MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Beyoğlu -3-

Ana SayfaKentBeyoğlu -3-
Beyoğlu -3-
27 Kasım, 2024, Çarşamba 07:18
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Ayşe Övür
Ayşe Övür

Bizans yönetimiyle özellikle büyük bir servet ve güçlü bir ticari filoya sahip Cenova/ Ceneviz arasında yaşanan sorunlardan biri Galata Surlarının inşası olmuştur. Bizans devleti hiçbir zaman Sarayburnu’nun karşısında surlarla çevrili bir bölgenin varlığını istememiş, tüccarların sur taleplerine sıcak bakmamıştır. Bununla birlikte Bizans devleti gerilemeye başlayınca Cenevizli tüccarların sur inşaatına karşı koyamadı.

Beyoğlu, tarihsel perspektifte bugün Galata ismini verdiğimiz semtin ticari ve mimari yayılımı sayesinde bugünkü niteliğini kazanmıştır. Doğu Roma/ Bizans İmparatorluğu döneminde Galata sırtları ve Haliç kıyısında, İtalyan şehir devletlerinin ticari kolonileri vardı. Bu koloni yerleşimleri Bizans Devletine her yıl yüklü miktarda vergi vererek ticari bağımsızlıklarını kazanmışlardı. Özellikle Cenova (Ceneviz) ve Venedik kolonileri Akdeniz ve Karadeniz arasında önemli bir ticari hattı yönetiyordu. Bu iki büyük koloni yerleşmesinin yanı sıra Amalfi, Pisa gibi şehir devletlerinin de azımsanmayacak ticari faaliyetleri olduğu bilinmektedir. İtalyan şehir devletlerine ait gemiler Haliç içindeki limanlarda demirleyince Bizans devletine liman vergisi de ödüyorlardı.

Bilindiği gibi İtalyan siyasi birliği çok geç bir dönemde, ancak 19. Yüzyılda hayata geçmiştir. Bu durumun sonucunda birbirleriyle pek de iyi anlaşamayan şehir devletleri arasındaki çekişmeler Galata kolonilerine de yansımıştır. Hatta pek çok Bizans belgesinde Haliç’te demirleyen gemilerin arasında sık sık atışma yaşandığı, birbirlerine top atışında bile bulundukları, meydana gelen küçük çaplı savaşların Bizans halkını oldukça rahatsız ettiği yer alır. Geceleri bu top atışlarının İstanbul’da semayı aydınlattığı, halkın çok korktuğu ve Bizans sarayına şikayetlerde bulunduğu anlatılır.

Şehir devletleri yine kaynaklarda söz edildiği şekilde Bizans yönetimine sadece resmi vergi değil el altından yüklü miktarlardaki rüşvet de vererek güvenliklerini sağlardı. Hatta 14. Yüzyıldan itibaren maddi olarak ciddi şekilde zayıflayan Bizans Sarayında tahta çıkacak kişinin seçiminde bile söz sahibi oldukları bilinmektedir.

En kuzeyde Galata Kulesi / Turris Sancte Crucis (Kutsal Haç Kulesi) vardı. Surlar yaklaşık olarak Azapkapı, Şişhane, Tophane, Karaköy hattı şeklinde ilerliyordu. Surlar özellikle Galata Kulesi’nin olduğu bölgede hendeklerle çevriliydi. Bu hendeklerin kendileri olmasa da isimleri günümüze sokak adları olarak gelmiştir.

SURLAR HENDEKLERLE ÇEVRİLİYDİ

Bizans yönetimiyle özellikle büyük bir servet ve güçlü bir ticari filoya sahip Cenova/Ceneviz arasında yaşanan sorunlardan biri Galata Surlarının inşası olmuştur. Bizans devleti hiçbir zaman Sarayburnu’nun karşısında surlarla çevrili bir bölgenin varlığını istememiş, tüccarların sur taleplerine sıcak bakmamıştır. Bununla birlikte Bizans devleti gerilemeye başlayınca Cenevizli tüccarların sur inşaatına karşı koyamadı. 1204 yılından sonra özellikle Galata civarı artık Cenevizlilerin çoğunlukta ve söz sahibi olduğu bir bölge oldu.

Prof. Dr. Semavi Eyice’nin yaptığı araştırmalara göre, en kuzeyde Galata Kulesi / Turris Sancte Crucis (Kutsal Haç Kulesi) vardı. Surlar yaklaşık olarak Azapkapı, Şişhane, Tophane, Karaköy hattı şeklinde ilerliyordu. Surlar özellikle Galata Kulesi’nin olduğu bölgede hendeklerle çevriliydi. Bu hendeklerin kendileri olmasa da isimleri günümüze sokak adları olarak gelmiştir. Lüleci hendek, Büyük hendek, Küçük hendek sokaklarını Beyoğlu bölgesinde bilmeyen yoktur. Prof. Dr. Halil İnalcık ve Prof. Dr. Semavi Eyice’ye göre Galata Kulesi ve surları tipik Orta Çağ yerleşimi şeklindeydi. Surların giriş çıkış için geniş ve yüksek ahşap kapıları vardı. Hendeklerde ise büyük ihtimalle su olduğu, ahşap kapıların sabahları birer köprü gibi açılıp dışarıdan girişe müsait hale getirildiği, akşamları ise sur kapılarının kaldırılıp Galata bölgesinin korunaklı bir alan haline dönüştürüldüğü tahmin edilmektedir.

Bölgedeki tüccarlar için tarih boyunca defalarca kuşatılan İstanbul’da güvenliklerinin sağlanması çok önemliydi. Bugün Galata Kulesi adıyla andığımız kulenin özellikle kuzeyden yapılacak saldırılara karşı korunma amacı taşıdığı bilinmektedir. Karaköy’de hemen sahilin yanında yer alan ve yer altı cami olarak kullanılan yapının da aslında Galata Kulesinden başlayarak Haliç’e inen korunma duvarına ait bir kulenin temel yapısı olduğu düşünülmektedir. Bizans döneminde Haliç’in iki yanına zincir çekilerek giriş çıkışların kontrol edildiği biliniyor.

Araştırmacılar zincirin bir ucunun bugün yer altı camii olarak kullandığımız kuleden başlıyor olabileceğini düşünürler. Belirtmekte yarar var. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinde Haliç’in zincirle kapatılması tekil bir olay değildi. Bizanslılar tarih boyunca pek çok defa farklı düşman kuvvetlerine karşı Haliç’i zincirle kapatmaya çalışmıştır.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
BeyoğluBizansGalataCenevizTurris Sancte CrucisGalata KulesiHaliç

Yorum Yazın

Ayşe Övür
    Ayşe Övür

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Yeliz’in top atışları: Soğuk Savaş’tan kalma ucuz taktikler
    Reha Çamuroğlu
    Reha Çamuroğlu İktidar medyası 
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Kabilecilikle barış olur mu?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Çelik Gülersoy’un sıra dışı kamusal alan deneyimi 
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy Venüs'e bakmak Zühre'yi görmek
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Top şimdi iktidarın sahasında
    İlter Turan
    İlter Turan Aşırı seçkin üretimi sorun yaratabilir
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz PKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler
    Fatih Öztürk
    Fatih Öztürk Yargısal Aktivizm: Yargı eliyle siyaseti şekillendirirken Robert Justin Lipkin’i okumak ve Ran Hirschl’i dinlemek
    Serap Mumcu
    Serap Mumcu Yunan Sanatı’na giriş
    Nazlı Akyüz
    Nazlı Akyüz Bir koridordan fazlası: Zengezur hattında Rusya-Azerbaycan gerilimi
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı 2025 yıl sonu için beklenen riskler
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya PISA 2025 ile Eğitimin yeni rotası: İklim okuryazarlığı ve geleceğin sorumlu vatandaşları
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Büyüyünce ne olacaktın
    Mehmet Akif Koç
    Mehmet Akif Koç Modern İran nesrinin sosyalist-Türk öncüsü: Gulam-Hüseyin Sâedî
    Buğra Gökçe
    Buğra Gökçe Serenad
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı