Alaska’da bir “barış belgesi” çıkmadı. Ama tarihe düşülen not, daha derindi: Soğuk Savaş’ın mirası olan Alaska, bu kez iki liderin birbirini yokladığı bir satranç tahtasına dönüştü. Oyun devam ediyor. Bu satrançta taşların değeri, hamlelerin hızında değil, zamanı lehine kullanabilme becerisinde gizli.
Diplomatik Gösteri ve Sonuçsuz Bir Zirve
Anchorage’ta buluşan Donald Trump ile Vladimir Putin, dünyaya diplomatik ihtişamla sahnelenmiş bir görüntü sundular. Kırmızı halılar, protokol jestleri, kamera önünde verilen sıcak kareler… Ancak perde kapandığında sahnede geriye somut bir çözüm değil, daha çok tarafların kendi ajandalarını tahkim eden bir sessizlik kaldı. Alaska buluşması, savaşın seyrini değiştirecek bir dönemeç olmaktan çok, yeni bir güç mücadelesinin işaret fişeği olarak tarihe not düşüldü.
ABD’nin Hesabı: İç Siyaset ile Küresel Strateji Arasında
Trump, “çok verimli” dediği görüşmeden bir ateşkes çıkarmayı umuyordu; fakat masadan anlaşma yerine “telefon diplomasisi” vaadiyle kalktı. Zelenskiy ve Avrupalı müttefiklerle yapılacak yeni istişareler, Trump’ın tek başına sonuç alamadığını, en azından bu aşamada Putin’i sınırlandıramadığını gösteriyor. Bu tablo, ABD iç siyasetinde Trump’a “gösteri yaptı, ama Putin’e alan açtı” eleştirisi olarak döndü. Alaska, Trump’ın seçmenlerine “ben barışı zorlayan liderim” mesajını vermesi için bir sahneydi; fakat stratejik sonuçlar henüz ortada yok.
Kremlin’in Kazancı: Zaman, Prestij ve Nefes
Putin için bu zirve, başlı başına bir kazanımdı. ABD’de kırmızı halıyla karşılanmak, Batı kamuoyunda “meşru muhatap” görüntüsü vermek ve yaptırım baskısını gevşetme ihtimalini gündemde tutmak… Tüm bunlar Moskova’ya zaman kazandırıyor. Putin’in, Trump’ı Moskova’ya davet etmesi de tesadüf değil: Rusya, bu süreci zamana yayarak hem cephede hem diplomaside inisiyatifi korumak istiyor.
Avrupa’nın Tedirginliği: Dışlanan Ukrayna ve Kırılgan Güvenlik
Avrupa başkentlerinde en çok tartışılan mesele, Ukrayna’nın masaya oturtulmamış olmasıydı. Zelenskiy’in dışlandığı bir süreç, Batı’nın kolektif güvenlik vizyonunu tehdit ediyor. Görüşmeden somut sonuç çıkmaması Avrupa için kısa vadeli bir rahatlama yaratsa da, uzun vadede “Trump–Putin diplomasisi”nin kıta güvenliğini by-pass etme ihtimali ciddi bir endişe kaynağı olarak kayıtlara geçti.
Küresel Güç Dengeleri: Yeni Bir Satranç Tahtası
Alaska zirvesi, yalnızca Washington ile Moskova arasındaki bir temas değil, aynı zamanda küresel dengelerin yeniden yazıldığı bir sahneydi. Çin ve BRICS bloğu, ABD’nin bu tür tek taraflı hamlelerini fırsat olarak okuyor. Avrupa, kendi savunma kapasitesini artırma arayışına giriyor. ABD ise iç siyasetin gölgesinde küresel liderlik rolünü tartışmaya açıyor. Bu bağlamda Alaska, klasik anlamda bir diplomatik “zirve”den çok, yeni bir güç denklemine geçişin sembolüydü.
Devam Eden Oyun
Alaska’da bir “barış belgesi” çıkmadı. Ama tarihe düşülen not, daha derindi: Soğuk Savaş’ın mirası olan Alaska, bu kez iki liderin birbirini yokladığı bir satranç tahtasına dönüştü. Oyun devam ediyor. Bu satrançta taşların değeri, hamlelerin hızında değil, zamanı lehine kullanabilme becerisinde gizli.
Ve belki de asıl soru şudur: Bu oyunun kazananı kim olacak — barışı masada tutan mı, yoksa savaşı zamana yayan mı?

Yorum Yazın