da düzenlenen yürüyüşün ardından gençlere seslendi.Özel, "Bir ülkedeki dört gençten üç tanesi ‘İmkânı bulursam yurt dışına giderim, dönmem’ diyorsa beka sorunu oradadır" dedi.

Özgür Özel açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye Cumhuriyetinin ve partimizin kurucusu liderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün huzuruna son yapılan seçimlerin 1. parti olmanın gururuyla çıkıyoruz.Son yapılan seçimlerde gazinin partisi 47 aradan sonra 1.parti olmuştur. Burada başarının sırrını çok sayıda gazeteci yorumcu televizyoncu tartışıyor. Bana soruyorlar nasıl yaptınız diye. 1980 darbesi siyasi partilerin 1980 sendikaların örgütlenmenin bilhassa solun üzerinden talepleriyle geçti. O günden bugüne siyaset kalesinin başarı kapısını partimiz bir türlü aşamıyordu. Üzerinde 3 koca kilit vardı. Biz partimiz kongresinden değişim sloganıyla genç dinamik kadrolarla çok sayıda genç ve kadın arkadaşımızla birlikte yetkiyi aldıktan sonra oturduk önümüzdeki duruma baktık. Buradan bir kez daha hatırlatmak isterim ki CHP'nin PM'nin yaş ortalaması 43'tür. CHP'nin MYK'nın yaş ortalaması 46'dır. CHP'de MYK'da 18'i gölge kabinede bakan 1'isi cumhurbaşkanı yardımcısı, 18 genel başkan yardımcısı görevlidir. Sarayın yaptığı görevlendirmede 17 erkek bakan sadece 1 kadın bakan varken, o da çok önemlidir ama aileden sorumlu bakanken. Yani kadınlara mesaj sen ancak aileden çocuktan anlarsın, yaşlıya bakmaktan anlarsın, dışişleri, kültür sanat senin işin değil diyen anlayışa karşı CHP MYK'sında 18 bakanın 9'u kadın 9'u erkektir. İşte bu ekiple oturup tartıştık. Siyaset kalesinin başarı kapısı 50 yıldır kapalı, üzerinde kilitler asılı nasıl açarız dedik. Dedik ki o anahtarlar buralar da bir yerlerdedir. 100 yıl önce Gazi nasıl başardıysa ancak öyle başarabiliriz.

ÖZGÜR ÖZEL: “LİSTELERİMİZDE ÇOK SAYIDA KADINA YER VERDİK”

Döndük baktık ve bulduk 3 tane anahtar bırakmış Gazi Mustafa Kemal CHP'ye emanet. Birinci anahtar cumhuriyeti kurdu ve cumhuriyeti kurduğunda nasıl yaptı bu işi. Önce 3 kilidin 3’cüsünden bahsedeceğim. Cumhuriyetten önce bütün Avrupa bilimle fenle buluşlarla uğraşırken Osmanlı maalesef kuruluş ve yükselme döneminden farklı olarak dogmalarla hurafelerle uğraşıyordu. Matbaanın gelişi bile 200 yıl gecikmişti. Mustafa Kemal ilk önce bilim dedi fen dedi. Biz de bu seçimlerde ölçme ve değerlendirmeyi kullanarak en çağdaş bilişim yöntemlerini kullanarak aktif yerlere basan bir kampanya yaptık. İkinci kilide gelince Gazi Mustafa Kemal 100 yıl önce kadını sosyal hayata katmıştı. Avrupa'daki ülkelerden 40 yıl önce seçme seçilme hakkını vermişti. Biz de ikinci kilidi çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin kadınlarıyla aşabileceğimizi düşündük listelerimizde çok sayıda kadına yer verdik.

“CUMHURİYET GENÇLERE EMANET EDİLDİ”

1.kilidi nasıl aşacağız diye düşündük. Bu ülkeyi Mustafa Kemal Atatürk kurdu, dedi ki ‘Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.’  Bunu söylerken birisine güvenmesi lazım. Sen toprak olduktan sonra ilelebet bu cumhuriyet yaşayacaksa kime güveniyorsun? Kime emanet ediyorsun. Partinin genel başkanlarına emanet edebilirdi, etmedi. Askerdi, orduya bırakabilirdi. Genelkurmay başkanlarına bırakabilirdi yapmadı. Türkiye Cumhuriyeti'ni Gazi Mustafa Kemal gençlere emanet etti. İşte bu yüzden Türkiye Cumhuriyeti 105 yıl önce bugün başlayan ilk adımla önce kurtuluş mücadelesini, sonra kuruluş mücadelesini vermiş ve çok kısa sürede bütün sorunlarını teker teker aşarak şahlanışa başlamıştır. Bugün bir kez daha onun emanetine, onun güvendikleri gençler sahip çıkmaktadır. Onun için cumhuriyet dimdik ayaktadır. Size inanıyoruz. 31 Mart akşamı söyledim, herkes kafasına göre bir beka sorunu tarif ediyor. Bir ülkenin esas sorunu işgalin tehlikesi değildir. Çünkü bu ülke işgal edilmeye kalktığında kimin ne tavır koyduğunu biliyoruz. Bugün beka sorunu var diyenler çok övündüklerine baksınlar işgal kuvvetleri İstanbul'a gelince o işgal donanmasına kırmızı halıları sererken onları saraylarda ağırlarken, sıkışınca Yıldız Sarayından İngiliz zırhlısına kaçarken bizim peşinden gittiğimiz yanındaki yavere geldikleri gibi gidecekler diyordu.Gerçek beka sorunu şudur. Bir ülkedeki dört gençten üç tanesi, imkanı bulursam yurt dışına giderim, bir daha dönmem diyorsa işte beka sorunu oradadır. 31 Mart’ta teşekkür konuşmasında söyledim. Değerli arkadaşlar sadece bizler değil. Hangi görüşten olursa olsun gençler bir daha düşünmeye, bir seçim daha beklemeye, Türkiye’nin geleceğinden umudu kesmemeye karar verdiler. Bizim görevimiz seçimden kimsenin kaybetmeden çıktığını bilerek, asla zafer sarhoşluğuna kapılmadan, bu ülkenin ortak geleceği için, hep birlikte çalışarak, didinerek, arkadaşlarımızı ikna ederek, bir büyük mücadeleyi vermek zorundayız.

"İLK GENEL SEÇİMLERDEN SONRA YİNE GELECEĞİZ"

Buradan Gazi Mustafa Kemal’in ebedi istirahatgahından kendisine söz veriyoruz. Buraya bir kez daha geleceğiz. Gelecek genel seçimlerden Cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk genel seçimlerinden sonra buraya böyle geleceğiz. Bir daha geleceğiz, hep birlikte geleceğiz ve söz veriyoruz. Buraya partinizi iktidar yapmış olarak geleceğiz. Gençler bugün 47 yıl sonra Ata’nın huzurunda ilk kez birinci parti olarak geldik. Şimdi onun Samsun’a çıkışının 105’inci yılında, ona şöyle sesleniyoruz. Ata’m, sana söz biz buraya partini iktidar yapmış, ilkelerini iktidar yapmış, aydınlanma ateşini yeniden yakmış olarak bir kez daha gelecek seçimden sonra milyonlarla geleceğiz. Söz mü? Size inanıyorum. Gazi Mustafa Kemal gibi ben de sadece ve sadece sizlere güveniyorum. Şimdi hep beraber kurucumuzun, kurtarıcımızın huzuruna doğru yürüyüşe geçiyoruz. Bu yürüyüş iktidar olana kadar sürecek. Yoruluruz demeyin, çünkü o diyor ki dinlenmemek üzere yola çıkanlar asla yorulmazlar.  Hep beraber Ata’mızın huzuruna çıkıyoruz. Büyük iktidar yürüyüşünü sadece partimizin değil onu seven, ona inanan, onun izinden giden herkesin, Türkiye ittifakının, Türkiye Cumhuriyetinin gerçek iktidar yürüyüşünü hep birlikte başlatıyoruz. Yolumuz açık olsun, yolunuz açık olsun."