MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

İstanbul’un mitolojik izlerinden bir kesit – 2

Ana SayfaKentİstanbul’un mitolojik izlerinden bir kesit – 2
İstanbul’un mitolojik izlerinden bir kesit – 2

İstanbul’un mitolojik izlerinden bir kesit – 2

23 Şubat, 2024, Cuma 21:35
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Ayşe Övür
Ayşe Övür

İstanbul’u ve çevresini Antikçağ’ da bu kadar önemli kılan etkenlerin başında ise ticaret yollarının merkezinde yer alması gelir. Bilindiği gibi koloniler sayesinde MÖ 7 ve 5. yy arası Ege - Karadeniz hattı geniş bir hinterlanda sahip, çok önemli bir ticaret ağına sahipti.

Hristiyanlık öncesi İstanbul’a ait bilgilerimiz arkeolojik kaynaklar kadar Eskiçağ tarihi yazarlarının bıraktığı metinlerle de şekillenir. Günümüze ulaşan metinler içinde Byzantion şehir devletinde yaşamış Dionyzos isimli bir yazarın özel önemi vardır. Onun “Anaplous Bosphorou” isimli eseri İstanbul Boğazı boyunca yer alan tapınakları ve önemli yapıları işaret eder. Yine Sokrates, Herodotos, Strabon, Tacitus, Zozomenos, Zosimos, Malalas ve daha pek çok yazar Eskiçağ İstanbul’u hakkında günümüze ışık tutan bilgiler bırakmıştır. Mitolojik anlatıma bakarsak Delfi’deki ünlü Apollon tapınağının kahini şöyle söyler:

“O kente yerleşecek insanlara ne mutlu Trakya kıyısında, Pontos’un ağzındaki burnun yanında Balıkla geyiğin aynı yemden beslendiği yerde kent kurulmalı.”

Peki Delfi Apollon tapınağı kahininin işaret ettiği balıkla, geyiğin aynı yemden beslendiği yer neresiydi? Bu soruyu bir başka öyküsel anlatım cevaplıyor. Bugünkü İstanbul kentini kurmak üzere yola çıkan kolonistler önce Haliç’in içlerinde Semystra bölgesine yerleşmek isterler ve tanrılar için kurban kesmeye başlarlar. Onları gören bir karga kolonistlerin kestiği kurban etinden bir parçayı kapar ve bugünkü Sarayburnu’na taşır.  

Kolonistler Delfi rahibinin kehanetinin gerçekleştiğine inanarak kentlerini Haliç’in iç kısmında kurmaktan vazgeçerek Sarayburnu’nda yaşamaya karar verirler. Elbette bu söylencenin altında o dönemin toplumsal gerçekleri yer alıyor. Megaralı kolonistler Haliç’e geldikleri zaman burada yerli Trak kavimlerinin köy yerleşimlerinin olduğu tahmin ediliyor. Çünkü o dönemin Haliç’i hem yoğun balık kaynağına hem de geyik başta olmak üzere av hayvanı kaynağına sahipti. Yine bugün beton bina kümeleşmeleri nedeniyle çıplak gözle anlamak kolay olmasa da topografik olarak Haliç, sert rüzgarlara karşı oldukça korunaklıdır. Bu korunaklı olma hali insani yerleşimi de kolaylaştırır. Özellikle kışın sert rüzgarların hakim olduğu Boğaz kıyılarına göre Haliç’in iç kısımlarında iklim daha ılımandır. Bu nedenle yerli Trak kabilelerinin Haliç kıyılarında kendi yerleşimlerinin olduğu ve yeni gelen kolonistleri istemedikleri hatta aralarında çatışmaların dahi yaşanmış olabileceği düşünülür.

Muhtemelen olası çatışmalardan sonra iki grup arasında yapılan anlaşmaya göre yerli Traklar, kolonistlerin Boğaz rüzgarına açık ve tatlı su kaynakları kıt olan Sarayburnu civarında yaşamalarına izin verdi.

Muhtemelen olası çatışmalardan sonra iki grup arasında yapılan anlaşmaya göre yerli Traklar, kolonistlerin Boğaz rüzgarına açık ve tatlı su kaynakları kıt olan Sarayburnu civarında yaşamalarına izin verdi. Ayrıca yine mitolojik kaynaklara göre kolonistlerin lideri olarak kabul edilen ve ilk kurulan şehre adı verilen Kral Byzas bir Yunanlı adına sahip değildir. Byzas, Traklar’ın sık kullandığı bir isimdir ve Kırklareli’nin Vize ilçesi de adını Byzas adından alır. Bir görüşe göre Sarayburnu civarında Byzas adında bir Trak yöneticinin yerleşimi vardı ve kolonistleri kendileriyle birlikte yaşamaları için kabul etti. Mitolojik öyküler ise zamanla Byzas’ı bir Yunan/ Hellen lideri olarak kabul etmiş olabilir. Elbette bu sadece bir görüş. O yıllarda tam olarak ne olduğunu bilmek için mutlaka yazılı ve farklı görsel kaynaklara ihtiyaç vardır. Şunu da eklemek gerekir ki Megaralı kolonistlerin ilk kurdukları yerleşim Sarayburnu değildir. Kadıköy Khalkedon da bir Megara kolonisidir ve Sarayburnu’ndan daha önceye tarihlenir. 

Khalkedon bakır ve berilyum madenleriyle ünlüydü. Ayrıca tarım olanakları ve güçlü su kaynakları vardı. Yine o dönemde Astakos adını taşıyan bugünkü İzmit de bir Megara kolonisidir. Yine bugün Silivri adını taşıyan Selybria’da bir Megara kolonisidir. İstanbul’u ve çevresini Antikçağ’ da bu kadar önemli kılan etkenlerin başında ise ticaret yollarının merkezinde yer alması gelir. Bilindiği gibi koloniler sayesinde MÖ 7 ve 5. yy arası Ege – Karadeniz hattı geniş bir hinterlanda sahip, çok önemli bir ticaret ağına sahipti. Bu ticaret hattının ayrıntılarını bir sonraki yazıda okuyabilirsiniz.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
İstanbulAntikçağPontosDelfi ApollonSemystra

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Ayşe Övür
    Ayşe Övür

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Hasan Bülent Kahraman
    Hasan Bülent Kahraman 27 Mayıs 1960 Darbesine Yeni Bakışlar - 1
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Erdoğan’ın uğradığı en büyük hezimet
    Adnan Ekinci
    Adnan Ekinci Anayasa Günlüğü - İlk Gün
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık Ey CHP: Titre ve Kendine Dön
    Tuğba Muslu
    Tuğba Muslu Düşünmeyen nesiller projesi
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Beyaz Saray’da aşk başkadır!
    Osman Erden
    Osman Erden “Führer’e İtaat”
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı