Milli Eğitim Bakanlığı, 20 bin öğretmen ataması için Danıştay kararını beklerken; eğitim sendikalarının tepkisi devam ediyor.
Hürriyetçi Eğitim Sendikası Genel Başkanı Levent Kuruoğlu, “Sayın Tekin şimdi çıkmış, topu yargıya, daha doğrusu dava açanlara atmaya, onları sorumluymuş gibi göstermeye çalışıyor. Emin olun, bu gerekçelere hiç kimse inanmıyor. Tüm sorumluluk Sayın Yusuf Tekin’e aittir. Aylardır, atama diye yatıp kalkan binlerce gence yazık değil mi? Böyle bir rezalet şu ana kadar görülmüş değil” dedi. Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay da “Bir milyon atanamayan öğretmeni KPSS’ye sokup, bir de mülakatlarla yeni bir eleme sistemi getiremezsiniz. Ataması yapılması beklenen 20 bin öğretmen sayısı, sistemin dışına çıkan öğretmenler kadar bile değil” diye konuştu.
2024-2025 eğitim öğretim yılı 9 Eylül itibariyle başladı. Öğretmenlik Meslek Kanunu, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, okullarda ücretsiz bir öğün yemek talebi, artan okul masrafları yanı sıra 20 bin öğretmen atamasının henüz yapılmaması eğitim gündeminde yerini koruyor.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 20 bin öğretmen atamasına ilişkin yaptığı açıklamalarda Danıştay'ın kararına göre öğretmenlerin mülakat notlarının açıklanacağını ve atama süreçlerini başlatacaklarını ifade etti. Tekin, "Danıştay kararı beklenmezse farklı tablolar, farklı durumlar ortaya çıkabilir" dedi. Bakan Tekin, 20 bin öğretmen atamasına ilişkin süreçle ilgili bilgi verirken, öğretmen atamalarının KPSS puanının yüzde 50'si ve mülakat sonucunun yüzde 50'si alınarak yapılması yönünde yönetmelik değişikliği yaptıklarını hatırlattı.
Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş), Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) ve Hürriyetçi Eğitim Sendikası’nın genel başkanları, ataması yapılmayan öğretmenlerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
"Bu kaosun sebebi, iktidarın kendisidir"
Geçmişte yapılan mülakat sürecinin güvenilir olmadığının Bakan Tekin’in açıklamalarıyla birlikte kanıtlandığını söyleyen Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, "Bakan Tekin’in açıklamaları, mülakatlarla ilgili kişi kayırma olduğunun itirafı niteliğindeydi" dedi. Mülakatın tarafsızlık ilkesine gölge düşüren bir yöntem olduğunu söyleyen Özbay, şöyle konuştu: "Bir milyon atanamayan öğretmeni KPSS’ye sokup, bir de mülakatlarla yeni bir eleme sistemi getiremezsiniz. Ataması yapılması beklenen 20 bin öğretmen sayısı, sistemin dışına çıkan öğretmenler kadar bile değil. Okullar başladı, hâlâ atamalar yapılmadı. Kendilerine yeni bahaneler üretiyorlar. Temel amaçları eğitimi piyasalara açmak. Bu ayıp bir an önce son bulmalı. Bu kaosun sebebi iktidarın kendisidir."
"Mülakatların son derece anti-demokratik sonuçları olduğunu tüm toplum bilmektedir"
Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak ise sözlerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yerel seçim döneminde vaat olarak verilen mülakatların kaldırılacağı yönündeki açıklamalarını hatırlatarak başladı. Irmak, "Mülakatların son derece antidemokratik sonuçları olduğunu tüm toplum bilmektedir" dedi.
"Bakan KPSS'de en yüksek puanı alan 20 bin öğretmeni derhal atamalıdır"
"Mülakat, torpil demek, istediğim kişiyi alacağım, istemediğimi eleyeceğim demektir" diyen Irmak, öğretmen atamalarında mülakat yönteminin geride bıraktığı sonuçlardan ötürü kaldırılması gerektiğini söyledi. Irmak, sözlerini şöyle sürdürdü: "O nedenle mülakat, sebep olduğu tüm bu sonuçlardan ötürü kaldırılmalı ve uygulanmamalıdır. Şimdi Yusuf Tekin'in ‘Burada bu karara kadar beklemek durumundayız. Aksi durumda farklı tablolar, farklı durumlar ortaya çıkabilir’ sözünü nasıl okuyacağız? Elememiz gerekenleri eleyemeyiz, söz verdiklerimizi almayız, istediğimizi kadroyu oluşturamayız şeklinde mi? Aslında evet, tam da böyle. Sayın Bakan KPSS'de en yüksek puanı alan 20 bin öğretmeni derhal atamalıdır. Danıştay kararı beklenmemelidir. Öğretmenler öğrencilerine, öğrenciler de öğretmenlerine kavuşmak istiyorlar. Bu bir romantik kavuşma talebi değildir. Bir hakkın teslimi, kamusal eğitimin gereğidir."
"Tüm sıkıntıların sorumlusu Yusuf Tekin’dir"
Hürriyetçi Eğitim Sendikası Genel Başkanı Levent Kuruoğlu ise Milli Eğitim Bakanlığı’nın açıklanması gereken mülakat puanlarını açıklamayarak sürecin manipüle edilmesine zemin hazırladığını söyledi. Kuruoğlu, "İster mülakat sonuçlarından ister yargı kararından kaynaklı yaşanacak tüm sıkıntıların sorumlusu Sayın Yusuf Tekin’dir. Hiç kimse bu sorumluluktan kaçamaz" dedi.
"Mülakat kalksın diye tüm ülke neredeyse seferber oldu"
Öğretmen atamalarında mülakata karşı olduklarını hatırlatan Kuruoğlu, "Bu konuda söylemediğimiz söz kalmadı" dedi. "Sadece biz değil, mülakat kalksın diye tüm ülke neredeyse seferber oldu" diyen Kuruoğlu, şöyle konuştu: "Ülkenin Cumhurbaşkanı ‘kaldıracağız’ diyerek milyonların huzurunda söz verdi, ancak Sayın Yusuf Tekin bakan olunca tüm sözler unutuldu. Sayın Tekin canhıraş bir şekilde mülakatı savundu. Hadi mülakatı yaptınız, sonuçlarını niye hâlâ açıklayamadınız? Geçmişte eleştirdiğimiz, başarısız dediğimiz bakanlar döneminde dahi böyle bir skandal yaşanmadı. Sayın Tekin şimdi çıkmış, topu yargıya, daha doğrusu dava açanlara atmaya, onları sorumluymuş gibi göstermeye çalışıyor. Emin olun, bu gerekçelere hiç kimse inanmıyor. Tüm sorumluluk Sayın Yusuf Tekin’e aittir. Aylardır, atama diye yatıp kalkan binlerce gence yazık değil mi? Böyle bir rezalet şu ana kadar görülmüş değil. Sayın Tekin, bu işin altında gerçekte ne var? Mülakat sonuçlarını açıklamaktan sizi alıkoyan nedir? Açıkladığınız zaman kıyamet kopar endişesi mi yaşıyorsunuz? Bundan kaçış yok, er veya geç açıklayacaksınız. Size sadece yazıklar olsun diyoruz. Hürriyetçi Eğitim Sen olarak susmayacak, ne gerekiyorsa ortaya koymaktan geri durmayacağız."
Sera Kadıgil, öğretmenlik meslek kanunu hakkında konuştu 
Yorum Yazın