MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

İki kapının arasında kalan ülke 

Ana SayfaDiş Poli̇ti̇kaİki kapının arasında kalan ülke 
İki kapının arasında kalan ülke 

Türkiye, tarihi boyunca Doğu ile Batı arasında köprü olmakla övündü. Fakat artık sadece köprü olmak yetmiyor; karar vermek gerekiyor: Hangi dünya görüşünün parçası olacağız?

13 Temmuz, 2025, Pazar 06:10
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Ali Kılıç
Ali Kılıç

Türkiye ne Batı’ya ne Doğu’ya mahkûm. Ancak bu iki dünyaya da kendi değerleriyle, kendi vizyonuyla dahil olabilecek bir politik akla ihtiyaç var. Aksi takdirde, bir zamanlar Avrupa’nın kapısında beklerken şimdi BRICS’in eşiğinde “şerhli aday” olmak, kronikleşmiş bir dış politika açmazına dönüşür. 

Yirmi birinci yüzyılın gerçeği artık şu: Dünya, tek merkezin belirlediği bir düzlemde işlemiyor. Ne Washington ne de Brüksel her şeyin merkezinde. Yeni bir küresel denklem kuruluyor — daha çok kutuplu, daha pazarlıkçı, daha çıkar temelli. Ve bu yeni denklemde BRICS, yalnızca bir ekonomik birlik değil; Batı’nın yorgun hegemonyasına karşı gelişen çok sesli bir alternatif olarak öne çıkıyor.

Ancak işin Türkiye açısından ilginç bir yanı var. Yıllardır Avrupa Birliği kapısında “tam üyelik” için bekleyen Türkiye, şimdi aynı bekleme salonuna BRICS önünde mi oturacak?

Bir Yanda AB, Öte Yanda BRICS: İki Kapının Gölgesi

Türkiye, yarım asrı aşkın süredir Avrupa Birliği üyeliği için kapıda. Demokrasi, hukuk, insan hakları reformları hep bu uğurda talep edildi. Ancak ne zaman siyasi bir irade oluşsa, üyelik dosyası yeniden donduruldu. “Coğrafi olarak Avrupalı ama kültürel olarak farklı” gibi muğlak cümlelerle, Türkiye hep eşiğin ötesinde tutuldu.

Şimdi benzer bir tablo BRICS önünde mi yaşanıyor?

Türkiye son yıllarda BRICS’e göz kırpan, çok kutuplu dünyaya uyumlu, alternatif bir dış politika hattı geliştirmeye çalışan bir ülke konumunda. Ancak Çin ve Hindistan’ın Türkiye’nin tam üyeliğine şerh koyduğu yönündeki iddialar, bu yeni kapının da kolay kolay açılmayacağını gösteriyor. Zira BRICS, kendi içinde bile rekabetin ve stratejik temkinin hüküm sürdüğü bir yapı. Türkiye ise, Batı ittifakı ile yakın ilişkileri ve NATO üyeliği nedeniyle hâlen mesafeli bir gözle izleniyor.

Öte yandan Çin, Uygur Türkleri meselesi nedeniyle Ankara’ya karşı diplomatik bir mesafe korurken; Hindistan ise Türkiye’nin Pakistan’a verdiği açık destekten rahatsız. Bu nedenle her iki ülke de Türkiye’yi BRICS yolunda şimdilik “bekleme peronunda” tutmayı tercih ediyor.

BRICS: Sessiz ama Derin Bir Dönüşüm

BRICS’in önemi sadece ekonomik değil. Bu blok, Batı’nın artık inandırıcılığını kaybettiği “kurallara dayalı dünya düzenine” karşı, daha pragmatik, daha az ideolojik bir seçenek sunuyor. IMF’siz kalkınma, dolar dışı ticaret, müdahalesiz yatırım gibi vaatler, birçok ülke için cazip. BRICS bugün dünya ekonomisinin %35’ini oluşturuyor ve hızla büyüyor. Ancak bu büyüme, tıpkı Avrupa Birliği’nde olduğu gibi, her yeni üyeye açık bir kulüp anlamına gelmiyor.

Türkiye İçin Bir Yol Ayrımı

Türkiye, tarihi boyunca Doğu ile Batı arasında köprü olmakla övündü. Fakat artık sadece köprü olmak yetmiyor; karar vermek gerekiyor: Hangi dünya görüşünün parçası olacağız?

Eğer Batı, Türkiye’yi yıllardır dış kapıda tutarken; Doğu da kuşkuyla izliyorsa, Türkiye bu arada bir “kimlik bunalımı” yaşıyor demektir. Ne tam Avrupa’lı, ne tam Avrasya’lı. Ne Schengen’in parçası, ne BRICS’in ortağı.

Bu da dış politikada sürekli bir “stratejik bekleme odası” hâli yaratıyor. Oysa dünya, hızla pozisyon alıyor. Yeni bloklar kuruluyor, yeni para sistemleri, ticaret yolları, diplomatik ittifaklar inşa ediliyor. Türkiye’nin bu denklemde “belirsiz” bir yerde durması, hem ekonomik hem jeopolitik olarak ciddi riskler taşıyor.

Kapı Beklemek Yerine Kapı Açmak

Türkiye ne Batı’ya ne Doğu’ya mahkûm. Ancak bu iki dünyaya da kendi değerleriyle, kendi vizyonuyla dahil olabilecek bir politik akla ihtiyaç var. Aksi takdirde, bir zamanlar Avrupa’nın kapısında beklerken şimdi BRICS’in eşiğinde “şerhli aday” olmak, kronikleşmiş bir dış politika açmazına dönüşür.

Zaman, kapı bekleme zamanı değil — kendi kapısını aralayacak bir irade koyma zamanı.

  • Savaşın gölgesinde: Madenler, hafıza ve satranç Savaşın gölgesinde: Madenler, hafıza ve satranç
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
BRICSAvrupa BirliğiAB

Yorum Yazın

Ali Kılıç
Ali Kılıç

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Erol Katırcıoğlu
Erol Katırcıoğlu Erdoğan’ın Yeni Osmanlısı
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel Terörsüz Türkiye
Murat Aksoy
Murat Aksoy Erdoğan hangi Kürtlerle masaya oturacak?
İbrahim Özden Kaboğlu
İbrahim Özden Kaboğlu Suçsuz sayılma hakkı (Savaşta bile korunan sert çekirdek)
Mustafa Ergen
Mustafa Ergen Emirden niyete: Yazılımda soyutlama yolculuğu
Tunay Şendal
Tunay Şendal Siyasal İslam ve Post-Kemalizm’in hedefi: 1923
Ali Kılıç
Ali Kılıç İki kapının arasında kalan ülke 
Bilgehan Uçak
Bilgehan Uçak Yunan resmi (2)
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan Yeliz’in top atışları: Soğuk Savaş’tan kalma ucuz taktikler
Reha Çamuroğlu
Reha Çamuroğlu İktidar medyası 
Bilal Sambur
Bilal Sambur Kabilecilikle barış olur mu?
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Çelik Gülersoy’un sıra dışı kamusal alan deneyimi 
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy Venüs'e bakmak Zühre'yi görmek
İlter Turan
İlter Turan Aşırı seçkin üretimi sorun yaratabilir
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz PKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler
Fatih Öztürk
Fatih Öztürk Yargısal Aktivizm: Yargı eliyle siyaseti şekillendirirken Robert Justin Lipkin’i okumak ve Ran Hirschl’i dinlemek
Serap Mumcu
Serap Mumcu Yunan Sanatı’na giriş
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı