MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Hayat boşlukları sevmez

ANA SAYFAPSİKOLOJİHayat boşlukları sevmez
Hayat boşlukları sevmez
13 Kasım, 2024, Çarşamba 07:30
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Beril Esra Atahan
Beril Esra Atahan

Kaybettiğimiz her şeyin yerine, bize bir şeyler öğretmiş olan, daha olgun ve daha anlamlı bir güzellik gelir. Bu, yaşama duyduğumuz güveni tazeleyen ve her yeni güne umutla bakmamızı sağlayan güçlü bir inançtır; çünkü hayat, gidenlerin boşluğunu yeni anlamlarla doldurur.

“Giden her şeyin yerine çok daha güzeli gelir” inancı, hayatın döngüselliğini ve sürekli yenilenmeyi anlatan derin bir kavrayıştır. İnsan, hayatın akışı içinde zaman zaman kayıplarla ve ayrılıklarla karşılaşır, ancak bu kayıpların ardında saklı olan umut, her şeyin yeniden filizlenebileceği fikridir. Bu düşünce, edebiyatta ve felsefede sıkça işlenen, insana dayanma gücü veren bir temadır.

Halil Cibran, Ermiş adlı eserinde şöyle der: “Acınız, anlayışınızın kırıldığı kabuktur.” Bu söz, giden her şeyin aslında bizde bir dönüşüm yarattığını, içsel dünyamızda yeni tohumlar ektiğini vurgular. Kırılan ya da eksilen yanlarımız, bizi daha geniş bir anlayışa ulaştırır ve zamanla, kendimizi buluruz. Cibran’ın bu satırları, kayıpların ve gidenlerin bir anlam taşıdığına ve yeni kapılar açtığına dair derin bir inanç sunar.

Şems-i Tebrizi ise, Dört Kapı Kırk Makam eserinde, “Her şey olması gerektiği gibi olur; giden, bir sebep ile gitmiştir ve boş kalan yeri çok daha kıymetli bir şeyle dolacaktır,” der. Şems’in bu ifadesi, ilahi bir düzenin varlığına işaret eder. Ona göre, her gidiş bir boşluk bırakır; ama bu boşluk, yeni gelen güzelliklerle dolmaya hazır bir alandır. Gidenin ardından gözyaşı dökmek doğaldır, ama o boşluğu yeni deneyimlere, insanlara ve anlamlara açmak bize daha zengin bir hayat sunar.

Doğanın dört mevsimi gibi, hayat da döngülerden oluşur; her sonbaharın ardından bir kış gelir ama kışın soğuğu geçtikten sonra baharın tazeliği ve renkleri, ruhu yeniden canlandırır. Her kayıp, içimizde yeni bir başlangıcın tohumlarını eker ve zamanla o tohumlar filizlenir.

HER KAYIP, İÇİMİZDE YENİ BİR BAŞLANGICIN TOHUMLARINI EKER

Özdemir Asaf da, “Bir insanın hayatına giren herkes iz bırakır ama her iz, bir öncekinden daha değerli olan yeni bir iz için alan açar,” diyerek, ilişkiler ve ayrılıklar üzerinden bu döngüyü tarif eder. Onun şiirsel dünyasında, kaybettiklerimiz ve gidenler, bizde bir iz bırakır; ama her iz, bir sonrakine yer açar. Yaşam, sürekli bir akış içinde, her defasında bize daha çok öğreterek ilerler. Böylece, her kaybın aslında bizi daha güçlü, daha olgun ve daha derin bir insan yaptığına inanırız.

Bu inanç, insanın hayatta kendini sürekli yenileyebileceği umudundan kaynaklanır. Doğanın dört mevsimi gibi, hayat da döngülerden oluşur; her sonbaharın ardından bir kış gelir ama kışın soğuğu geçtikten sonra baharın tazeliği ve renkleri, ruhu yeniden canlandırır. Her kayıp, içimizde yeni bir başlangıcın tohumlarını eker ve zamanla o tohumlar filizlenir.

Böylece, kaybettiğimiz her şeyin yerine, bize bir şeyler öğretmiş olan, daha olgun ve daha anlamlı bir güzellik gelir. Bu, yaşama duyduğumuz güveni tazeleyen ve her yeni güne umutla bakmamızı sağlayan güçlü bir inançtır; çünkü hayat, gidenlerin boşluğunu yeni anlamlarla doldurur. Sahip olduğunuz her şey geri döner fakat “dönüşmüş olarak”

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Beril Esra AtahanPsikoloji

Yorum Yazın

Beril Esra Atahan
Beril Esra Atahan

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Armağan Öztürk
Armağan Öztürk Arzular, beklentiler ve Erdoğan’ın liderliği
İlter Turan
İlter Turan Araştırmaya önem vermek gerekiyor
Kübra Evliyaoğlu
Kübra Evliyaoğlu Müstemleke Defteri
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz Rojava çözüm sürecini zorluyor mu?
Erol Katırcıoğlu
Erol Katırcıoğlu AKP+MHP  ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu?
Murat Aksoy
Murat Aksoy İçerdekilere iyi haberim var...
Ayşe Övür
Ayşe Övür Beyoğlu Apartmanları: Botter Apartmanı (1)
Bumin Yağız Avcı
Bumin Yağız Avcı Türkiye'nin yoksulluk çıkmazı: Rakamların ardındaki gerçek
Eser Karakaş
Eser Karakaş Tuhaf yasa maddeleri
Bilgehan Uçak
Bilgehan Uçak Bir tuhaf vergi rekortmenliği
Yüksel Işık
Yüksel Işık Yenilmez sanılanları yenmek…
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan 23 Ağustos: Şapka İnkılabı ve KKM’den kurtuluş bayramı
Gülseren Aydın
Gülseren Aydın Babanın ölümü, kızkardeşliğin doğumu: Kıyıda  
Murat Kartalkaya
Murat Kartalkaya Kriz yok: Yeni Türkiye bu!
instagram gel gel
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı