MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Eğitim yoksulluğu nasıl besliyor?

ANA SAYFAGENELEğitim yoksulluğu nasıl besliyor?
Eğitim yoksulluğu nasıl besliyor?
21 Temmuz, 2024, Pazar 14:28
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Murat Aksoy
Murat Aksoy

İktidar, eğitim sistemiyle, sınıf atlama, sosyal mobilizasyon, kişisel başarı hikâyeleri ve hayalleri ile yükselmeyi hedefleyen gençler değil, ailelerinin sahip olduklarına yani onların yoksulluklarına mahkûm gençler istiyor.Özetle iktidar için nasıl yoksulluk bir tercih ise, eğitimde de iktidar için bu yoksulluğu besleyen ana unsurlardan birisidir.

Bir önceki yazıda resmi rakamlarla Türkiye’deki yoksulluğu yazmaya çabaladım. O yazıdaki veriler ilgili bakanlığın yıllık raporundan alınmıştır.

Raporda yer alan yardım kalemlerine -yaklaşık 44-baktığımızda yoksulluğun gündelik hayatın her alanına yayıldığını da görüyoruz. Görevlerinden biri de bu yoksulluğu azaltmak, ortadan kaldırmak olan iktidar, tam tersine bu yoksulluğu yöneterek ömrünü uzatmayı tercih ediyor. Böylece yoksulluk kalıcı hale geliyor.Sosyal yardımların düzenli biçimde artması iktidarın kullandığı araçlardan sadece bir tanesi.

Bu süreçte kullandığı araçlardan birisi de eğitim.Açıkçası eğitimle yoksulluk arasında doğrudan bağı gören iktidar bunu en iyi şekilde kullanıyor.İtiraf edelim ki, Türkiye’deki eğitim sistemi yoksulluğu besliyor.

Eğitimin son yıllarda, toplumsal taleplere göre değil iktidar tercihlerine bağlı olarak genel liselerin kapatılarak imam hatip liselerine dönüştürülmesi, seçmeli dersler üzerinden eğitimin bilimsellikten uzaklaştırılarak ders içeriklerinin İslamileştirilmesi sonuç olarak gençleri de, ebeveynlerinin yoksulluğuna mahkum etmekten başka bir sonuç çıkarmadı.

İKTİDAR EĞİTİMDE DE VASATI TERCİH EDİYOR

Siyasi iktidar için eğitim, hayallerindeki Türkiye tasavvuru için kullandıkları araçlardan birisi. O yüzden edişine bakanlarla birlikte sürekli sistem değişti. Bu değişim adım adım ama toplamda yapısal oldu.

Bu sadece ilk-orta-lise eğitiminde değil aynı şekilde üniversite eğitiminde de yaşadı.

Taşrada açılan üniversitelerin durumunu biliyoruz. Hepsi birer yüksek lise ya da büyük liseye dönüştüler.Boğaziçi Üniversite’sinde yaşananları hepimiz biliyoruz. Amaç orayı da bir anlamda yüksek lise ya da büyük liseye dönüştürülüyor.

Eğitimin son yıllarda, toplumsal taleplere göre değil iktidar tercihlerine bağlı olarak genel liselerin kapatılarak imam hatip liselerine dönüştürülmesi, seçmeli dersler üzerinden eğitimin bilimsellikten uzaklaştırılarak ders içeriklerinin İslamileştirilmesi sonuç olarak gençleri de, ebeveynlerinin yoksulluğuna mahkum etmekten başka bir sonuç çıkarmadı.

"Dindar nesil istiyoruz" söyleminde kendini bulun bu hedef, sorgulamayan, itaat eden, yoksulluğu da tercih değil kader gören nesiller istiyor.Eğitimde yaşanan yapısal değişimin ana hedefi eğitimin kalitesini yükseltmek olsaydı bunu ulusal ve uluslararası sınav sonuçlarında görebilirdik.Ne yazık ki durum tam tersi.

İktidar için nasıl yoksulluk bir tercih ise, eğitimde de iktidar için bu yoksulluğu besleyen ana unsurlardan birisidir. Ama şunu unutmamak gerekiyor diplomalı ama mesleksiz, mesleksiz olduğu için de yoksul olan toplumsal kesimler üzerine kurulan iktidarın geleceği yoktur.

MESLEKSİZ, İŞSİZ VE YOKSUL

İlkokuldan üniversiteye sayı artıyor ama nitelik düşüyor.

Bugünlerde gençler üniversite tercihlerini yapacaklar.

Ülkenin birçok yerinde hatta İstanbul gibi büyükşehirde bile açılan apartkondu üniversitelerle eğitimin kalitesi yükselmiyor. Tam tersine diplomalı ama mesleksiz yani işsiz gençler oluyorlar.

Siyasi iktidar, gençleri dünya ile rekabet ettirmek yerine, ebeveynlerinin geleceğine yani yoksulluğa mahkûm etmeyi seçiyor.

Başka bir ifadeyle iktidar; devlet/parti üzerinden dağıtılan yardımlarla çalışmaya gerek duymayan, sosyal mobilizasyon hedefi olmayan, sahip oldukları konumu korumak isteyen ve bunun için de siyasi iktidarın değişmemesi gerektiğini düşünen, yeni bir kuşak hedefliyor.

Yani iktidar, eğitim sistemiyle, sınıf atlama, sosyal mobilizasyon, kişisel başarı hikâyeleri ve hayalleri ile yükselmeyi hedefleyen gençler değil, ailelerinin sahip olduklarına yani onların yoksulluklarına mahkûm gençler istiyor. Bunun için kullandığı araçlardan birisi de vergilerimizle çekilen, tarihsel gerçeklikten bağı olmayan, sadece geçmişi yeniden inşa eden değil, toplumu -tabi gençleri de- buna inandırarak; günün birinde yazılacak bir kahramanlık hikayesi sonrasında ganimetle zengin olabileceğini düşünmesini isteyen dizileri de unutmamak gerekiyor.

Özetle iktidar için nasıl yoksulluk bir tercih ise, eğitimde de iktidar için bu yoksulluğu besleyen ana unsurlardan birisidir.Ama şunu unutmamak gerekiyor diplomalı ama mesleksiz, mesleksiz olduğu için de yoksul olan toplumsal kesimler üzerine kurulan iktidarın geleceği yoktur.Bu döngünün kırılmasının yolu ise demokrasiden, özgürlükten ve adaletten; özetle siyasetten geçiyor. 

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Murat Aksoy
Murat Aksoy

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Hasan Bülent Kahraman
Hasan Bülent Kahraman Sol dönüşüm ve kültür
Akın Özçer
Akın Özçer Seyfettin Çilesiz’in çilesi
Eser Karakaş
Eser Karakaş İhale kanununun iki, üç maddesi Türkiye’yi bitirdi
Yüksel Işık
Yüksel Işık 17 Ağustos’tan alınması gereken hisse
Murat Kartalkaya
Murat Kartalkaya Program tıkır tıkır Maşallah!
Cengiz Kapmaz
Cengiz Kapmaz Rojava süreci bozar mı?
Mustafa Ergen
Mustafa Ergen Büyük Dil Modellerinin Ateşi Çıkarsa
Fahri Bakırcı
Fahri Bakırcı “Yeter söz milletindir” sloganı üzerine (2)
Murat Paker
Murat Paker Psikoterapi nedir?
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel Kamuoyu desteğinin süresi var mıdır?
Murat Aksoy
Murat Aksoy İnan Güney ya da nöbetleşe mağduriyet
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu Dezenflasyon masalı, yoksulluk gerçeği
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Sistemin enkazı altında kalan hafızayı kurtarmak
Tunay Şendal
Tunay Şendal Siyasette etik omurga
Deniz Nas
Deniz Nas Machiavelli'ye göre bir ‘Prens’ hangi özelliklere sahip olmalıdır?
Bilal Sambur
Bilal Sambur Üniversite bina değildir, üniversite hümanizimdir!
Herkül Millas
Herkül Millas Batı ile Doğu’nun farkları
Gülşah Eker
Gülşah Eker Şehirleri dinlemek: Yerel karar alma süreçlerinde veri neden önemli?
Ali Kılıç
Ali Kılıç Alaska satranç tahtası
Bilgehan Uçak
Bilgehan Uçak Simi’nin plajları
Aydan Bakan
Aydan Bakan Sevgili küçüğüm
Betül Özdemir Güran
Betül Özdemir Güran Ne kadar iyi olabilirsin ki!
Beril Esra Atahan
Beril Esra Atahan Hiçbir yer evin değilse, her yer evin oluyor
instagram gel gel
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı