MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Bölerek yönetmek

Ana SayfaKöşe YazilariBölerek yönetmek
Bölerek yönetmek

Bölerek yönetmek

27 Şubat, 2024, Salı 21:35
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış
İnsan ülkenin gelişmiş insan kalitesini düşündüğünde nasıl oluyor da bu ülke bu denli çapsız ve kifayetsiz insan tarafından yönetiliyor diye şaşıp kalıyor. Sürekli olarak ekonomide de siyasal yapıda da yaratılan bölünme ve kutuplaşma siyasetleri Türkiye’nin gelişmesinin de önündeki en büyük engel.Cumhur kelimesinin anlamı “halk” olduğuna göre “halkın başkanı”, yani “cumhurbaşkanı” halkı temsil eden kişi olarak kabul edilmeli. Ama gelin görün ki bizim “asrın lideri” Recep Tayyip Erdoğan yalnızca halkın içinde kendi partisine oy verenlerle, MHP’ye oy verenlerin “başkanı” imiş gibi davranmaya devam ediyor. Bu tespitimi doğrulayacak sayısız örnek olduğu için bu örnekler meselesine girmeyeceğim ama dün bir açılış için geldiği İstanbul’da söyledikleri gerçekten ibretlik.İstanbul meğerse beş yıldan beri “düşman” işgalindeymiş sanki. Düşman da “CHP ve Geziciler”den oluşuyormuş (her nedense Kürtleri unutmuş!). Şehri bunlar beş yıl içinde mahvetmişler. “Evler yıkık dökük, yollar öyle, trafik deseniz anlatılacak gibi değil. İşte bu “CHP ve Gezi” kafası, bu güzelim kadim şehrimizin …. etmişler. İktidarda ben olduğuma göre Murat Kurum’a oy verirseniz biz birlikte bu şehri bu düşmanlardan temizleriz. Evvel Allah!” demiş, gibi olmuş. Böylelikle her zaman yaptığı gibi toplumun bir kısmını “düşmanlaştırıp” bölerek yönetme örneklerinden birini vermiş oldu.1994’den beri yönetiminde olduğu ve kimseye danışmadan (belki küçük bir arkadaş grubu hariç olabilir) verdiği kararlarla İstanbul’u gökdelenler şehri yaparak bütün dokusunu bozan kendisi değilmiş gibi. Son beş yılda ise sanki belediye meclisinde çoğunluğu elinde tuttuğu için İmamoğlu’nun iş yapmasını önleyen yine kendisi değilmiş gibi… Asrın lideri olmak biraz böyle davranmayı mı gerekli kılıyor acaba?Erdoğan iktidara geldiği yıllarda değilse de 2011’den sonra toplumu bölerek ve kutuplaştırarak daha kolay iktidarda kalabileceğini ve yönetebileceğini gördü. Toplumun fay hatlarının en büyüğü olan “dindar-seküler” ayrımının yanına bir de Kürt kimliğini koyarak yarattığı “bölücü siyaset” gerçekten de kendi iktidarını devam ettirebilmeyi mümkün kıldı. Çağ da zaten böyle bölünmeleri imkanlı kılan bir çağdı. Küreselleşmenin yarattığı belirsizliklerin sonucu, toplumun farklı kimlikleri, eskiden olmadık ölçüde bir araya gelmeye ve kimliklerine ilişkin yeni talepler ortaya koymaya başlamışlardı.
Erdoğan toplumu bölerek ve kutuplaştırarak daha kolay iktidarda kalabileceğini ve yönetebileceğini gördü. Toplumun fay hatlarının en büyüğü olan “dindar-seküler” ayrımının yanına bir de Kürt kimliğini koyarak yarattığı “bölücü siyaset” gerçekten de kendi iktidarını devam ettirebilmeyi mümkün kıldı.
AKP iktidarının son on yılı böyle bölünmüş bir Türkiye yaratmakla geçti. Kürtleri (partileri olan HDP’yi) yarattığı “terörle” ilişkili olduğu algısıyla Sekülerlerden ayırarak (partileri olan CHP’den) muhalefeti zayıflatmayı başardı. Fakat, 2019 seçimlerinde HDP, 11 büyük şehir belediyesinin CHP’ye geçmesini sağlayınca Erdoğan’ın kurduğu oyun bozuldu. Altılı masa hikayelerine girmeyeceğim ama Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefeti manipüle edebilmesi (İYİP’le) ve CHP’nin becerisizlikleri birleşince bu seçimi de kazandı.Şimdi geldik yerel seçimlere! Erdoğan bol bol konuşuyor ama geçmişte yarattığı kutuplaşmalarla, ekonomisi bozulmuş, gelir dağılımı bozulmuş, morali bozulmuş bir toplum yarattığını ya görmüyor ya da unuttu. Zaten bu çerçevede kendisinin afra tafralarını anlamak da mümkün değil. “Asrın lideri” ülkeyi öyle bir zenginleştirmiş ki bütün ülkelerin önünde gidiyormuşuz sanki. Oysa 2002 ila 2020 arasında milli gelir, mesela Belarus’da yüzde 4, Kazakistan’da yüzde 8, Romanya’da yüzde 6, Rusya yüzde 4 artmışken Türkiye’de yalnızca yüzde 3 artmıştır.Kişi başına milli gelir ise, Belarus’da yüzde 4,6; Kazakistan’da yüzde 6; Romanya’da yüzde 7; Rusya’da yüzde 4,4 artmışken, Türkiye’de ise ancak yüzde 2,6 oranında artmış.Kısacası, insan ülkenin gelişmiş insan kalitesini düşündüğünde nasıl oluyor da bu ülke bu denli çapsız ve kifayetsiz insan tarafından yönetiliyor diye şaşıp kalıyor. Sürekli olarak ekonomide de siyasal yapıda da yaratılan bölünme ve kutuplaşma siyasetleri Türkiye’nin gelişmesinin de önündeki en büyük engel. Umalım da bu seçimler bu siyaset tarzının sonuna işaret eden bir biçimde gerçekleşir.
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Hasan Bülent Kahraman
    Hasan Bülent Kahraman 27 Mayıs 1960 Darbesine Yeni Bakışlar (3)
    Reha Çamuroğlu
    Reha Çamuroğlu Yine mi CHP?
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Zenginliğin illüzyonu 
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Kılıçdaroğlu CHP’yi “devlet”le barıştırmak istiyor olabilir mi?
    Fahri Bakırcı
    Fahri Bakırcı CHP’de parti disiplini üzerine
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Butlan, hırs ve meşruiyet: Bir siyasi müdahale anatomisi
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel Bölgedeki gelişmeler ve CHP üzerindeki baskı
    Buse Ayazma
    Buse Ayazma Ama kafası nasıl güzel (!)
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik Hindistan’ın Orta Doğu’daki diplomatik yükselişi
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal Muhalefetin ontolojik ve pratik rolü
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Yolda olmak: Türkiye’den İsveç’e bisikletin sosyolojisi
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Düşünmek olarak ‘din’
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Dante bugün Türkiye’de olsaydı: Cehennem katmanları ve Araf’ta bekleyenler
    Tuğba Arslan
    Tuğba Arslan Yaşar Kemal’in Anadolu sarısı
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy Deneme türünün doğuşu - Montaigne'in hikayesi
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Bir beyitin gölgesinde
    Devrim Barış Çelik
    Devrim Barış Çelik Genel başkanlık makamı ve siyasal terbiye üzerine
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Olumlama yap senin de olsun
    Tuğba Yıldırım
    Tuğba Yıldırım Büyükada’nın iki yüzü: Huzurun gölgesinde kalabalık
    Ahmet T. Kuru
    Ahmet T. Kuru Genç siyaset: Mamdani, ABD ve Türkiye
    Şahin Eroğlu
    Şahin Eroğlu Tanınmanın Hapishanesi: Kimlik politikalarının varoluşsal tıkanışı
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz TBMM’de ‘çözüm komisyonu’
    Emir Berke Yaşar
    Emir Berke Yaşar Türkiye gençleri, Netflix izlediği sürece Türkiye Demokrasisi için umut var
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı