MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Neden sevdiklerimizle savaşıyoruz

ANA SAYFAPSİKOLOJİNeden sevdiklerimizle savaşıyoruz
Neden sevdiklerimizle savaşıyoruz
06 Kasım, 2024, Çarşamba 07:20
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Beril Esra Atahan
Beril Esra Atahan

Sevdiğimizle savaşa girişmemiz, onun sevgisinde bir tür tedavi bulma çabasıdır. Ancak, sevgide aradığımız güveni ve huzuru tam anlamıyla bulamadığımızda, içsel korkularımız tetiklenir.

Sevgi, insanlar arasında en derin bağı kurarken, paradoksal bir şekilde en sert savaşlara da yol açabiliyor. Sevdiğimiz insanlarla savaşıyor olmamız, ruhsal dünyamızdaki kırılmaların, geçmiş yaraların ve çocukluk döneminden kalan eksikliklerin yüzeye çıkmasıyla doğrudan bağlantılıdır. Bu durum, özünde insanın kendisiyle bir çatışmadır; sevdiğimiz insanlarda gördüğümüz o tanıdık yaralar, çocukluğumuzun yankısıdır.

Çocukluk, bir insanın duygusal ve zihinsel dünyasının temelini atan en kritik dönemdir. Çocukken sevgiyle kurulan bağlarda yaşanan zedelenmeler, ebeveynlerin ya da çevrenin ihmalleri veya fazla kontrolcü tavırları, içimizde bir boşluk bırakır. Çocuk, sevgi eksikliğini ya da aşırı kontrolü anlamlandıramadığı için, bu duyguları bilinçsizce içselleştirir. Büyüdükçe, bu eksiklikler ve bastırılmış duygular, yakın ilişkilerde açığa çıkar. Sevdiğimiz birinin sevgisi, aslında geçmişin yaralarını iyileştirme umududur; fakat o kişi de aynı zamanda yaralarımızı görünür kılacak bir ayna olur.

Sevdiğimizle savaşa girişmemiz, onun sevgisinde bir tür tedavi bulma çabasıdır. Ancak, sevgide aradığımız güveni ve huzuru tam anlamıyla bulamadığımızda, içsel korkularımız tetiklenir. Bu tetiklenme, çocukluk yaralarımızın kanaması demektir. Bu kanama, kişinin sevdiğiyle savaş açarak kendisini koruma altına alma çabasıyla kendini gösterir. Savunma mekanizmaları devreye girer ve belki de sevdiğimiz insana en çok zarar verecek sözler, eylemler bu anlarda gerçekleşir.

Sonuç olarak, sevdiklerimizle savaşımız, aslında çocukluğumuzda oluşan yaralarımızı görmezden gelerek yaşamaya çalışmamızdan kaynaklanır. Sevgiye en uzak olan şey savaş değil; belki de kendimize olan yabancılığımızdır.

Edebiyat dünyası da bu içsel savaşı anlamaya çalışır. Dostoyevski, insanın en karanlık yanlarıyla yüzleşmesini anlatırken, sevgi ve nefretin ince çizgisini işler. Shakespeare’in trajedilerinde, sevgi ve kıskançlık, bağ ve kopuş, birbirine karışır. İnsan, sevdiğini kendinden bir parça görür, ancak kendinde sevmediği her şeyin yansımasını da bu kişi aracılığıyla fark eder.

Sonuç olarak, sevdiklerimizle savaşımız, aslında çocukluğumuzda oluşan yaralarımızı görmezden gelerek yaşamaya çalışmamızdan kaynaklanır. Sevgiye en uzak olan şey savaş değil; belki de kendimize olan yabancılığımızdır. Bu yabancılığı fark edip, çocukluğumuzun yüklerini tanıyarak kendi iç barışımızı sağladığımızda, sevdiklerimizle savaşmak yerine onlarla sevgi dolu bir bağ kurmamız mümkün hale gelir.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Beril Esra AtahanSevgiSavaşKaygı

Yorum Yazın

Beril Esra Atahan
Beril Esra Atahan

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Eser Karakaş
Eser Karakaş Tuhaf yasa maddeleri
Bilgehan Uçak
Bilgehan Uçak Bir tuhaf vergi rekortmenliği
Yüksel Işık
Yüksel Işık Yenilmez sanılanları yenmek…
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan 23 Ağustos: Şapka İnkılabı ve KKM’den kurtuluş bayramı
Gülseren Aydın
Gülseren Aydın Babanın ölümü, kızkardeşliğin doğumu: Kıyıda  
Murat Kartalkaya
Murat Kartalkaya Kriz yok: Yeni Türkiye bu!
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel Yoksulluk tırmanıyor
Murat Aksoy
Murat Aksoy Meydan siyaseti, promter/mesaj siyasetine karşı
Tunay Şendal
Tunay Şendal Türkiye’nin sosyo-kültürel sınıf çizgileri
Deniz Tarım
Deniz Tarım Öğretme ve öğrenme üzerine...
Osman Erden
Osman Erden Almanya-İsrail ilişkileri ve kültür sanat alanında ifade özgürlüğü (2)
Seda Aktaş
Seda Aktaş Hegemonik söylem altında kadın emeği: Ekonomik gerçeklikten ideolojik kurguya
Burak Can Çelik
Burak Can Çelik Kızıldeniz’de perde arkası güç kayması: Çin ve Rusya Batı’ya meydan okuyor
Bilal Sambur
Bilal Sambur İnsanlığın güruhlaşması ve küresel ahmaklık
Deniz Nas
Deniz Nas Liberal demokrasinin sonu mu: İttifakların gölgesinde liberaller
Aydan Bakan
Aydan Bakan Yazının şeytanı
instagram gel gel
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı