MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Orient Express’in Cote D’Azur yelkenlisi

ANA SAYFAKÜLTÜR SANATOrient Express’in Cote D’Azur yelkenlisi
Orient Express’in Cote D’Azur yelkenlisi

Size ne kadar cazip geldi bilmem ama ben bu denli büyük bir deniz taşıtında sehayat etmeyi çekici buldum. Denizin üzerinde gider halde olmanın ve denizi seyretmenin keyfi zaten çok güzelken bu kadar büyük bir şeyin üzerinde yelkenlerle kayar gibi gitmek nasıl olurdu merak ettim.

24 Şubat, 2025, Pazartesi 06:29
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Burcu Saltık
Burcu Saltık
yazı içi reklam

Cote D’azur’un altın çağına gelince, İkinci Dünya Savaşının etkilerini geride bırakan Fransa’nın ekonomik canlanmasıyla bölgede oteller, eğlence merkezleri ve villalar inşaa edilmiş. İlk kez savaş sonrası 1946’da düzenlenmeye başlayan Cannes Film Festivali de elbette ünlüleri, oyuncuları şehre getirerek kıyıların prestijini artırıyor. İşte bu riviera kültüründen etkilerle tasarlanan Orient Express Corinthian seferleri çok keyifli görünüyor.

Kar yağıyor ve dünden beri bunun mutluluğu sarmış durumda. Son birkaç senedir böyle pofuduk kar yağışı olmamıştı. Bir yerlerde mahsur kalanlar için pek öyle olmasa da oturduğu yerden izleyebilenlere neşelenmek için çok yeterli bir sebep. Mevsimin tam kışı yaşattığı günlerdeyken bu yazıda deniz güneşe doğru bir rotadan bahsedeceğim. Kar yağışı ne kadar romantikse, deniz güneş ikilisi de bir o kadar canlı ve enerjik gelir bana. Evet karı seviyorum ve yazı da özledim.

Daha önce tren seferlerini yazdığım Orient Express markasının yeni lüks yatı Orient Express Corinthian yeni bir deneyim olarak önümüzdeki yıl denize açılmaya başlıyormuş. Bu bir cruise gemisi değil. Dev bir yelkenli olarak üretilmiş 220 metrelik bir lüks yat. Fotoğrafları gerçekten etkileyici. Her biri 1500 metrekare boyutunda 3 adet yelkeni bulunuyor. Uygun hava koşullarında bu yatın sadece yelkenli kullanarak gitmesi mümkün hale geliyormuş. Ayrıca Corinthian’ın güç sistemi rüzgar enerjisine - yani sıvılaştırılmış doğal gaza - bağlı ve sürdürülebilirlik hedefinde bir çalışma prensibine sahip. Yatta deniz canlılarını tanıyan ve korumaya yönelik bir yapay zeka sistemi de oluşturulmuş. Bu çevre dostu yat, Fransa’nın batısında Atlas okyanusuna kıyısı bulunan Saint Nazaire kasabasında üretilmiş. Yolculukların 2026 Haziran itibariyle Akdeniz, Adriyatik ve Karayipler rotalarında başlaması planlanıyor.

Size ne kadar cazip geldi bilmem ama ben bu denli büyük bir deniz taşıtında sehayat etmeyi çekici buldum. Denizin üzerinde gider halde olmanın ve denizi seyretmenin keyfi zaten çok güzelken bu kadar büyük bir şeyin üzerinde yelkenlerle kayar gibi gitmek nasıl olurdu merak ettim. Bu arada, bunun Rose ve Jack’in Titanik’in burnunda demirlere çıkıp T harfi şeklinde durduğu efil efil rüzgarla saçlarının uçuştuğu sahneyle hiçbir ilgisi yok. Ama Titanik’teki o görkemli akşam yemeklerini hatırlarsanız, Orient Express Corinthian’da iki restoran ve bir “speakeasy” bar bulunuyor. Fransa’da üretilen bu lüks yat fikrinin ünlü yazarların, oyuncuların ve sanatçıların Monte Carlo, Nice, Cannes, Saint Tropez hattında Fransız Rivierası’nın altın çağı olarak bilinen dönemlerden ilham alındığı söyleniyor.

Bence denizde seyahatin en sade en özel yanı, yıldızları, başka hiçbir şey olmadan sadece yıldızları izleyebilmek. Hiçbir ışıklandırma olmadığında doğada görünen çokça yıldızlar. Güverteden onları seyrederken yaza rağmen denizin ortasında olmanın getirdiği hafif serinlikle uyumak ve sabah güneşiyle ısınmış olarak uyanmak. Sevdiğiniz birileri de yanınızdaysa, en güzel günaydın.

Fransız Rivierası’nın altın çağı dönemi 1920lerle 1960’lar arası olarak biliniyor. Ama Fransız Riviera’sının eğlence kültürü çok daha eskilere dayanıyor. Senenin tam da bugünlerinde bölgenin merkezi olarak bilinen Nice şehrinde düzenlenen karnavalı duymuşsunuzdur. Bugünkü modern hali ortaçağ ve öncesi dönemden kalma bir geleneğe dayanıyor aslında.

Nice, 19. Yüzyılda da iklimi, doğası ve mimarisiyle dönemin siyasi soyluları özellikle de İngiliz aristokratların tercihi olmuş bir şehir. Mimarisiyle hayranlık uyandıran İtalya’nın Cote D’azur bölgesinin başkenti sayılan Nice’in uzun yıllar hakimi olmasına şaşırmamak gerek, Nice bir referandum sonucu daha güçlü ve zengin olması sebebiyle Fransa’ya 19. Yüzyılın ikinci yarısında bağlanmış.

Cote D’azur’un altın çağına gelince, İkinci Dünya Savaşının etkilerini geride bırakan Fransa’nın ekonomik canlanmasıyla bölgede oteller, eğlence merkezleri ve villalar inşaa edilmiş. İlk kez savaş sonrası 1946’da düzenlenmeye başlayan Cannes Film Festivali de elbette ünlüleri, oyuncuları şehre getirerek kıyıların prestijini artırıyor. İşte bu riviera kültüründen etkilerle tasarlanan Orient Express Corinthian seferleri çok keyifli görünüyor. Tarihteki o karnavallar ve maskeli balolar yerine kabare şovlar ve karnavalların vazgeçilmezi sokak sanatçılarına atfen Corinthian sanat etkinlikleri vaad ediyor.

Bu arada, bence denizde seyahatin en sade en özel yanı, yıldızları, başka hiçbir şey olmadan sadece yıldızları izleyebilmek. Hiçbir ışıklandırma olmadığında doğada görünen çokça yıldızlar. Güverteden onları seyrederken yaza rağmen denizin ortasında olmanın getirdiği hafif serinlikle uyumak ve sabah güneşiyle ısınmış olarak uyanmak. Sevdiğiniz birileri de yanınızdaysa, en güzel günaydın.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Orient ExpressCote D’AzurOrient Express Corinthian

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Burcu Saltık
    Burcu Saltık

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz CHP’nin direniş maratonu ve Türkiye’nin yol ayrımı
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Parti değiştiren başkan, başkanlığı da bırakmalıdır!
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy CHP yönetiminin hiç mi suçu yok?
    Hasan Çetin
    Hasan Çetin Bunsen Komite Raporu: David Koridoru ve Suriye’de Adem-i Merkeziyet
    Sema Erder
    Sema Erder Yolsuzluktan isyana: Devlet-Toplum ilişkilerinde meşruiyetin sorgulanması*
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Voleybol, basketbol, futbol, Ali Koç, liyakat, rekabet
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş 6-7 Eylül Sergisi’ne yapılan saldırı kendisini nasıl deşifre etti?
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık 12 Eylül’ü yenersek, geleceği kazanırız
    Akın Özçer
    Akın Özçer Yanlışta ısrar
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Beleş darının güvercini çok olur!
    Çağhan Uyar
    Çağhan Uyar Kemal Bey’e açık mektup
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel Düyunu Umumiye ve Reji Deneyi
    Reha Çamuroğlu
    Reha Çamuroğlu Değişen savaşlar, değişen insanlar
    Fahri Bakırcı
    Fahri Bakırcı  “Bilimci” ve “Yiyimci” Makyavelizm üzerine (3)
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal Karşı-Devrimci hafızanın intikamcı tarih anlatısı
    Mustafa Ergen
    Mustafa Ergen Yeni Aracılar Çağı: Reklamdan akademiye, Agentic Web ve ArXiv’in yükselişi
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı