MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Galileo Galilei Niçin Yargılandı?

ANA SAYFASİYASETGalileo Galilei Niçin Yargılandı?
Galileo Galilei Niçin Yargılandı?

Galilei’nin o gün açıkladığı güneş merkezli evren görüşünün bugün eriştiğimiz bilim düzeyi çerçevesinde hiçbir geçerliliğinin olmaması önemli değildir. Önemli olan onun gerçeği arama çabası, yerleşik bir yanlışa karşı çıkma yolunda düşünce ve görüşlerini açıklamış olması ve yerleşik düzenin onun düşüncelerini açıklamasına karşı gösterdiği yasaklayıcı, mahkûm edici tepkidir. 

08 Şubat, 2025, Cumartesi 09:28
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Mahfi Eğilmez
Mahfi Eğilmez
yazı içi reklam

İtalyan astronom, fizikçi, matematikçi ve filozof Galileo Galilei 1564 – 1642 yılları arasında yaşadı. Rahip olmak istediği halde babasını kıramadığından tıp okumak için girdiği Pisa Üniversitesinden matematik ve felsefe okuyarak mezun oldu. 1586’da yazdığı hidrostatik kitabıyla tanınmaya başladı. Matematikten güzel sanatlara, fizikten felsefeye kadar her alanla ilgilendi ve bu farklı alanlarda öğrendiklerinden sentezler çıkardı ve bilimin hemen her alanına katkı yapan makale ve kitaplar yazdı. Buluşları ve görüşleriyle Rönesans’ın temelini atan bilim insanları arasında en önde gelenler arasında kabul edilir.

Galilei, yeniçağın ve Rönesans döneminin insanıdır. Buna karşın tarihte geçişler öyle hemen sıcaktan soğuğa geçiş gibi aniden olmadığı için yaşadığı dönemde Avrupa’da hala ortaçağ etkileri ve kilisenin ciddi ağırlığı devam ediyordu. O dönemde Katolik kilisesi Aristoteles’in evren görüşüne yani dünyanın, evrenin merkezi olduğu görüşüne bağlılığını sürdürüyor, İncildeki açıklamaları da bu yönde yorumluyordu. Bu, yalnız kilisenin değil dönemin önde gelen çoğu bilim insanının da görüşüydü. Galileo Galilei, evrenin merkezinde dünyanın değil güneşin yer aldığını savundu. Bunu ondan önce Nicolaus Copernicus ve Tycho Brahe başta olmak üzere başka savunanlar çıkmış olsa da Galilei’nin anlattıkları çok daha yaygın ve büyük bir etki yarattı. Galilei’nin bu çok ses getiren yazıları İncil’de öngörüldüğü kabul edilen düzene ve dolayısıyla Tanrıya ve kiliseye karşı çıkma olarak yorumlandı. Galilei’nin güneş merkezli evren görüşünü açıkladığı yazıları Roma Engizisyon Mahkemesine verildi ve hakkında İncil’in, Katolik Kilisesinin görüşünden farklı biçimde yeniden yorumlanması ve bir anlamda Protestanlığın desteklenmesi suçlamasında bulunuldu.     

Papa, Galilei’yi engizisyondan kurtarmak için yeni bir makale yazmasını ve görüşlerini yumuşatmasını istedi. Galilei, kendisini destekleyen Papanın bu isteğine uyarak yeni bir makale yazdı. Ne var ki Galilei’nin bu yeni makalesi için bu kez de Papa’yı küçük düşürmeye çalıştığı yorumları yapıldı. Bunun üzerine Papa, Galilei’yi kaderine terk etti ve Galilei engizisyona çağırıldı. 

1633 yılında açıklanan engizisyon kararında düşüncelerinin İncil’e aykırı olduğu sonucuna varıldı ve bu suçu nedeniyle hapsedilmesine karar verildi. Hemen ertesinde hapis kararı, ev hapsine çevrildi ve Galilei yaşamının geri kalan bölümünü ev hapsinde geçirdi. Kararın bir başka önemli hükmüyle Galilei’nin yazdıklarının ve yazacaklarının yayınlanması yasaklandı.

Galilei davası, Giordano Bruno davası[i] ile birlikte bilim ve dini inancın en bilinen çatışmalarından birisi olarak kabul edilir. Galilei’nin görüşü aslında kendi yaşadığı döneme göre ilerici bir görüştü ama bugün için bir anlamı bulunmuyor. Bilim insanları orada durmadı, araştırmaya devam etti ve evrenin merkezi diye bir şey olmadığını ortaya koydular. Yaklaşık 14 milyar yıl önce büyük patlamayla (big bang) başlayan evrenin oluşumu devam ediyor. Son gözlemler yıldızların bizden giderek artan bir hızla uzaklaştığını gösteriyor. Buradan bakarsak dünya bize merkez gibi gelse de başka bir yıldızdan bakma şansımız olsaydı orası bize merkez gibi gelecekti. Bilgi arttıkça bilim gelişir, bilim geliştikçe eskiden doğruymuş gibi görünen görüşler de değişir. Bilim, gerçeği bulmak için uğraşır, bu çerçevede eskiden doğru sanılan bir bulgunun yerine daha doğru bir bulguya ulaşıldığında değişimi kabul eder. Önemli olan düşünebilme yetisi ve düşünceyi ifade edebilme özgürlüğünün varlığıdır.  

“Galileo Galilei modern doğa bilimlerinin babasıdır” diyor Albert Einstein. Buna karşın Galileo Galilei engizisyon mahkemesinde bilimsel çalışmaları ve bilime katkısı nedeniyle değil, yerleşik inanç ve kabullere karşı olan düşüncelerini açıkladığı için yargılandı. Aslında engizisyonun yargıladığı şey düşünce ve ifade özgürlüğüydü.

Galilei’nin o gün açıkladığı güneş merkezli evren görüşünün bugün eriştiğimiz bilim düzeyi çerçevesinde hiçbir geçerliliğinin olmaması önemli değildir. Önemli olan onun gerçeği arama çabası, yerleşik bir yanlışa karşı çıkma yolunda düşünce ve görüşlerini açıklamış olması ve yerleşik düzenin onun düşüncelerini açıklamasına karşı gösterdiği yasaklayıcı, mahkûm edici tepkidir. 

----

[i] https://www.mahfiegilmez.com/2022/06/gunes-ay-ve-gercekler-uzun-sure.html

----

Bu yazı, yazarın izniyle mahfiegilmez.com adresinden alınmıştır.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Mahfi Eğilmez
    Mahfi Eğilmez

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Terörist İsrail Türkiye’ye saldırabilir mi?
    Murat Paker
    Murat Paker CHP üzerinden narsisizm, haset ve politik liderlik
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Biz ne yaşıyoruz, biz ne yapıyoruz?
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Gösteri toplumu: Yaşamı geri alabilir miyiz?
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz CHP’nin direniş maratonu ve Türkiye’nin yol ayrımı
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Parti değiştiren başkan, başkanlığı da bırakmalıdır!
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy CHP yönetiminin hiç mi suçu yok?
    Hasan Çetin
    Hasan Çetin Bunsen Komite Raporu: David Koridoru ve Suriye’de Adem-i Merkeziyet
    Sema Erder
    Sema Erder Yolsuzluktan isyana: Devlet-Toplum ilişkilerinde meşruiyetin sorgulanması*
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Voleybol, basketbol, futbol, Ali Koç, liyakat, rekabet
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş 6-7 Eylül Sergisi’ne yapılan saldırı kendisini nasıl deşifre etti?
    Akın Özçer
    Akın Özçer Yanlışta ısrar
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık 12 Eylül’ü yenersek, geleceği kazanırız
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Beleş darının güvercini çok olur!
    Çağhan Uyar
    Çağhan Uyar Kemal Bey’e açık mektup
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı