MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Masada güçlü olmanın yolu

Ana SayfaDiş Poli̇ti̇kaMasada güçlü olmanın yolu
Masada güçlü olmanın yolu
22 Aralık, 2024, Pazar 08:10
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Murat Aksoy
Murat Aksoy

Suriye’de yaşanan değişim konjonktürel olarak Erdoğan iktidarını güçlendirmiş olabilir ama bunun sürekli olması ve kurulan masada etkili olmasının yolu iç ve dış siyasette gerçekçi rasyonaliteden geçmektedir.

Suriye’nin geleceğini belirleyen ne yazık ki, Suriyeliler değil ülkede öne çıkan örgütler üzerinde etkili olan ülkeler olacak. İsrail başta olmak üzere ABD, kimi AB ülkeleri ve tabi ki Türkiye. Kuşkusuz bu ülkeler dışında kimi Arap ülkeleri de masada olmak isteyecek ve bir biçimde de olacaklardır

Erdoğan iktidarı, SMO üzerinde açık bir güce sahipken, HTŞ ile kültürel kimlik üzerinden ideolojik bir akrabalığa sahip. Bu akrabalık “şimdilik” Erdoğan iktidarına yaramıyor. Çünkü HTŞ, şu anda siyasi olarak kendisini son dönemde siyasi, askeri ve maddi olarak destekleyen İsrail ve ABD’ye daha yakın.

Bunun dışında, ABD’nin üzerinde açık bir etkiye sahip olduğu SDG var. Erdoğan iktidarı şu anda SDG içinde olan PYD/YPG’yi risk görse de, buna yol açan kendi tercihleri olmuştur. Hatırlayalım ABD, 2014 yılında İŞİD’e karşı kurulan uluslararası koalisyona Türkiye’yi davet etti. Ama iktidar o dönem kendisine yakın gördüğü İŞİD’e karşı savaşın parçası olmamayı seçti. İktidarın bu tercihinin sonucunda koalisyonda, adları defalarca değişen ve şu anda SDG olan güçler yer aldı. Üstelik bu dönemde ABD tarafında da askeri olarak eğitildiler.

SDG’nin temeli büyük ölçüde PYD/YPG güçlerinden oluşuyor. 2012 yılından itibaren Rojova’da adım adım otonom yapı kuran bu Suriyeli Kürtler kadar PKK içinde bulunmuş Kürlerden de oluşmaktadır.

Ve geride kalan 12 yıllık süreç içinde İŞİD’e karşı ABD yanında yer alarak, ABD koruması almışlardır. Ancak bu korumanın ilelebet sürme garantisi de yoktur.

Ancak hemen ifade edelim ki bu sadece SDG için değil, SMO ve HTŞ için de geçerlidir. Sonuçta bunu belirleyecek olan, bölge üzerinde etkili olmak isteyecek esas güçlerin yani ülkelerin ulusal çıkarları olacaktır.

Bu açıdan da Suriye’nin geleceğine, Suriyeliler, onları temsil eden yapılar değil, bu ülkeler olacaktır.

Özetle, Suriye’nin geleceği için bir masa kurulmuştur. Bu masada Türkiye de bulunmaktadır. Masada olmak Erdoğan iktidarı için iç siyasette güçlü bir motivasyon kaynağı olmuştur. Ve zaman zaman hamasi söylemlerle tabanı konsolide etmede başarılı olmaktadır.

Burada hemen bir parantez açarak, Erdoğan’ın amaç ve sonuçlardan bağımsız olarak uluslararası ilişkilerde kurmuş olduğu ağı, etki alanının gücünü kabul etmek gerekiyor. Ne yazık ki, CHP başta olmak üzere muhalefet bunun ne yazık ki farkında değil. Zaman zaman küçümsediğini de kabul etmeliyiz. Açıkçası bu büyük bir hatadır.

***

Burada hemen bir parantez açarak, Erdoğan’ın amaç ve sonuçlardan bağımsız olarak uluslararası ilişkilerde kurmuş olduğu ağı, etki alanının gücünü kabul etmek gerekiyor. Ne yazık ki, CHP başta olmak üzere muhalefet bunun ne yazık ki farkında değil. Zaman zaman küçümsediğini de kabul etmeliyiz. Açıkçası bu büyük bir hatadır.

Nitekim Erdoğan son günlerde muhalefeti eleştirirken dış politikayı özellikle kullanmakta ve muhalefeti bu alanda yetersiz olduğuna sıkça vurgu yapmaktadır.

Mesela geçtiğimiz günlerde Erdoğan’ın Afrika’nın iki ülkesi olana Somali ve Etiyopya arasındaki krizi çözmedeki arabuluculuk rolü, onun uluslararası alanda gücünü göstermesi açısından sembolik değere sahiptir. Ve muhalefetin bu güç karşısında daha somut söylem, siyaset üretmesi gerekmektedir.

Evet, Erdoğan’ın oturduğu masada dış ilişkiler açısından göreli olarak kuvvetlidir. Suriye bağlamında ele alırsak son yıllarda Ortadoğu konusunda izlediği politikalar bağlamında Katar ile ortaklığını dikkate almakta yarar vardır.

Ancak tek başına dış ilişkilerdeki güç, Erdoğan’ı masada güçlü kılmaya ne kadar yeteceği tartışmalıdır.

***

Gelelim masaya. Suriye için kurulan masada ABD ve kimi AB ülkeleri için öncelik kuşkusuz İsrail’in güvenliği olacaktır. Bununla birlikte İran’ın siyasi nüfuz alanının daraltılması ve mümkünse içerden bir rejim değişliğinin zorlanması olacaktır.

Türkiye için ise masada öncelik ABD nüfuzunda olan SDG içindeki PYD/YPG’nin etkisinin kırılması ve Rojava otonom yapısının da tasfiye edilmesi olacaktır.

Ama bunun gerçekleşmesi de açıkçası kolay değildir.

Bu açıdan Türkiye’nin uluslararası alanda sahip olduğu göreli gücü destekleyecek içerde siyasi meşruiyet ve ekonomik güç eksikliği bulunmaktadır. Yani iktidar masaya diğer ülkelere oranla zayıf oturmaktadır.

Ve bu iki alanda iktidarın zayıf olduğu masadaki diğer ülkeler tarafından da bilinmekte ve mutlaka masada Türkiye’ye karşı kullanılacaktır.

Bu zaafları ortadan kaldırmanın yolu, içerde siyasi meşruiyeti güçlendirecek muhalefetle diyalog kanallarını açmak, ikincisi ekonomide olduğu gibi siyaset yapma tarzında da “rasyonel”e dönmektir.

Siyaseten izlenen irrasyonel tercihler, ekonomideki rasyonel tercihlerin sonuç vermesini neredeyse imkansız kılmaktadır.

Suriye masasında Türkiye eğer PYD/YPG’yi siyasi olmaktan çıkarmak istiyorsa bunun yolu içerde Kürt sorununu demokratik zeminde çözmekten geçmektedir.

Suriye’de yaşanan değişim konjonktürel olarak Erdoğan iktidarını güçlendirmiş olabilir ama bunun sürekli olması ve kurulan masada etkili olmasının yolu iç ve dış siyasette gerçekçi rasyonaliteden geçmektedir.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
SuriyeHTŞSDGYPGRojava

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Murat Aksoy
Murat Aksoy

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Murat Aksoy
Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
Burak Can Çelik
Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
Tunay Şendal
Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
Mehmet Hasgüler
Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
Gülseren Aydın
Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
Ali Kılıç
Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
Hakan Şahin
Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
Bahar Akpınar
Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
Buse Ayazma
Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
Betül Özdemir Güran
Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
Mesut Balcan
Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
tanpınar haber altı
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı