MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Yasayı geri çek...

Ana SayfaGenelYasayı geri çek...
Yasayı geri çek...
16 Temmuz, 2024, Salı 12:34
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan

100 milyar dolarlık rantın % 1’ini Türkiye sokaklarını dolduran köpeklere harcasaydınız. Parayı köpeklere de ait olan şehirlerden kazandınız. Köpekleri öldürerek şehirlerden kazıyacaksınız. Bu size adil geliyor mu? Az yeseydiniz de yarattığınız ranttan herkes nasiplenseydi. 21. yüzyılda toplama kampı ve gaz odasında köpek öldüremezsiniz.

Marmara Depreminden sonra kendisini Barajlar Kralı unvanıyla andığımız mühendis kökenli siyasetçi Süleyman Demirel duruma dair “Maalesef Altımız Çürükmüş” tespitinde bulunmuştu.

Meslekten inşaat mühendisi olmasına karşın Türkiye tektoniğine dair farkındalık kazanması için 40 bin kişinin kaybolduğu bir depreme gerek olmuştu.

Demirel bir soğuk savaş politikacısıydı. Tedrisatını o dönemde almıştı ve en büyük derdi komünizmle mücadele ile geçmişti. Plan komünistlerin işiydi ve bize tabii ki plan değil pilav lazımdı.

Demirel’in ve Marmara Depreminin üzerinden çeyrek yüzyıl geçti. Bu çeyrek yüzyılın içinde Türkiye tarihinde görülmemiş bir inşaat furyası hayatımıza damga vurdu.

1999 depreminden hemen sonra uygulanan Derviş Planı Babacan ve Şimşek teknokratlığında hayata geçerken ülkenin yeni Demirel’i bir inşaat mühendisi değildi ama soğuk savaşla ve anti komünizmle olan ilişkisi ondan aşağı değildi. Anti komünizmin esas olarak bir İslam savaşı olduğunun farkındaydı. Ilımlı İslam soslu, disiplinli iktisat içinde Türkiye kısa bir sürede önce makro dengelere ardından da inşaat ekonomisini fonlayan bir siyasal modele geçti.

İNŞAAT EKONOMİSİNİ FONLAYAN SİYASAL MODEL

Hatta inşaat seferberliğinin bir boyutu da Kentsel Dönüşüm kavramı ile izah edilmekteydi.  İnşaat rantları görülmemiş boyutlara ulaşırken evinizin depreme karşı güvenilir olması da bunun bir çıktısı olarak yeme de yanında yat tadındaydı.

1999 depreminden hemen sonra uygulanan Derviş Planı Babacan ve Şimşek teknokratlığında hayata geçerken ülkenin yeni Demirel’i bir inşaat mühendisi değildi ama soğuk savaşla ve anti komünizmle olan ilişkisi ondan aşağı değildi. Anti komünizmin esas olarak bir İslam savaşı olduğunun farkındaydı. Ilımlı İslam soslu, disiplinli iktisat içinde Türkiye kısa bir sürede önce makro dengelere ardından da inşaat ekonomisini fonlayan bir siyasal modele geçti.

İnşaat ekonomisi Türkiye gibi yapı stoğu zayıf bir ülke için yanlış bir model değildi. Ama Erdoğan gibi ideolojik takıntıları olan, halkına dair bir yaşam tarzı tasavvuru olan birisi için çok paraya sahip olup istediği gibi bir ülke kurmak için daha iyi bir şans olamazdı.

Kimsenin yüzüne bakmadığı başarısız belediye başkanı prototipi olan Nurettin Sözen’in Park Otel’in inşasını engellemek için gösterdiği Don Kişotvari mücadele hafızalarda silinirken AKP/Erdoğan siyasi projelerini gerçekleştirmek için onlarca yüzlerce değil binlerce Park Otelin imar planını onaylıyordu.

Gazeteci Hazal Ocak’ın bizzat TOKİ raporlarına dayalı olarak yayımladığı emsal “ihaneti” haberi 2018 öncesi rakamlarla 76 projede 240 milyar TL yani 100 milyar doları aşan haksız rantı bize gösteriyordu. Şehrin siluetini bozan projelerin tamamı aslında rant ihanetinin dolaysız neticesiydi.

Nurettin Sözen çoktan gündemden düşmüş Park Otel bu rant piramidinin yanında lego oyuncağına dönüşmüştü.

Aylin Seçkin’in Ganimet Ekonomisi dediği tam da bu durumu göz önüne sermektedir.Bütün bu olup biten en azından 1999’da Demirel’in “Altımız Çürükmüş” nidasıyla kesişse ve gerçekten ülke inşaat rantıyla iktidarın fantezilerini tatmin ederken deprem tehdidinden uzaklaşsa yine de mazur görülebilirdi.

Hazal Ocak haberinde yer alan 100 milyar dolarlık haksız imardan sağlanan kaynak nerede? Bu kaynak neden bekleyen depremler için kullanılmadı? Bu soruları sormak için aslında bu ülkede yaşayan iki ayaklı canlıların imkanı ve fırsatı var. Onlar bunun hesabını seçim sandıklarında sorabilir ve soruyorlar.

100 MİLYAR DOLARLIK HAKSIZ İMARDAN SAĞLANAN KAYNAK NEREDE?

Türkiye Edirne’den Hakkari’ye inşaat projelerinin altında betonla ezilirken 6 Şubat 2023 depremiyle 1999’un dejavusunu birebir hatta bazı yönleriyle daha da ağır yaşadı.

1999’da depreme karşı çaresiz kalan iktidarın bahanesi vardı. Onların 24 sene önce yaşanmış örnekleri yoktu ama 2023’te depremi yaşayan AKP/Erdoğan’ın önünde açık ve net bir örnek vardı. Hatay Depremini öngörmek, depremin sonuçlarından halkının daha az etkilenmesi için plan oluşturmak 1999’dan sonra ülke yönetimine soyunan her iktidarın tercihi değil mesuliyetiydi.

Yukarıda alıntıladığımız Hazal Ocak haberinde yer alan 100 milyar dolarlık haksız imardan sağlanan kaynak nerede? Bu kaynak neden bekleyen depremler için kullanılmadı?

Bu soruları sormak için aslında bu ülkede yaşayan iki ayaklı canlıların imkanı ve fırsatı var. Onlar bunun hesabını seçim sandıklarında sorabilir ve soruyorlar.

Son Belediye seçimlerine bakıldığında bu sorunun sorulduğu ve iktidarın halk nezdinde güvenini yitirdiği açık. Ama demokrasiden uzak geçen 20 yıldan ve mutlak güç zehrinden dolayı hala erken seçimle iktidar devri olmuyor. Satranç değil tavla seven ve 6 kapıdan zarla çıkacağını sanan bir iktidar için erken seçimle meşruiyet güncellemek iyimser bir beklenti.

Peki bu ülkede sadece insanlar mı yaşıyor?

Bu ülkenin eko sisteminde yer alan taşın toprağın ağacın ve dört ayaklıların bu ülkenin kaynaklarında payı yok mu?

Siz tek celsede 100 milyar dolar ekstra rant yaratıp bunu tüketeceksiniz ve kentlerinizde yaşam alanı bulamayan köpeklere isterseniz ötenazi olabilirsin diyeceksiniz.

21.yüzyılın çeyreği biterken köpek toplama kampları ve gaz odaları hayal ediliyor. Üstelik buna bir de ötenazi adı altında olabilecek en grotesk adlandırma yapılıyor. Ötenazinin köpeklerle ne ilgisi olabilir. Siz önce ötenazinin manasını öğrenin.

100 milyar dolarlık rantın %1’ini Türkiye sokaklarını dolduran köpeklere harcasaydınız. Parayı köpeklere de ait olan şehirlerden kazandınız. Köpekleri öldürerek şehirlerden kazıyacaksınız. Bu size adil geliyor mu?

Az yeseydiniz de yarattığınız ranttan herkes nasiplenseydi. 21. yüzyılda toplama kampı ve gaz odasında köpek öldüremezsiniz. Başka çare arayın ya da sahneyi artık bırakın. 

 

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Çağatay Arslan
Çağatay Arslan

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Fatih Öztürk
Fatih Öztürk Türkiye Cumhuriyeti demokrasisini kurtarmak -  2
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu Doların saltanatı sarsılıyor: Yeni para düzeninde taht kimin olacak?
Bilgehan Uçak
Bilgehan Uçak Kos’un öteki yüzü
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan Belle’nin ölümünü Türkiye’den izlemek 
Herkül Millas
Herkül Millas Türkiye gelişmedi mi, yoksa geri mi kaldı?
Onur Tuğrul Karabıçak
Onur Tuğrul Karabıçak 5 Soruda AKP iktidarına karşı nasıl direneceğiz: Toplumsal müzakere, yurtdışından örnekler ve iktidar pratikleri
Bora Şahin
Bora Şahin Kadıköy’de üç milyarder
Gülşah Eker
Gülşah Eker Kent, Mekân, Geçicilik (2)
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy The Piano: Yönetmeni kadın olan en iyi film
Bilal Sambur
Bilal Sambur Kadın ve aile tartışmasının arkaplanı
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz CHP’siz yeni sürecin imkansızlığı  
Hakan Şahin
Hakan Şahin Disiplin, ölüm ve sessizlik
Başak Yağmur Eray
Başak Yağmur Eray Yıkımın adı Jarhanpur, acının adı Filistin
Deniz Nas
Deniz Nas Sosyal Demokrasi ve Sol Liberalizm: Modern siyaset felsefesinde özgürlük ve eşitlik açıklaması
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Tersine dönen modernleşme
Gönen Orhan
Gönen Orhan Belediyeler “rayiç” yerine taş mı yesinler? 
Akın Özçer
Akın Özçer Süreç ya da Çözüm Komisyonu
Yavuz Saltık
Yavuz Saltık Üretimin ve emeğin sessiz tanıkları: Türkiye’de emeklilik, yaşlılık ve toplumsal adalet
Murat Aksoy
Murat Aksoy Komisyonda MHP+CHP+DEM Parti+muhalefet birlikte hareket edebilir mi?
Özgür Çoban
Özgür Çoban Almanya'da demokrasinin sessiz intiharı
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Öğrenci konuşmalarının eğitimdeki yeri ve TED-Ed
Ali Kılıç
Ali Kılıç Bilgisiz inanç mı, yoksa bilginin değişken inancı mı?
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı