TCMB’nin 24 Temmuz’da 250 baz puanlık faiz indirimi yapması, enflasyonda gözlemlenen düşüş, pozitif reel faiz alanının korunması ve iç talepteki yavaşlamayla birlikte değerlendirildiğinde rasyonel bir adım olarak görülebilir. Ancak bu kararın piyasa güvenini sarsmaması ve enflasyon beklentilerinin bozulmaması için güçlü bir iletişimle desteklenmesi şarttır.
24 Temmuz 2025 Perşembe günü, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) saat 14:00’de faiz kararını açıklayacaktır.
Piyasa Beklentisi: Faiz İndirimi Bekleniyor…
Reuters anketine göre, 17 ekonomistin tamamı 250 baz puanlık bir indirim bekliyor; tahmin medyanı “43,50 %” düşürülmesidir.
AA Finans anketine göre, 21 ekonomist arasında 11 kişi 250 bp, 4 kişi 300 bp, 6 kişi 350 bp indirim beklentisi bildirirken, medyan yine 250 bp – yani %43,50 – olarak öne çıkmaktadır.
TCMB Piyasa Katılımcıları Anketine göre, faiz beklentisi %43,29; aracı kurum anketi de ağırlıklı olarak 43,3 % seviyesini işaret etmektedir.
Şu an %46 olan bir hafta vadeli repo faizinin %43,50 seviyesine düşürülmesi (250 bp indirim) genel beklenti haline gelmiştir.
Reuters anketi ve Morgan Stanley gibi kurumlar, yıl sonuna kadar faizlerin %36 seviyesine kadar aşamalı indirileceğine işaret etmektedir.
24 Temmuz’da, büyük olasılıkla 250 baz puanlık bir faiz indirimiyle, politika faizi %43,50’ye düşürülecek. Bu karar hem enflasyondaki düşüş trendini hem de piyasadaki iyileşme sinyallerini dikkate alan bir düzenleme olacaktır. Ayrıca, yılın kalanında kademeli indirimlerle faizin %36’ya dek gevşetilmesi de hedeflendiğini söyleyebiliriz.
Peki Faiz indirimi rasyonel mi?
TCMB’nin 24 Temmuz 2025’te faiz indirimi yapması rasyonel mi? sorusu, hem mevcut ekonomik veriler hem de orta vadeli hedefler çerçevesinde değerlendirildiğinde “koşullu olarak evet” cevabını alabilir. Ancak bu rasyonelliğin dayandığı bazı temel unsurlar ve dikkat edilmesi gereken riskler vardır:
Neden Rasyonel Görülebilir?
1. Enflasyonda Net Bir Gerileme Eğilimi Başladı
* Yıllık TÜFE, Haziran 2025 itibariyle %35 civarına geriledi (Mart’ta %68’di).
*Çekirdek enflasyon ve hizmet enflasyonunda da yavaşlama sinyalleri var.
* Bu durumda para politikasının gevşemesi enflasyon hedefiyle çelişmiyor gibi görünebilir.
2. Politika Faizi Reel Olarak Hâlâ Pozitif
* Beklenen enflasyon 12 ay sonrası için %25-27 bandında.
* Politika faizi %46 → %36 olsa bile reel faiz ( %10) oldukça yüksek kalıyor.
* Bu da yatırımcı güvenini zedelemeden indirim yapılabileceğini düşündürüyor.
3. İç Talep ve Büyüme Baskıları Azaldı
* Kredi büyümesi ciddi biçimde yavaşladı.
* Hanehalkı tüketimi yavaşlıyor.
* İhracat toparlanırken iç talebin dengelenmesi, faiz indirimiyle daha yumuşak bir geçiş sağlayabilir.
4. Uluslararası Koşullar Destekleyici
* FED faiz indirimlerine 2025 sonbaharında başlamayı planlıyor.
* Küresel risk iştahı artmış durumda.
* Türkiye CDS’i 250 bp altına inmiş durumda → dış finansman maliyeti düşüyor → faiz indirimi için alan açıyor.
Riski Olan Noktalar (Temkinli Olunmalı mı?)
1. Hizmet Enflasyonu Katı
* Gıda ve kira gibi kalemlerde fiyatlar hâlâ dirençli.
* Politika erken gevşerse, kalıcı enflasyon hedefini tehlikeye atabilir.
2. Döviz Kuru Dalgalanabilir
* Faiz indirimi, kurda yukarı yönlü baskı yaratabilir.
* Kur geçişkenliği Türkiye’de yüksek → kur artışı enflasyonu yeniden tetikleyebilir.
3. Enflasyon Beklentileri Henüz Tam Ankrajlanmadı
* Yılsonu enflasyon beklentisi hâlâ yüksek.
* İndirim, bu beklentilerin kontrol dışına çıkmasına neden olursa, fiyatlama davranışları bozulabilir.
Sonuç olarak, TCMB’nin 24 Temmuz’da 250 baz puanlık faiz indirimi yapması, enflasyonda gözlemlenen düşüş, pozitif reel faiz alanının korunması ve iç talepteki yavaşlamayla birlikte değerlendirildiğinde rasyonel bir adım olarak görülebilir. Ancak bu kararın piyasa güvenini sarsmaması ve enflasyon beklentilerinin bozulmaması için güçlü bir iletişimle desteklenmesi şarttır. Para politikasında gevşemenin sınırlı ve veriye bağlı süreceği vurgulanmalı; aksi halde kur şoku ve fiyatlama davranışlarında bozulma gibi riskler gündeme gelebilir. Bu nedenle, 250 bp'lik ölçülü bir indirim "kontrollü normalleşme" olarak okunmalı, daha agresif adımlardan kaçınılmalıdır.

Yorum Yazın