İspanya Başbakanı ve Sosyalist Enternasyonal Başkanı Pedro Sánchez’in ev sahipliğinde düzenlenen Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı kapsamında gerçekleşen Yerel ve Bölgesel Otoriteler Sosyalist Enternasyonal Ağı lansmanında, 19 Mart operasyonu kapsamında tutuklanan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın Silivri Cezaevi’nden gönderdiği mektup, Sosyal Demokrat Belediyeler Derneği (SODEM) Dış İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli tarafından kamuoyuna okunan mektubunu yayınlıyoruz
Dünyada sosyal demokrasiyi diri tutan, evrensel sol değerlerin ve halkçı siyasetin kıymetli paydaşları, yoldaşlarım, dostlarım,
İstanbul’da, sosyal demokrat siyasetin, sivil toplumun ve modern Türkiye’nin merkezi olan Şişli ilçesinde, 2024 yerel seçimlerinde halkın güçlü desteğiyle seçilmiş bir belediye başkanı olarak sizlere bu mektubu yazıyorum. Aynı zamanda Sosyal Demokrat Belediyeler Derneği (SODEM)’in tutuklanmış başkanı olarak sizleri Silivri Cezaevi’nden selamlıyorum.
Yaklaşık bir yıl boyunca görevimi büyük bir tutkuyla, toplumsal eşitlik, kamucu hizmet ve yerel demokrasi ilkelerine bağlı kalarak sürdürdüm. Ancak hepinizin bildiği üzere, 19 Mart 2025’te, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanımız ve Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu ile aynı anda, hiçbir hukuki gerekçeye dayanmayan bir operasyonla gözaltına alınıp tutuklandım. Ardından, her daim sosyal demokrat belediye başkanları tarafından yönetilmiş Şişli Belediyesi’ne, tarihinde ilk defa merkezi hükümet tarafından kayyum atandı.
Cumhuriyet Halk Partili siyasetçiler ve belediye başkanları olarak maruz kaldığımız bu durum, Türkiye’de siyasi rekabetin demokratik normların dışına çıkarak, halk iradesini yok sayacak bir noktaya geldiğinin göstergesidir. Ancak bu konuda iktidarın motivasyonu, hukuki bir operasyonla en büyük rakibini elemekten çok daha öteye geçiyor. Sağ, popülist, otoriter bir rejim; kamucu, eşitlikçi, sosyal adaletçi bir siyasi kültürün kendi devamlılığı açısından ne kadar riskli olduğunu görüyor ve buna engel olmaya çalışıyor. Türkiye’de yeşertmeye çalıştığımız bu yeni siyasi kültürü, kendi belediyecilik deneyimimden yola çıkarak size kısaca anlatmak isterim.
Ekrem İmamoğlu’nun 2015’te bir ilçe belediyesinde başlattığı, daha sonra 2019’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne taşıdığı, 2024’te ise tüm Türkiye’ye yaydığı sosyal belediyecilik anlayışı, bizim de Şişli’deki belediyecilik politikamızı şekillendirdi. Belediye başkanı olarak görevime geldiğim andan itibaren, her yurttaşın eşit haklara sahip olduğu bir kent inşa etme hedefiyle yola çıktım. Eğitim, sağlık ve barınma gibi temel hizmetlere erişimde ayrımcılığı bitirmeye yönelik politikalar geliştirdik.
Kadınların kamusal alanlara güvenle çıkmalarını, istihdama katılmalarını ve şiddetten korunmalarını sağlayacak somut icraat modelleri geliştirdik. Örneğin, Ekim 2024’te başlattığımız, kadın öncelikli ücretsiz gece ulaşım hizmeti olan Mekik Plus, katılımcı ve eşitleyici politikamızın bir sonucu olarak ilçemizde büyük bir ilgi gördü. İstihdama katılmak isteyen kadınlara, belediyemizin açtığı kreşlerde öncelik tanıyarak iş bulma süreçlerinde çocuk bakım ve eğitim desteği sağladık. Böylece Şişli’de yaşayan 50 kadın çok kısa sürede iş buldu.
Çocukların eğitime, sağlığa ve güvenli bir yaşama erişimini desteklemek için belediyemizde Çocuk Politikaları Programı çalışmaları başlattık. “Çocuklar İçin Güvenli bir Kent” Eylem Planı’nı hazırladık. “Bir Öğün Bizden” okul gıdası programımız sayesinde yoksul mahallelerimizde okullaşma oranını artırdık. Okul temizliği ve onarımı ile eğitim mekanlarının niteliğini artırdık. Diş sağlığı taraması, diyabetli çocuklara sensör desteği gibi çocuklara yönelik halk sağlığı uygulamaları yürüttük. Böylece, Şişli’de çocukların, yaşama gözlerini açar açmaz “yurttaş” olarak görüldükleri ve hak sahibi oldukları siyasi kültür dönüşümünü başlattık.
Yurttaşlarımızın yaşam koşullarını eşitlemek için, bir yıl içinde, belediyemiz tarafından sağlanan sosyal yardımları önceki yıllara göre beş katına çıkardık. Emekli vatandaşlarımızın temel gıdaya erişimi için “Pazar Alışverişi Desteği” programı başlattık. Yoksul hanelerin kış koşullarına hazır olmaları için “Kara Kış Destek Paketi” ile elektrik faturalarını ödedik ve kötü durumdaki konutların tadilatını yaptık. Sosyal desteklerimizin tamamı yurttaş haysiyetini koruyan, onu hak sahibi gören bir perspektifle, yurttaşı güçlendirici politikalar olarak tasarlandı. Böylece paylaşmayı ve dayanışmayı popülist siyasetin elinden alıp, yeniden sosyal demokrat politikanın konusu haline getirdik.
Barınma hakkı ve mekânsal adalet konularında, kentsel dönüşüm süreçlerini yerinden, halkla birlikte ve sosyal hak temelli bir anlayışla yürüttük. “Şişli Yerinde Güçlü” vizyonuyla güvenli, erişilebilir ve dayanıklı yaşam alanları oluşturmak için ilçedeki tüm kentsel planları yeniledik. Mahalleler arasında hizmet eşitliğini sağlamak için altyapı, sosyal hizmet, yeşil alan ve kültürel projeleri dengeli biçimde hayata geçirdik. Kamusal alanları herkes için erişilebilir kılmak, kültür ve sanata katılımda mahalleler arası uçurumu azaltmak için kararlılıkla çalıştık. Böylece barınmayı, kültür-sanat faaliyetlerini ve kentsel mekânı ayrıcalıklıların değil, herkesin refah içinde olacağı bir kent yaşamının parçaları haline getirecek bir siyasal dönüşümü başlattık.
İstanbul’da yeşerttiğimiz ve tüm Türkiye’ye yayma azminde olduğumuz sosyal demokrat siyasi kültür değişiminin tanığı olan yurttaşlarımız, tutuklanmamız ve kayyum ataması sürecinden sonra büyük bir demokratik mücadele başlattılar. Yurttaşlarımızın demokratik haklarını kullanarak bize destek vermeleri, bu zorlu süreçte en güçlü motivasyon kaynağım oldu. Halkımızın mücadele azmi, dünyanın tüm sosyal demokratlarına ilham olmalı. Dünyada yükselen adalet ve eşitlik ihtiyacı, eğer bir halk talebine dönüşürse, baskıcı rejimlerin üstesinden gelecektir. Unutmayın ki popülist liderler, güçlerini popüler destekten alır. Bu destek kesildiğinde ve dünya halkları yurttaşlık haklarını, sosyal demokrat liderler öncülüğünde talep ettiklerinde, popülizmin kumdan kaleleri yıkılır.
Bugün İstanbul’da ve pek çok dünya kentinde demokrasi için mücadele eden halklar, Sosyalist Enternasyonel’e güç ve motivasyon kaynağı olmalıdır. Öncü, birleştirici ve yapıcı siyasetimizi, dünyanın çoklu krizleri altında ezilen ve mücadele eden tüm insanlık için yükseltmek zorundayız. Bizler, otoriterliğin, baskının ve sosyoekonomik eşitsizliğin panzehiriyiz. Türkiye halkının demokrasiye olan inancı ve 100 yıllık mücadele azmi, hepimize yol göstermeli.
Hepinizi yoldaşlık duygularıyla kucaklıyor, bu buluşmanın eşitlik, adalet ve özgürlük yolculuğumuzda büyük bir adım olarak tarihe geçmesini diliyorum.
Resul Emrah Şahan
Şişli’nin Seçilmiş Belediye Başkanı
Silivri Cezaevi

Yorum Yazın