MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

ChatGPT'nin ardındaki çirkin gerçek: Yapay zeka, dünyanın kaynaklarını tüketiyor

ANA SAYFAÇEVİRİChatGPT'nin ardındaki çirkin gerçek: Yapay zeka, dünyanın kaynaklarını tüketiyor
ChatGPT'nin ardındaki çirkin gerçek: Yapay zeka, dünyanın kaynaklarını tüketiyor

ChatGPT'nin ardındaki çirkin gerçek: Yapay zeka, dünyanın kaynaklarını tüketiyor

29 Haziran, 2024, Cumartesi 03:00
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Büyük teknoloji şirketleri, net sıfır hedefine ulaşmak için gayret gösterseler de devasa veri merkezlerinin işletilmesi, çevre için ağır bir maliyet oluşturuyor.
Yazar: Mariana Mazzucato    |     Çeviri: Mert Söyler  | Yazının orijinaline bu linkten ulaşabilirsiniz.
Teknoloji sektörünü düşündüğümüzde, aklımıza ilk gelenler muhtemelen telefonlarımızdaki uygulamalar veya internet tarayıcıları gibi aslında fiziksel bir şekilde var olan şeyler oluyordur. Fakat, tüm bu bilgileri depolamak için devasa bir fiziksel altyapı gerekiyor ve bu altyapıyı endüstri parklarında ve şehirlerin dışında konumlanmış veri merkezleri oluşturuyor. "Bulut" olarak adlandırılsa da bu altyapının işleyişi, ticari uçuşlardan daha fazla küresel sera gazı emisyonuna neden oluyor. Örneğin, 2018 yılında, viral şarkı Despacito'nun 5 milyarlık YouTube izlenmesi, ABD'de yıllık bazda 40 bin kadar konutu ısıtmak için gereken enerjiyle aynı miktardaenerjiyi tüketmiş durumda.Bu durum, teknoloji sektörünün çevresel açıdan yıkıcı olan tarafı. Akıllı sayaçlar ve verimli güneş panelleri gibi temiz teknolojiler sunarak karbon emisyonunda net sıfıra ulaşma çabalarına katkıda bulunsa da bu sektörün yarattığı çevresel karbon ayak izi son derece endişe verici. ChatGPT gibi büyük dil modelleri, bu alandaki en fazla enerji tüketen teknolojiler arasında yer alıyor.Araştırmalar, ChatGPT-3'ü eğiten makineleri soğutmak için Microsoft'un veri merkezlerinde yaklaşık 700 bin litre su kullanılmış olabileceğini ortaya koyuyor. Teknoloji sektörünün kendini yüceltme ve meşrulaştırma çabaları, vergiden kaçınmaktangizlilik ihlallerine ve dikkat sürelerimizi sömürmeye kadar uzanan karanlık yönlerini gölgede bırakıyor. Çevresel etki ise bu sektörün en önemli sorunlarından biri olmasına rağmen bu modelleri üreten şirketler, muhtemelen tepkilerden çekindikleri için, tükettikleri enerji miktarı konusunda olağandışı bir şekilde sessiz kalıyorlar.
Enerji kaynaklarının büyük bir kısmı teknoloji alanındaki çalışmalara aktarıldığında, konutlarda elektrik kullanımı gibi temel ihtiyaçlar için enerji sıkıntısı ortaya çıkabilir. Birleşik Krallık'tan gelen güncel veriler, ülkenin eski elektrik şebekesinin kapasitesinin yetersiz olduğunu ve uygun fiyatlı konut projelerini için engel teşkil ettiğini gösteriyor.

DİJİTAL ÇAĞIN KARANLIK YÜZÜ: YAPAY ZEKA VE ENERJİ TÜKETİMİ

Google'ın küresel veri merkezleri ve Meta'nın yeni süper bilgisayarı AI Research SuperCluster(RSC) için iddialı planları, teknoloji sektörünün ne kadar fazla enerji tükettiğini gözler önüne seriyor. Bu tesislerin faaliyete geçmesiyle enerji tüketiminde önemli bir artış olması bekleniyor. Dahası, bu şirketler fosil yakıtlara olan bağımlılıklarını azaltmayı hedeflerken, veri merkezlerini daha ucuz elektrik bulunan bölgelere, örneğin ABD'nin güneyine taşımayı tercih edebilirler. Bu durum, hali hazırda kuraklık yaşayan bölgelerde su tüketim sorunlarını daha da kötüleştirebilir. Teknoloji şirketlerinin, bu tür büyük yatırımlar yapmadan önce, genişleme planları için gerekli kaynak kullanımını şeffaf bir şekilde açıklamaları gerekir.Elektrikli otomobil sektöründeki pillerle özdeşleşmiş olan lityum ve kobalt gibi mineraller, veri merkezlerinde kullanılan piller için de kritik önem taşıyor. Bu minerallerin çıkartılması için çoğu zaman önemli miktarda su kullanılır ve bu durum da su kaynaklarının kirlenmesine ve su güvenliğinin tehdit edilmesine neden olur. Dahası, bu madencilik faaliyetleri, insan hakları ihlalleri ve kötü çalışma koşullarıyla da ilişkilendiriliyor. Fosil yakıtlara olan bağımlılığımızı azaltmak gibi bir iklim hedefini gerçekleştirirken, herkes için güvenli ve erişilebilir suya ulaşım gibi başka bir hedefi riske atabiliriz.Ayrıca, enerji kaynaklarının büyük bir kısmı teknoloji alanındaki çalışmalara aktarıldığında, konutlarda elektrik kullanımı gibi temel ihtiyaçlar için enerji sıkıntısı ortaya çıkabilir. Birleşik Krallık'tan gelen güncel veriler, ülkenin eski elektrik şebekesinin kapasitesinin yetersiz olduğunu ve uygun fiyatlı konut projelerini için engel teşkil ettiğini gösteriyor. Konutlar fosil yakıtlardan uzaklaşarak elektriğe daha fazla yöneldikçe, bu durum daha da kritik hâle gelecek ve ulusal elektrik şebekesini zorlayacaktır. Örneğin, Bicester'da 7 bin yeni ev inşa etme planları, elektrik şebekesinin kapasitesinin yetersizliği nedeniyle askıya alındı.
Politika yapıcılar, teknolojik ilerlemeyi ve çevresel sürdürülebilirliği yürütmeye çalışırken, madenciliğe daha az dayalı iş modellerini teşvik etmenin mücadelesi içerisindeler. Bu, günübirlik çözümlerle halledilebilecek bir konu değil. Kalıcı ve kapsamlı bir bakış açısıyla ele alınması gerekiyor.

ÇEVRESEL AÇIDAN SÜRDÜRÜLEBİLİR TEKNOLOJİK İNOVASYON

Şirketlerin, sadece hissedarlarına kâr sağlamanın ötesinde bir sorumluluk taşımasını beklediğimiz günümüzde, hükümetlerin fonladığı ve iş birliği yaptığı kuruluşları, eylemlerinin insanlar ve gezegen için somut kazanımlar sağlayıp sağlamayacağına göre değerlendirmesi gerekiyor. Diğer bir deyişle; politikaların, belirli sektörleri veya teknolojileri "kazanan" olarak seçmeye değil, istekli olan şirketleri doğru yönde ilerleme koşuluna bağlı bir şekilde seçmeye ve desteklemeye odaklanması gerekiyor. Çevresel uygulamaların ve etkilerin kamuya açıklanması, hükümet desteği için bir koşul hâline getirilerek daha fazla şeffaflık ve hesap verebilirlik sağlanabilir. Benzer önlemler, küresel mineral tedarik zincirlerinde kurumsal sorumluluğu artırarak insan haklarına daha fazla uyulmasını sağlayabilir.Politika yapıcılar, teknolojik ilerlemeyi ve çevresel sürdürülebilirliği yürütmeye çalışırken, madenciliğe daha az dayalı iş modellerini teşvik etmenin mücadelesi içerisindeler. Bu, günübirlik çözümlerle halledilebilecek bir konu değil. Kalıcı ve kapsamlı bir bakış açısıyla ele alınması gerekiyor. Bu bağlamda, hükümetlerin planlama ve uygulama kapasitelerini geliştirmeleri önem taşıyor. Bunu sağlamak için, eski usul, yukarıdan aşağıya dayatılan yöntemlerden vazgeçip, yerelden küresele tüm katmanları kapsayan esnek stratejiler benimsemek şart. Teknoloji sektörünün kritik çevresel etkilerini azaltmak için tek yol, bu bütüncül bakış açısını benimsemektir.Sonuç itibariyle, 1990'lardan beri şahit olduğumuz eşi benzeri görülmemiş inovasyon dalgasınarağmen, bu ilerlemelerin iklim krizi üzerinde yarattığı yıkıcı etkileri sürekli göz ardı ettik. İklim bilimcileri, küresel ısınmanın 1,5°C eşiğini aşma ihtimalini dile getirirken, artık bir sorunun çözümünün, başka bir sorunu daha da derinleştirmemesi için bugünün büyük problemlerine bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşmanın vakti geldi.
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Ekrem İmamoğlu
    Ekrem İmamoğlu Türkiye’de iç barış ve dış itibar nasıl sağlanır?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş İstanbul’da ilk rasathane nasıl kuruldu?
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Homo Criminalis: Suçun Kurduğu Düzen
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Sahte diploma, sahte insandır
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Jane Austen hayatımı mahvetti: Aşkın ve anlamın yolculuğu
    Emir Berke Yaşar
    Emir Berke Yaşar Hayat Hanım’ı yeniden okumak
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Yeni çözüm sürecinde Meclis’te ilk güçlü adım
    Ahmet Öztopkara
    Ahmet Öztopkara Arendt ve fikri mülkiyet: Yaratıcı eylemin sınırları
    Gönen Orhan
    Gönen Orhan Tüketiyorum, o halde VARIM!
    Bora Şahin
    Bora Şahin Makyajla yazılan manifesto
    Bilgehan Uçak
    Bilgehan Uçak Simi’den
    Yavuz Saltık
    Yavuz Saltık Diploma var, gelecek yok
    Mustafa Akın Özerdem
    Mustafa Akın Özerdem Otorite yerel demokrasiye karşı
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Silah teknolojisinden “Siyaset teknolojisine” geçiş: SİHA’sal Hareket
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı Türkiye'de 2025 yazı itibariyle dezenflasyon süreci ve uygulanması gereken politikalar
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Akdeniz’in yeni parametreleri: İstanbul Zirvesi ve çok katmanlı strateji
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Üniversite tercihi yaparken sadece bugünü değil, geleceği de düşünün
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı