MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Silah bıraktırma devletin, demokratikleşme siyasetin işi

ANA SAYFASİYASETSilah bıraktırma devletin, demokratikleşme siyasetin işi
Silah bıraktırma devletin, demokratikleşme siyasetin işi

Komisyonun hazırlayacağı demokratikleşme temelli güçlü bir yol haritası, hem sürecin toplumsallaşmasına hem de barışın kalıcı hale gelmesine büyük katkı sunacaktır.

13 Ağustos, 2025, Çarşamba 00:30
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Murat Aksoy
Murat Aksoy
yazı içi reklam

Kamuoyuna yansımıyor olsa da PKK, 11 Temmuz sonrasında gruplar halinde tarafların gözetiminde silah bırakmaya devam ediyor. Bu açıdan süreç kapsamında devlet rolünü büyük ölçüde tamamlamıştır. Bundan sonra sorumluluk siyasettedir. Komisyonun hazırlayacağı demokratikleşme temelli güçlü bir yol haritası, hem sürecin toplumsallaşmasına hem de barışın kalıcı hale gelmesine büyük katkı sunacaktır.

Bir önceki yazıma gelen olumlu dönüşler kadar pek çok da soru geldi.

Gelen sorular daha çok komisyonun benim tanımladığım anlamda ikili işlevinden ikinci olan demokratikleşme konusunda inisiyatif ve gücünün en olacağı noktasına kilitleniyordu.

Yazımda şu soruya cevap aramıştım; komisyondan beklenen yol haritasını “devlet” mi yoksa “siyaset” yani komisyonun kendisi mi belirleyecek?

Komisyonun hazırlayacağı yol haritasından beklenen iki işlev var.

Bunlar; 

* Silah bırakan ve ülkeye dönmek isteyen örgüt üyelerinin hukuki durumları ve toplumsal entegrasyonlarının sağlanmasına ilişkin bir çalışma.

* Bu süreci kolaylaştıracak, hızlandıracak, demokratikleşme sürecine katkı sunacak yasal düzenlemelere ilişkin bir çalışma.

Bu iki işlev birini tamamlayan ama esas olarak siyasetin yani Meclis’in belirleyici olması gereken süreçler.

Sonuç olarak şunu kabul etmek durumundayız; bir dış tehdit olarak PKK’nın tehdit olmaktan çıkarılması “devletin” bir kararı. Ve bu süreçte iki ismin (Bahçeli-Öcalan) ideolojik ortaklığı bunu sağladı.

11 Temmuz’da 30 kişinin sembolik silah bırakmasını, gündeme pek gelmiyor olsa da tarafların bilgisi dahilinde Kuzey Irak’ta gruplar halinde devam ediyor.

Bu açıdan devlet, üstlendiği sorumluluğu büyük ölçüde yerine getirmiş oluyor.

Şimdi sıra siyasette.

Gelinen aşamada siyasetin bu anlamda komisyonun rolüne gelmeden önce şu tespiti hatırlamanın önemi var.

PKK, bir sonuçtur.

Türkiye’de Kürtlerin etnik kimliklerinin kamusal alanda tanınmamasının, anayasal eşitliğin sağlanmasının, siyasi temsilin önünün tıkanmasının, Diyarbakır Cezaevi uygulamaları, beyaz Toroslar, köy boşaltmalar, işkenceler… Tüm bu uygulamalar da PKK’nın bir “sonuç” olarak ortaya çıkmasına yol açan “nedenler”dir.

Bir terör örgütü olarak PKK, Kürt sorununu sadece Türkiye değil dünya gündemine de taşımış ve bu açıdan işlevinin tamamlamıştır.

Şimdi devlet, anti-demokratik uygulamaların sonucu olan PKK’ya silah bıraktırarak dış tehdit olmaktan çıkarıyor.

Bunu kalıcı hale getirecek, yeni PKK’ların ortaya çıkmasına engel olacak şey; PKK’yı ortaya çıkaran anti-demokratik uygulamaların sona ermesidir.

Bunun yolu da demokratikleşmeden geçmektedir.

O yüzden komisyon yani siyaset önemlidir.

Açıkçası bu konuda MHP lideri Bahçeli ile AKP lideri Erdoğan arasında sürecin nihai hedefi konusunda olmasa da süreçte izlenecek yol haritasında farklı yerlerde durdukları açıktır.

Bahçeli için sürecin başarısı, devletin bekası için zorunluluk iken, Erdoğan için bu hedefe ulaşırken iktidarını korumak da önceliklidir.

İşte temel ayrım bu noktada ortaya çıkmaktadır.

Çünkü sürecin nihayete ermesi bu aşamadan itibaren, ülkenin demokratikleşmesi ile doğrudan bağlantılıdır.

Bu konuda CHP başta olmak üzere muhalefetin pozisyonu çok nettir. Ve muhalefetin bu açıdan ortak keseni ülkenin demokratikleştirilmesidir.

Bu noktada en kritik rol Bahçeli dolayısıyla MHP’nin ki olacaktır.

MHP Grup Başkanvekili ve komisyon üyesi Feti Yıldız’ın aylardır verdiği tüm mesajlar, demokratikleşme eksenlidir.

En son Devlet Bahçeli’nin 19 Mart sürecine ilişkin iddianame başta olmak üzere talepleri demokratikleşme eksenlidir.

O yüzden komisyonda siyasetin güçlü biçimde irade ortaya koyması, CHP+DEM Parti’nin MHP’yle kuracakları “demokratikleşme” eksenli taleplerde ortaklaşmasına bağlı olacaktır.

Bize kez daha ifade edelim; kamuoyuna yansımıyor olsa da PKK, 11 Temmuz sonrasında gruplar halinde tarafların gözetiminde silah bırakmaya devam ediyor. Bu açıdan süreç kapsamında devlet rolünü büyük ölçüde tamamlamıştır.

Bundan sonra sorumluluk siyasettedir.

Komisyonun hazırlayacağı demokratikleşme temelli güçlü bir yol haritası, hem sürecin toplumsallaşmasına hem de barışın kalıcı hale gelmesine büyük katkı sunacaktır.

  • Yol haritasını kim belirleyecek? Yol haritasını kim belirleyecek?
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Murat Aksoy
    Murat Aksoy

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Türk-Amerikan ilişkilerinde son durum
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy CHP, AKP’nin yüzde 30’nı nasıl eritebilir?
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Hiper-gerçekliğin gösterge oyunları: Baudrillard ve Saussure’ü bugüne taşımak
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Yeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Krallar ve ulus-devletler
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Dış güçler masalı: Unutan halk, güçlenen iktidar
    M. Cem Özmen
    M. Cem Özmen Kürt Sorunu: Anlaşılması o kadar zor değil aslında
    İdil Elveriş
    İdil Elveriş Silahlar susunca, barış bir anda gelivermiyor
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık Doğru duvar yıkılmaz
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Trump’ın dostluğu?
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı