Dünyanın gözü Tianjin’deydi. Çin’in sahne arkasında kurduğu mükemmel organizasyon, sadece ŞİÖ’nün vitrinine değil, Xi Jinping’in bölgesel liderlik konumuna da yeni bir mevzi kazandırdı. Meijiang Konferans Merkezi’ndeki törenler, multimedya kurgusu, güvenlik düzenlemeleri ve lojistik mükemmellik, Çin’in “sorumlu ev sahibi devlet” imajını perçinledi. Aynı zamanda bu prova, Xi’nin “kurtarıcı lider” algısını güçlendirdi. Böylece, çok kutuplu dünyanın merkez aktörüne dönüşme yolunda önemli bir sembolik zafer kazanılmış oldu.
Xi’nin Zirve Konuşmasının Şifresi
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, zirvedeki konuşmasında şu ifadeyi kullandı:
“Hegemonyacılığa ve güç politikasına karşı net bir tavır almaya devam etmeli ve gerçek çok taraflılığı uygulamalıyız.”
Bu cümle, sadece bir dış politika retoriği değil; ŞİÖ üzerinden “yeni bir küresel düzene liderlik etme” niyetinin özsel ifadesi olarak okunmalı. Çin kendisini hegemonya karşıtı, uluslararası iş birliğinin mimarı olarak yeniden konumlandırıyor.
Erdoğan’ın Dengelerle Dansı
Tianjin’de Erdoğan’ın diplomasisi, çok katmanlı bir satranç oyunu gibiydi. Putin görüşmesinde öne çıkan “adil ve kalıcı barış” vurgusu, hem Rusya’ya hem Batı’ya hem de bölge halklarına gönderilen çok hedefli bir mesajdı. Bu mesaj, Türkiye’nin Ukrayna dosyasında tarafsız arabuluculuk çizgisini pekiştirirken, Erdoğan’ın “stratejik özne” imajını besledi.
Erdoğan aynı zamanda Pezeşkiyan’la nükleer müzakereleri, Paşinyan’la Kafkas normalleşmesini, ve Pakistan–Ermenistan’ın diplomatik yakınlaşmasını koordineli biçimde sahneleyerek, Ankara’nın sadece bölge değil, küresel denge meselelerinde de aktör olduğunun altını çizdi.
Stratejik Derinlik: Ne Anlama Geliyor?
1. Çok Vektörlü Aktör Olmak: Türkiye, Batı ile ilişkilerde baskı altına düştüğünde bile Çin–Rusya ekseninde sahne alabiliyor.
2. Finans ve Teknolojide Alternatif Ağlar: Xi’nin “hegemonya karşıtı çok taraflılık” mesajı, Türkiye’ye ŞİÖ üzerinden geliştirebileceği finansal ve teknolojik iş birliklerinin kapısını aralıyor.
3. Denge Politikası: Erdoğan, hem NATO hem ŞİÖ platformlarında var olarak, ABD–Rusya–Çin arasında denge pozisyonunu korumaya çalışıyor.
4. Bölgesel Arabuluculuk: Kafkasya’dan Orta Asya’ya uzanan çizgide, Türkiye hem enerji hem lojistik hem diplomasi alanında bu kez ŞİÖ ekseninde rolünü derinleştirebilir.
Yeni Jeopolitik Eksen, Yeni Oyunun Kuralları
Tianjin Zirvesi, Çin’in sahnede liderlik kartlarını kusursuz oynadığını gösterdi. Xi’nin konuşması, yeni bir küresel düzen inşasında ideolojik ve kurumsal alt zeminin altını çizerken, Erdoğan da Türkiye için çok yönlü diplomatik manevra alanlarını görünür kıldı.
Bu küresel satrançta, üstünlüğü elde edecek olan, yalnızca güce sahip olan değil; aynı zamanda kendi sahasını en iyi şekilde dokuyabilen, vizyonunu geleceğe taşıyabilen aktörlerdir. Türkiye, finans, enerji, teknoloji ve diplomasi alanlarında hamlelerini kararlılıkla ve tutarlılıkla belirlediği takdirde, sadece masadaki dengeleri değil, perde arkasındaki hesapları da yönlendirebilecek; böylece bölgesel dengeyi küresel vizyonla buluşturan “kilit kolaylaştırıcı aktör” konumunu kalıcı hale getirebilecektir.

Yorum Yazın