MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Müslüman dünyanın lideri olunur mu?

Ana SayfaSi̇yasetMüslüman dünyanın lideri olunur mu?
Müslüman dünyanın lideri olunur mu?

Cumhurbaşkanı ve AKP lideri Erdoğan’ın Malezya, Endonezya ve Pakistan'ı kapsayan ziyaretleri iktidara yakın medyada Erdoğan bağlamında büyük bir güven tazelemesi olarak okundu ve öyle yansıtıldı. 

16 Şubat, 2025, Pazar 08:00
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Murat Aksoy
Murat Aksoy

Son olarak şunu söyleyelim. Ulus-devlet sistemi gerçekliğini korurken din ya da başka bir değer üzerinde liderlik iddiası fazlasıyla anakroniktir. Malezya Başbakanı da bu gerçeğin farkında olmalı. Erdoğan’ın Müslüman dünyasının lideri değil ama önemli bir aktör olmasını sağlayacak olan şey, ülkedeki toplumsal meşruiyeti ve ülkenin ekonomik gücüdür. 

Cumhurbaşkanı ve AKP lideri Erdoğan’ın Malezya, Endonezya ve Pakistan'ı kapsayan ziyaretleri iktidara yakın medyada Erdoğan bağlamında büyük bir güven tazelemesi olarak okundu ve öyle yansıtıldı. 

Heyetin kalabalık oluşu, üç uçaklık filo, liderlere hediye edilen TOGG otomobiller ile içerde tartışırken; bu ülkelerde enerji, madencilik, savunma sanayisi gibi alanlarda işbirliğini kapsayan 48 anlaşma imzalandı.

Bu anlaşmalar kuşkusuz önemli. Ancak bunların ülkeye kazançları olup olmayacağını önümüzdeki yıllarda göreceğiz. 

Bu ziyaretlerin iktidar medyasında bu kadar coşku ile karşılanmasında önemli bir neden şüphesiz, Malezya Başbakanı Enver İbrahim’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında söyledikleri olsa gerek. 

Enver İbrahim Kuala Lumpur’da düzenlediği ortak basın toplantısında, Erdoğan için “Dünya Müslüman aleminin lideri, adalet savunucusu, insan hakları savunucusu bir lideri ağırlıyoruz, şanslıyız” ifadelerini kullandı. 

Bu sözler kuşkusuz sadece Erdoğan için değil lideri olduğu için Erdoğan’ı hem dini hem de siyasi olarak destekleyeneler için de ruh okşayan sözler. 

Ancak burada bakmamız gereken nokta bu sözleri; i) kimin söylediği, ii) hangi koşullarda söylendiği ve iii) bu sözlerin gerçekliğidir.

En önemlisi de sonuncusu yani bunların gerçekliğidir. 

Malezya Başbakanı’nın sözleri, bunun iktidara yakın medyada verilişi nedense aklıma 2007-2010 döneminde Erdoğan’ın Arap sokağı olarak tanımlanan Ortadoğu ülkelerine yaptığı ziyaretleri hatırlattı. 

Arap Baharı’nın bir anlamda “modeli” olan Türkiye, bu sürecin kendine sunduğu yeni fırsatları, Batı’ya dönük yüzü, demokratik sistemi, İslam-demokrasi birlikteliği gibi siyasal değerler üzerinden değil de görünür bir “İslam”i yorum ve vurgu üzerinden bölge “liderliği” hedefi nedeniyle kullanamamış oldu.

NEREDEN NEREYE…

O ziyaretlerde de, sadece liderler değil o ülkenin vatandaşları tarafından da ilgi ile karşılar ve insanlar meydanlarda ellerinde Erdoğan ve Türkiye’nin olduğu bayrakları ile ona desteğini sunarlardı.

Hatta Erdoğan 2011’de Mısır televizyonuna verdiği mülakatta; “Laik bir rejimde insanların dindar olma ya da olmama özgürlüğü vardır. Ben Mısır'ın da laik bir anayasaya sahip olmasını tavsiye ediyorum. Çünkü laiklik din düşmanlığı değildir. Laiklikten korkmayın.” açıklamasında bulunmuştu. 

Arap Baharı’nın bir anlamda “modeli” olan Türkiye, bu sürecin kendine sunduğu yeni fırsatları, Batı’ya dönük yüzü, demokratik sistemi, İslam-demokrasi birlikteliği gibi siyasal değerler üzerinden değil de görünür bir “İslam”i yorum ve vurgu üzerinden bölge “liderliği” hedefi nedeniyle kullanamamış oldu.

Rüzgârın tersine dönmesi ile Türkiye'nin en güçlü ve başarılı yönü olan dış politika tıkanmaya başladı. Bu tıkanmaya yol açana rüzgârın tersine dönmesi, Batılı ülkelerden çok Suudi Arabistan ve İran'ın bölgesel denklem içindeki konumlarından kaynaklandı. 

Din olarak İslam, mezhep olarak Sünni, kültürel olarak Osmanlı geçmişinin Ortadoğu ve Afrika'da; etnik kimlik olarak Türk olmanın Orta Asya'da Türkiye'ye yeni fırsatlara sunduğu nasıl bir gerçekse, bütün bu fırsatların gerçeğe dönüşmesi idealist değil; reel politikayla mümkündü. Ama o politika izlenmedi. 

Dış polatikada da, bölge ülkeleriyle demokrasi ve çoğulculuk yerine 'dinsel kimlik' ekseni üzerinden kurulan ilişki hayali bir liderlikliğin izini taşıdı. İktidar, içerde siyasi kimliğine rağmen attığı demokratik adımlarla ile model olduğu bölgeye, Arap Baharı’nı izleyen süreçte kültürel kimliği olan muhafazakârlık üzerinden bölge liderliğine soyundu.

Bu dönem aynı zamanda AKP uluslararası alanda güçlü kılan içerdeki toplumsal meşruiyetin de çözülmeye başladığı dönem oldu. Toplumsal gerilim ve kutuplaşmaya hızla derinleşti ve bu Türkiye’yi dış politikada daha da zayıflattı. 

İktidarın bölge liderliği hayali Mısır ve Suriye’de çöktü. Ama AKP bu hayalinden bugün dahi vazgeçmiş değil.

İşte Malezya Başbakanı’nın Erdoğan için ifade ettiği, “Dünya Müslüman aleminin lideri, adalet savunucusu, insan hakları savunucusu bir lideri ağırlıyoruz, şanslıyız” sözleri bu açıdan iktidara yakın medyada belli coşkuyla karşılanmış olabilir. 

Ama bu yukarıda peş peşe sorduğum ve özellikle sonuncusu olan “bu sözlerin gerçekliği”ni düşünmemizi zorunlu kılıyor.  

Peki bu sözler ne kadar gerçekçi?

Erdoğan, dış politika alanında oyun kurucu olmasada da oyun bozcu olarak güçlü bir aktör. Uluslararası tanınırlık bakımından güçlü ve en önemlisi de zamanın ruhuna uygun bir lider. Ama bunların hiç biri Erdoğan’ı tek başına Müslüman dünyanın lideri yapmaya yetmez. 

GERÇEKÇİ OLMAYA NE DERSİNİZ?

İslam konusunda ya da dinin ortak bir değer olarak içselleştirilmesi ve Müslüman ülkelerin ortak hareket etmesi konusunda şu gerçeği görmek gerekiyor: Müslüman olmak, ortak dini değerleri paylaşmak ulus-devlet sınırlarını ortadan kaldırmıyor.

İslam konusunda ya da dinin ortak bir değer olarak içselleştirilmesi ve Müslüman ülkelerin ortak hareket etmesini sağlamıyor.

Bazı ülkeler siyasal ve ekonomik güçleri doğrultusunda çevresindeki İslam ülkelerine de hamilik etmeye çalışıyor. Hatta kimi ülkeler bunu Müslüman olmayan Batılı ülkelerin hamiliğinde gerçekleştirmeye çalışıyor.

Özetle ulus-devlet sistematiği devreye girdiği andan itibaren ilişkiler ‘din’ üzerinden değil ‘siyaset’ üzerinden şekillenir. 

Evet Erdoğan, dış politika alanında oyun kurucu olmasada da oyun bozcu olarak güçlü bir aktör. Uluslararası tanınırlık bakımından güçlü ve en önemlisi de zamanın ruhuna uygun bir lider. 

Ama bunların hiç biri Erdoğan’ı tek başına Müslüman dünyanın lideri yapmaya yetmez. Hele Arabistan ve zayıflamış olsa bile İran gibi İslamın iki farklı yorumunun dini/siyasi temsilleri varken. 

Son olarak şunu bir kez daha ifade edelim; ulus-devlet sistemi gerçekliğini korurken din ya da başka bir değer üzerinde liderlik iddiası fazlasıyla anakroniktir. Malezya Başbakanı da bu gerçeğin farkında olmalı.  

Erdoğan’ın Müslüman dünyasının lideri değil ama önemli bir aktör olmasını sağlayacak olan şey, ülkedeki toplumsal meşruiyeti ve ülkenin ekonomik gücüdür. Bu iki alanda Erdoğan ve iktidar büyük sorun yaşamaktadırlar. Kendi gib idüşünmeyenlerin öteki ilan edilerek krimizalize edilmesi, siyasi alanla birlikte demokrasinin zayıflaması ve hukukun iktidarın yönetim aracına dönüşmesi ekonominin iyileşmesine de dezenflasyonist politikalara da katkısı olmayacaktır. 

Her ne kadar itibardan tasarruf konusunda taviz vermeseler de, itibar, tek başına Erdoğan’ı Müslüman dünyasının lideri yapmaya yetmeyecektir. 

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Malezya BaşbakanıCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Murat Aksoy
Murat Aksoy

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Murat Aksoy
Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
Burak Can Çelik
Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
Tunay Şendal
Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
Mehmet Hasgüler
Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
Gülseren Aydın
Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
Ali Kılıç
Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
Hakan Şahin
Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
Bahar Akpınar
Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
Buse Ayazma
Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
Betül Özdemir Güran
Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
Mesut Balcan
Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
tanpınar haber altı
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı