MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Hiçbir yer evin değilse, her yer evin oluyor

ANA SAYFAPSİKOLOJİHiçbir yer evin değilse, her yer evin oluyor
Hiçbir yer evin değilse, her yer evin oluyor

Anarşist göçebenin kalbinde iki duygu kavga eder: özgürlük ve yalnızlık. Özgürlük ona kanat verir; hiçbir yere bağlı olmamak, hafif hissettirir. Yalnızlık ise sessizce gelir; en kalabalık masada bile kendini misafir gibi hissettirir.

16 Ağustos, 2025, Cumartesi 07:50
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Beril Esra Atahan
Beril Esra Atahan
yazı içi reklam

Hiçbir yer evin değilse, her yer evindir… Ama bunun sırrı şudur: Evini yanında taşırsın, kalbinde. Taşımazsan, gittiğin her yer, biraz fazla yabancı kalır.

Bazen bavulunun ağırlığı, içindeki kıyafetlerden değil, taşıdığın köksüzlükten gelir. Kapılar ardında büyümüşsündür ama o kapılar sana hiçbir zaman “burası senin yerin” dememiştir. Çocukken odanın duvarlarını boyamış olsan da, bilirsin ki o duvarlar sana ait değil. İşte o gün, fark etmeden “anarşist göçebe”nin tohumları düşer içine. Jung’un tanımıyla bu, ne bir ülkeye, ne bir aileye, ne de bir kimliğe boyun eğen ruhtur; aidiyet, onun için zincir gibidir.

Psikolojide aidiyet hissi, bir annenin sesiyle, bir babanın bakışıyla filizlenir. Güvenli bağlanmayı alamayan, “ev”i içinde inşa edemez. Sonra büyür, dünyanın her sokağında yürür, her mutfakta kahve içer, her yatağa uzanır… ama hiçbirine kök salmaz. Onlar için bir kapı eşiği, diğerinden farksızdır; bir pencerenin manzarası, sadece bir başka gökyüzünün başka bir tonudur. Güçlü yanı, bu esnekliktir; gittiği her yerde, sanki oranın eski sakiniymiş gibi yaşar. Zayıf yanı ise, derin bağlardan korkmasıdır — çünkü derinlik, kopma acısını büyütür.

Virginia Woolf, Deniz Feneri’nde “İnsan kendini bir yere değil, bir anıya ait hisseder” der. Bu insanlar, mekâna değil, anlık sıcaklıklara tutunur: bir gülüş, bir kahve kokusu, yabancı bir dilde fısıldanan bir cümle. Ama o anlar geçince, çantalarını toplar ve giderler.

Anarşist göçebenin kalbinde iki duygu kavga eder: özgürlük ve yalnızlık. Özgürlük ona kanat verir; hiçbir yere bağlı olmamak, hafif hissettirir. Yalnızlık ise sessizce gelir; en kalabalık masada bile kendini misafir gibi hissettirir.

Ve bir gün, Barselona’da bir kafede otururken ya da Karadeniz kıyısında dalgalara bakarken şunu fark edersin: “Ev” dediğin şey dört duvar değil. Ev, bir insanın bakışında, kendi sesinde, hatta bazen kendi yalnızlığında saklıdır.

Hiçbir yer evin değilse, her yer evindir… Ama bunun sırrı şudur: Evini yanında taşırsın, kalbinde. Taşımazsan, gittiğin her yer, biraz fazla yabancı kalır.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Beril Esra Atahan
    Beril Esra Atahan

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Türk-Amerikan ilişkilerinde son durum
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy CHP, AKP’nin yüzde 30’nı nasıl eritebilir?
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Hiper-gerçekliğin gösterge oyunları: Baudrillard ve Saussure’ü bugüne taşımak
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Yeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Krallar ve ulus-devletler
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Dış güçler masalı: Unutan halk, güçlenen iktidar
    M. Cem Özmen
    M. Cem Özmen Kürt Sorunu: Anlaşılması o kadar zor değil aslında
    İdil Elveriş
    İdil Elveriş Silahlar susunca, barış bir anda gelivermiyor
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık Doğru duvar yıkılmaz
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Trump’ın dostluğu?
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı