MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

İtiraf edilecek bir şey yok ki

Ana SayfaSi̇yasetİtiraf edilecek bir şey yok ki
İtiraf edilecek bir şey yok ki

Kadınlara işkence eden, onların çığlıklarını dinleyen, sonra hiçbir şey olmamış gibi eve giden insanların bir kısmı da kadın. Kadın kadını korur yalanı, tarih boyunca en çok işkence odalarında boşa düştü.

02 Nisan, 2025, Çarşamba 06:30
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Kübra Evliyaoğlu
Kübra Evliyaoğlu

Sana gelince… Sustukça… Hukuk biraz daha ölür. Sustukça… Adalet biraz daha çürür. Sustukça… İnsanlık bir sokakta, bir odada, bir nezarethanede, Sessizce gömülür. Ve biz, hepimiz, sustukça suç ortağı olacağız.

(Bir Belgesel Şiir)

Şehir susunca, meydanlar kan kokuyor.

Nehirlerin altında unutulmuş cesetler gibi, sustukça ağırlaşıyor gece.

Tekerlek izleri caddelerde kuruyor, plastik kelepçeler şehrin damarlarına dolanıyor, kalın botlar özgürlüğün göğsüne basıyor.

Gözaltı otobüsleri geceyarıları kusuyor içindekileri.

Gençler. Kadınlar. Erkekler. Bedenleri sağ ama ruhları parçalanmış.

Sorgu odalarına alınırken gözleri açık ama içleri karanlığa çoktan gömülmüş. Çünkü biliniyor, buraya giren buradan çıktığında aynı kişi olmayacak.

Koluna kelepçe takan eller bazen kadın elleri. Yetkiyi bir silah gibi taşıyanlar.

Sırtlarındaki armalarla, bileklerindeki mühürlerle kendilerini kanun sananlar.

Devletin yumruğu, devletin tekmesi, devletin küfrü olmuş adamlar.

Sırtlarını sıvazlayan ellerin verdiği yetkiye sarılmış, kuralları unutmuş olanlar.

Bağırırlar, iterler, vururlar.

Zaten nasıl vurulacağını en iyi onlar bilir.

Nerenin moraracağını, nerenin kanayacağını, nerenin hiç iz bırakmadan acıyacağını.

Kemer tokasının sertliğiyle ezilen bedenler, bazen bir başka kadının gözü önünde.

Çünkü emir büyük yerden.

Kadınlara işkence eden, onların çığlıklarını dinleyen, sonra hiçbir şey olmamış gibi eve giden insanların bir kısmı da kadın.

Kadın kadını korur yalanı, tarih boyunca en çok işkence odalarında boşa düştü.

Duvarlara sinen acıdan, hücrelerdeki soğuk demir kokusundan, tabanları sürüyerek atılan yumruklardan, o yumrukların ardındaki hazdan bahsetmeli miyim?

Evet, bahsetmeliyim.

Çünkü konuşmazsak, bu gece de birileri kırılmış dişlerini eline alıp sessizce ağlayacak.

Çünkü susarsak, sabaha bir kadın, bir çocuk, bir genç daha donmuş tenini hatırlayarak uyanacak.

Ya da hiç uyanamayacak.

Cinsel tacizin hukuki karşılığı yok bu ülkede. Çünkü yasa kitaplarında geçmeyen şeyler, mahkeme salonlarında var olmuyor.

Savcı masaya vurmuyor, avukat susturuluyor, hakimin gözleri jilet gibi keskin ama içi bomboş. Kürsülerinden dünyaya bakınca, ne acıyı görüyorlar ne de adaleti. Dosyalara bakıyorlar, ama insanlara değil. Söylenene inanıyorlar, ama gerçeğe değil.

"Kanıt var mı?"

"Şikayetçi misiniz?"

"Bu bir provokasyon olabilir mi?"

Çünkü kadının beyanı esas değildir burada.

İtiraz eden gencin beyanı da… Burada esas olan, erk’in çıplak elleriyle sıktığı boğazdır. Nefes almanıza izin veriyorsa, şanslısınızdır.

Şanslı.

Çok sevdiğim bir şair olsa şöyle derdi:

"Şans mı? O yalnızca tanrıların bencil bir oyuncağıdır."

Ve tanrılar bu ülkede yalnızca zalimlere bahşedilmiş.

İşkence sadece fiziksel değildir.

Bir kadını soyup duvara dönük bekletmek de işkencedir. Gece boyu ışıkları açıp kapatmak, uyutmamak, kahkaha atarak bekletmek…

"İtiraf edersen bırakırız."

Ama itiraf edilecek bir şey yok ki.

Zaten mesele suç değil. Mesele, korku.

Kadınlara korkuyu bulaştırırsan, onu nesilden nesile taşır. Annesi korkan bir çocuğun gözleri hep kaçaktır.

Ve korkan bir toplum, en büyük zaferdir.

Kolluk korur mu?

Evet, kolluk korur. Ama kime karşı?

Kimi korur?

Erk’in vicdanını korur.

Sistematik işkenceyi korur.

Gücü korur, korkuyu korur.

Sana gelince…

Sustukça…

Hukuk biraz daha ölür.

Sustukça…

Adalet biraz daha çürür.

Sustukça…

İnsanlık bir sokakta, bir odada, bir nezarethanede,

Sessizce gömülür.

Ve biz, hepimiz, sustukça suç ortağı olacağız.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Kübra Evliyaoğlu
Kübra Evliyaoğlu

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Akın Özçer
Akın Özçer Süreç ya da Çözüm Komisyonu
Yavuz Saltık
Yavuz Saltık Üretimin ve emeğin sessiz tanıkları: Türkiye’de emeklilik, yaşlılık ve toplumsal adalet
Murat Aksoy
Murat Aksoy Komisyonda MHP+CHP+DEM Parti+muhalefet birlikte hareket edebilir mi?
Özgür Çoban
Özgür Çoban Almanya'da demokrasinin sessiz intiharı
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Öğrenci konuşmalarının eğitimdeki yeri ve TED-Ed
Ali Kılıç
Ali Kılıç Bilgisiz inanç mı, yoksa bilginin değişken inancı mı?
İlter Turan
İlter Turan Türkiye’yi Lübnanlaştırma hevesleri yersizdir
Armağan Öztürk
Armağan Öztürk Alevi Açılımı
Osman Erden
Osman Erden Almanya- İsrail ilişkileri ve kültür sanat alanında ifade özgürlüğü (1)
Kübra Evliyaoğlu
Kübra Evliyaoğlu Unutmanın teolojisi: Kronos, Antigone ve küller arasında zamanın bedenini aramak
Erol Katırcıoğlu
Erol Katırcıoğlu Komisyon oturumları canlı yayınlansın
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz Komisyon kuruluyor sorular çoğalıyor
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı