MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

2013’de ne oldu: Cemaat, AKP ve Kürtler

Ana SayfaSi̇yaset2013’de ne oldu: Cemaat, AKP ve Kürtler
2013’de ne oldu: Cemaat, AKP ve Kürtler
23 Ekim, 2024, Çarşamba 07:35
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Erol Katırcıoğlu
Erol Katırcıoğlu

Peki 2013’de ne oldu da hükümetin ve ekonominin performansı bu şiddette daraldı? İşte bu soruya benim cevabım, AKP ile birlikte iktidarda olan Cemaat arasında bu tarihte başlayan bir iktidar mücadelesinin bu zayıflamalara yol açtığı ve bu mücadelenin de odağında “Kürt sorununun” yer aldığı…

Birçok iktisatçı Türkiye ekonomisinde 2013’den itibaren ciddi bir sorun yaşandığını söyledi ve yazdı. Fakat ne yazık ki bu sorunun kaynağı konusunda bir netleşme sağlanamadı. Kimisi, inşaat sektörünün büyümesinin bir sonucu olduğunu söyledi, kimisi AKP hükümetinin kurumlaşma konusunda nefesinin tükendiğini, kimisi dış borçlanmanın büyüklüğü ve küresel sıkılaştırma politikalarının etkisi olduğunu söyledi. Kimisi de Türkiye ekonomisinde tekelleşmenin artışının yarattığı ekonomik dinamizmin yavaşlaması olarak görüşler serdetti.

Gerçekten de verilere baktığımızda her ne kadar bazı kalemlerde 2010’da başlamış olsa da 2013’de ekonomide çok şiddetli bir daralma yaşandığı açık. Dolayısıyla bu tarih birçok bakımdan önemli.

Neden 2013?

Dünya bankasının “Hükümet Etkinliği” (Goverment effectiveness) istatistiklerine baktığımızda, hükümetin, iktidara geldiği 2002’den itibaren 2013’e kadar artan bir yönetim performansı gösterdiği görülüyor. Fakat 2013’den başlayarak da şiddetli bir düşüş. 2013’de başlayan ekonomik daralmayla hükümetin etkinliğinin düşüşü arasında çok yüksek bir korelasyon olduğu çok açık.

Peki 2013’de ne oldu da hükümetin ve ekonominin performansı bu şiddette daraldı?

İşte bu soruya benim cevabım, AKP ile birlikte iktidarda olan Cemaat arasında bu tarihte başlayan bir iktidar mücadelesinin bu zayıflamalara yol açtığı ve bu mücadelenin de odağında “Kürt sorununun” yer aldığı…

Bu iktidar mücadelesinin arka planını tam olarak bilmesek de sorunun “Kürt sorunu” ile başladığını söylemek mümkün. Nereden çıktı diye sormayın? Anlatması uzun. Ama birkaç cümleyle özetlemek gerekirse, Cemaatin Kürt sorunu bağlamındaki görüşlerinin farklılığından mı yoksa iktidarda AKP tarafından ötelenmeye başlayan Cemaatin bu karşı hamleyle AKP’yi köşeye sıkıştırmak istemesinden mi bilinmez önce 7 Şubat 2012’de MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın gözaltına alınmak istenmesiyle başladı. Bunun gerekçesi de “Oslo Görüşmeleri” oldu. Oslo görüşmeleri ise bilindiği gibi MİT ve PKK arasında müzakerelerin yapıldığı görüşmelerdi. AKP ise 2013’de buna “Dershaneleri kapatmak”la cevap verdi. Cemaatin önemli bir gelir kaynağı olan dersanelerin kapatılmasına ise Cemaat 17-25 Aralık 2013’de Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu ile karşılık verdi. Bu operasyon 2013-2014 yıllarında yürütülen ve bazı kamu kurum ve kuruluşları ile aralarında dört bakanın da yer aldığı kamu görevlilerinin görevi kötüye kullanma ve rüşvet ile suçlandığı soruşturmalardı.

Cemaatin bu hamlelerini atlatan AKP 30 Kasım 2014 seçimlerinden başarılı çıkarak yeni bir dönem başlattı.

Anlaşılan o ki Cemaat, iktidarda sahip olduğu güç kaybına cevaben AKP’nin zayıflamasına ve iktidardan düşmesine çalışmış ama bunu tam olarak başaramamıştı. Bu arada yerel seçimlerden başarıyla çıkan AKP ise bir süre sonra Kürt sorununun çözüm sürecinde varılan Dolmabahçe Mutabakatı’nı tanımadığını söyleyerek barış görüşmelerini de sonlandırdı.

Görülen odur ki bütün bu gelişmelerin sonunda AKP, Cemaatin de arzu ettiği Kürt sorunu konusundaki çözüm sürecini askıya almış, sonra da hem Cemaati ve hem de Kürt siyasetini baskılayarak otoriterliğini tepelere çıkarmıştır.

AKP, CEMAATİN ARZU ETTİĞİ GİBİ ÇÖZÜM SÜRECİNİ ASKIYA ALMIŞTIR

Siyasi alanda bu tartışmalar olurken AKP iktidarının ekonomik alanda Kürtlere karşı 2013’den başlamak üzere ilginç bir tutum almaya başladığı anlaşılıyor. Henüz “Kürt sorununun” dondurulmadığı bu yıl ve sonrasında AKP hükümetinin Kürtlerin yoğun yaşadığı illere ilişkin bütçe harcamalarında ayrımcılığa başladığı görülüyor. Ekonomi, sağlık, iskan, çevre gibi alanlara Türklerin yoğun yaşadığı illerden çok daha az, kamu düzeni, savunma ve güvenlik gibi alanlara ise çok daha fazla bütçe ayırmıştır. (bu kanaati Merkezi Bütçe istatistiklerinden elde ettim).

Bir başka ifadeyle 2013 yılında bir yandan “çözüm süreci”ni başlatan AKP hükümeti diğer yandan da Kürtlere karşı ekonomik ayırımcı politikalar uygulamaya başlamış görünüyor. Nitekim 2015’de “Dolmabahçe Mutabakatını” kabul etmeyerek laveden AKP her ne kadar anlaşmanın Kürt siyaseti tarafından bozulduğunu söylese de 2013 yılından başlayan ekonomik ayırımcı politikalar bunu yalanlamaktadır. Barış isteyen bir hükümet neden ve niçin Kürtlerin yoğun yaşadığı illere refahı arttıracak kaynaklar yerine güvenlik ve savunma harcamalarını arttırır ki?

Görülen odur ki bütün bu gelişmelerin sonunda AKP, Cemaatin de arzu ettiği Kürt sorunu konusundaki çözüm sürecini askıya almış, sonra da hem Cemaati ve hem de Kürt siyasetini baskılayarak otoriterliğini tepelere çıkarmıştır. Bu hamlelerin sonucu ise bugün hala işsizlik ve yoksulluğun inanılmaz yükseldiği, gelir dağılımının bozulduğu, enflasyonun başını alıp gittiği bir ekonomidir.

Kısacası 2013 yılında başlayan AKP-Cemaat arasında iktidar içi güç mücadelesi Kürt sorunu bağlamında bir çatışmaya yol açmış, sonucunda hükümet ülkeyi yönetemez hale gelmiş, ekonomi daralmış ve Kürt sorununun çözülmesi umutları boşa çıkmıştır. 

  • Kürtler Kürtlere değil, Türklere konuşmalıdır Kürtler Kürtlere değil, Türklere konuşmalıdır
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
CemaatKürt SorunuÇözüm Süreci

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
    Buse Ayazma
    Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
    Mesut Balcan
    Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı