MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Bahçeli’nin hamlesinin sonu 1999 gibi olmasın 

ANA SAYFASİYASETBahçeli’nin hamlesinin sonu 1999 gibi olmasın 
Bahçeli’nin hamlesinin sonu 1999 gibi olmasın 
29 Kasım, 2024, Cuma 08:46
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz
yazı içi reklam

Hatırlanacaktır; Öcalan’ın çağrısıyla PKK isim değiştirdi; 2005 yılına kadar tek taraflı ateşkes sürdürdü; Kandil’den ve Avrupa’da 29 Ekim 1999’da barış grupları geldi. Ancak sonrası malum. Bahçeli hamlesinin sonu 1999’a benzeme ihtimali çok yüksek.

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim Kürt hamlesi iki ayını geride bıraktı. İşin rengi büyük ölçüde netleşti.

Cumhur İttifakı'nın öncelikli meselesi; PKK'nin Türkiye'deki silahlı eylemlerine son vermek ve Rojava bağlamında belli bir ortak noktada buluşarak Suriye'de muhtemel yaşanacak Türkiye'yi tedirgin edici gelişmeye karşı “iç cepheyi” tahkim etmek.

Her iki hedef birbirine sıkı sıkıya bağlı konular. Oldukça zorlu. Ankara'nın yaklaşımının esasını güvenlik oluşturuyor. En azından dışarıdan bakanlar için öyle gözüküyor.

Bu herkesin kendisini eşit yurttaş hissedeceği ve şiddetin her türlüsünün toplumsal yaşamdan çıkarılması hedefinden, anlayışından oldukça uzak bir yer.

Demokratik özgürlüklerin ve temel insan haklarının tanınması ve kullanılabilir olmasından hayli uzaktayız. Sürecin ne getireceğini bu anlamda kestirmek zor olduğu gibi müneccim olmaya da gerek yok.

Kandil’den de olumlu yanıt gelebilir. Ülke için yeni bir çözüm kapısı olabilir. Bunlar hiç de ihtimal dışı değil. Ya sonrası, meselemiz bu kadar mıydı? Yarım asra varan silahlı çatışmanın diğer veçheleri nasıl halledilecek? 

MESELEMİZ BU KADAR MIYDI?

Kapalı devre giden sürecin sonunda Ankara hedefine ulaşabilir. Yani PKK lideri Abdullah Öcalan PKK'nın Türkiye'de silahlı eylemlerine son vermesi ve Rojava'nın geleceği konusunda Cumhur İttifakı'nın da onay verdiği bir çağrıda bulunabilir.

Kandil’den de olumlu yanıt gelebilir. Ülke için yeni bir çözüm kapısı olabilir. Bunlar hiç de ihtimal dışı değil.

Ya sonrası, meselemiz bu kadar mıydı? Yarım asra varan silahlı çatışmanın diğer veçheleri nasıl halledilecek? 

Prof. Ayşe Betül Çelik'in Barış Vakfı için hazırladığı “Kürt Sorunu İçin Bütüncül Barış Yöntemi” başlıklı raporda sözü edilen, 15 alt, Ekonomik; Politik-Güvenlik; Sosyo-Kültürel ve İlişkisel üst başlıkta toparlanan sorunların çözümüne yönelik, bırakalım bir planı veya yol haritasını, daha güven verici bir bakışın izleri belirmiş değil.

PKK lideri Abdullah Öcalan'ın muhtemel açıklamasıyla, Kürt barışının toplumsal zeminini hızla oluşturabilecek fırsat doğabilir. 

1999 yılında Abdullah Öcalan'ın tutuklanması sonrasındakine benzer bir süreç yaşanması, sorunun daha karmaşık ve kronik hal almasına yol açacağı kesindir.

Hatırlanacaktır; Öcalan’ın çağrısıyla PKK isim değiştirdi; 2005 yılına kadar tek taraflı ateşkes sürdürdü; Kandil’den ve Avrupa’da 29 Ekim 1999’da barış grupları geldi. Ancak sonrası malum. Bahçeli hamlesinin sonu 1999’a benzeme ihtimali çok yüksek.

1999 yılında Öcalan'ın Bekaa'dan ayrılması doğru değerlendirilemedi. Yirmi beş yıl sonra bugün de Öcalan'dan beklenen muhtemel açıklamanın Ankara tarafından “tarihsel bir fırsat” olarak değerlendirileceğine dair güçlü bir emare yok. Yine meseleye sığ yaklaşılıyor.

1999 yılıyla bugün kıyaslandığında, benzerlikleri kadar farklıkları da söz konusu.

Her şeyden önce bugün siyasal ve ekonomik krizin çok ötesinde, çok yönlü rejim krizi ve çatışma bölgesel nitelik kazandı, bölgesel çalkantı ve altüst oluş derinleşti.

Öngörülemezlik ve belirsizlik bu dönemin genel karakteri. Türkiye'nin dünya ile ilişkileri de radikal değişime uğradı.

Bütün bunlar mevcut iktidarın ve Cumhur İttifakının sınırları. Sınırları aşacak bir siyasal yaklaşım belirmiş değil.

Cumhur İttifakının artık hiç kuşkuya yer bırakmayacak bir biçimde kayyım rejimine son sürat devam etmesi, konunun düğümlendi nokta. 

Bu koşullarda kayyım rejimi uygulamalarıyla Cumhur İttifakı'nın “PKK'nin silahlı varlığına son verme” hedefi doğru zemine oturtulmadığında ciddi çatışma potansiyeline sahip. 

Silahlara vedanın yaratacağı siyasal, toplumsal atmosferin ve belirecek çeşitli yerel, bölgesel ve küresel fırsatların doğru ve zamanında kullanılması gerekiyor.

Ana Muhalefet

Kürt sorununu, eşit vatandaşlık temelinde ve evrensel hukuk kuralları çerçevesinde kalıcı çözüme kavuşturmanın yol haritası ve bunu uygulama konusunda güçlü ve topluma güven verebilen bir siyasal irade ve bakışın emarelerinin ortaya çıkması için daha fazla gecikilmemelidir.

Bu uzun yolculukta sorumluk bir ölçüde ana muhalefet partisi CHP’ye düşüyor. Ana muhalefet, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Kürt Açılımının izini sürerek muhalefet yapmayı terk etmeli. Prof. Ayşe Betül Çelik’in Kürt sorununun farklı yönlerine ilişkin Kürt Sorunu İçin Bütüncül Barış Yöntemi raporunda da belirtiği gibi, muhalefet, Ulusal Diyalog modeline benzer bir yöntemle katılımcılığın ve demokratikleşmenin zeminini güçlendirecek bir siyaset izlemeye öncelik vermeli. İktidara muhalefeti bu zeminde yapmalı; gerektiğinde desteğini bu zeminde vermeli.

Kürt sorununun eşit yurttaşlık hukukuna uygun ve çoklu barış yöntemleriyle çözülmesinin demokratik, anayasal zeminleri yaratılsın. Kürt barışının toplumsallaşmasının yol haritasının köşe taşları inşa belirlensin.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Kürt SorunuDevlet BahçeliMHPDEM PartiBarış SüreciKayyumÇözüm SüreciPKKAbdullah Öcalan

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Gönen Orhan
    Gönen Orhan Su krizi, belediyeler ve otonom çözüm
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı FED kararları ve resesyon beklentisi
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Ekonomi kötü, geçinemiyorum diyor Cumhur İttifakı’na oy veriyor…
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Kadın, yaşam, özgürlük: Mahsa’nın yankısı
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Ergenlikte mantık nereye gider?  
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Terörist İsrail Türkiye’ye saldırabilir mi?
    Murat Paker
    Murat Paker CHP üzerinden narsisizm, haset ve politik liderlik
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Biz ne yaşıyoruz, biz ne yapıyoruz?
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Gösteri toplumu: Yaşamı geri alabilir miyiz?
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz CHP’nin direniş maratonu ve Türkiye’nin yol ayrımı
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Parti değiştiren başkan, başkanlığı da bırakmalıdır!
    Hasan Çetin
    Hasan Çetin Bunsen Komite Raporu: David Koridoru ve Suriye’de Adem-i Merkeziyet
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı